Rüzgârda sallanan tabelasının sesine “Ekmek gıcırtısı” der, bıyık altından gülerdi. Geçenlerde dükkânın önünden yürürken camdaki yarı silik, yarı solgun arzuhalci yazısını görünce rahmetli gözümün önüne geldi.
İrikıyım vücudu tahta iskemleden taşar, sanki sığınacak yer arardı. Arkadaşlarla sırf konuşturmak ve onun tabirince “zarar vermek” adına, çay içmeye varırdık yanına.
Her defasında gözlüğünü burnunun üstene yıkar, kolçaklarını düzeltir, çaptan düşmüş daktilosunu okşayarak siler ve bu arada çevresindekilere laf sokuşturmayı da ihmal etmezdi. “Ben müdür oğluyum, anam beni müdür doğurmuş, yere düşünce bir avuç toprakla kalkmadıktan sonra boşa yaşarım” diye övünür ve bartıl yemenin inceliklerine devam ederdi mahiranece!
Oysa herkes bilirdi ki; “Koyunun olmadığı yerde, keçiye Abdurrahman Çelebi” dendiğini. Birkaç satır okuyup yazabildikleri için ve en önemlisi sülale hatırına müdür olmuşlardı böyleleri. Bir keresinde bartıl (hediye) gelen bir çanak peyniri, şefin sakladığı yerden alan uyanık odacı evine götürmüştü. Bunu tespit eden koca müdür(!),odacının açığını bulmak için mesaiye bir saat erken gidip, onunla çıkmaya başlamış; “Bizim bağdan koruk yiyene, pekmez siydirmezsem adam değilim” diyerek gözdağı vermişti.
Odacı, araya ne abiler, ne hatırşinaslar koymuştu da, kuyruğu öylelikle zor kurtarmıştı. O olaydan sonra, sigara paketine karalayıp daktilosunun yanına sıkıştırdığım dörtlük camdan uzandı sanki:
“Müdür alır hediye/ Şefe verir ye diye/ Garip memur bocalar/Sorgular da ne diye”.
Üç maymun
Ne gördüm de ne de işit
Avantayı sever şunlar
Koku sürer çeşit çeşit
Lavantayı sever şunlar
Şunların hoştur bakımı
Şunların düşük rakımı
Masaya sümen takımı
Ajantayı sever şunlar
Yanına oynaş alırsa
Bir iki keriz bulursa
Hele de beleş olursa
Lokantayı sever şunlar
Şunlar daim bolluk umar
Şunlar künye kolluk umar
Şunlar peşin yolluk umar
Her çantayı sever şunlar
Şunlar yanar tatil diye
Şunlar ölür batıl diye
Devlet malı atıl diye
Iskartayı sever şunlar
Şunlar kurnaz şunlar sabi
Şunlar güya ağır abi
Şunlar siyasiye tabi
Şamatayı sever şunlar
Şunlar Özcan’ımı sevmez
Şunlar düzgün işe evmez
Şunlar boşa kemik gevmez
Civatayı sever şunlar
