Yusuf ÖZCAN

SEYYAH

Gizli değerlerimizden Celal Kapusuzoğlu

Gizli değerlerimizden
Öğretmen – Şair -Yazar
Av. Metin Celal Kapusuzoğlu
1957 01 Kasım 1957 Yozgat Merkez Battal Köyü doğumlu.
Babası; Yusuf Bahri Efendi, annesi Dilber Hanımdır.
Esreleri:
Atlar ve sahipleri (öyküler)
İzi kalmış sevdalar (şiirler)
 
       Av.Metin Celal Kapusuzoğlu;
                 “ Aşk diyorlar gönüldeki yaraya”
 
Şiirle tanışıklığı çocukluğundan başlar. Oda sohbetlerinde, Kerem Aslı, Ferhat Şirin, Mecnun Leyla aşklarının ölümsüzlüğü ile HZ. Ali, Battal Gazi Cönkleri, Pir Sultan, Karacaoğlan, Hatayî deyişleri dinleyerek büyüdü. Ağıtlara yüklenen yürek yangınları dilden dile dolaşıp, ilden ile yol alırken, halaylarda mendil mendil sallanan maniler, sanki O’nun gönül gözesinden dökülen hasret türküleri olup, sevda bozkırının yamaçlarında yankılanmıştır hep.
Şiire tutkusu ta Ogünlerdendir. Zaten genlerindekini söylemeye gerek yoktur sanırım. Demircinin elinde kir, şairin dilinde şiir güzeldir.” 
Dedelerimiz dost, babalarımız arkadaş imiş, bizler ise gardaş olduk. Öğretmen okulunda yatılı okuduk, kendi tabiri ile “her tarladan bir kesek” 1972 yılında bir araya geldik. Ekmeğimizi paylaştık, gömlek ve kravatlarımızı değiştik. Çocuk yaşta ayrıldığımız ana baba ocağının özlemini, birbirimizle giderdik, kederlensek, hastalansak yanı başımız olduk. Aşk kıvılcımları gönlümüze düşence, sırrımızı ilk paylaşandık elin gurbetinde.
Av.Metin Celal büyük ve köklü bir aileden gelmenin yanında, Rahmetli dedesi ve babası Bahri Emimim kültürlü, okumaya çok önem veren, çevrelerinde örnek insanlardandır. Sözleri sohbetleri dinlenir, konuştukları zaman” mihenk taşı” gibi unutulmayan laf edenlerdendir. Kapusuzoğullarında yüksel tahsil yapmayan yoktur. Yozgat kültürünün ötesinde Türk Edebiyatına ismini yazdırmış, Ertuğrul Kapusuzoğlu şairimizin ağabeyidir, diğer aile bireyleri ise okullaşarak,ya da ekolleşerek hizmete devam etmektedirler.
 
BAYRAM ve ÇOCUK 
 
Gelsen 
Bir akşam sessizce şöyle 
Mevsim bahar, ay Nisan, gün arefe… 
Dolsa odamıza aydınlık yüzün 
Açsa goncalar yüzünde bir öksüzün 
O gün; 
Bir kaşık fazla olsa soframızda 
Bir parça ekmek 
Ne hoş olurdu kimseyi beklememek 
 
Özlenen özleten tatlı sesinle 
Yaksan kınamızı ''nen'' söyleyerek 
Sonra yeniden kurutsan nefesinle 
 
Dinse bütün ağrılarım göz bebeğinde 
Isıtsam yüzünde ellerimi 
Öpüşsek, koklaşsak 
Başım göğsünde 
 
Sinse pamuk ellerinden ıtrın 
Okşanan saçlarıma 
Gölgen duvarlarda gezinse 
 
Hiç bitmese gece 
Hiç olmasa sabah 
Bir bitmez rüyaya uyansam kollarında 
Ah güzel anneciğim ah 
 
İstemem hiç bir oyuncağı hediye 
Sen kendini getirdin ya 
Yüreğini, ellerini, gözlerini 
Bunlar yeter 
Bir bayramlığına hiç değilse 
 
Yıllar geçecek sen gelmeyeceksin 
Çocuk kalbim biliyor 
Arefe gecelerinde gözlerim kan çanağı 
Yüreğim taş kesiliyor  
 
Daha kaç bahar gördüm 
Kaç gün hasret giderdi sevdiklerinle 
Yaşın yirmi beş bile değil anne 
Bu vakitsiz gidiş neden 
Derdin ne?
 
                  Okul arkadaşımız Siyami Yozgat, Av. Metin Celal Kapusuzoğlu İçin;
“Yozgat’ta kendini gizleyen, ya da sadece ehline görünmeyi seçen pek çok cevher vardır. Ne basında, yayında, ne de sosyal medyada görebilirsiniz onları. Arada bir dost meclislerinde görünür; damağımıza bir tat, gönlümüze bir aşk bırakıp kaybolurlar ortadan. 
              Elli yıllık kadim dostum, gönlü güzel insan, söz ustası Celal Kapusuzoğlu da bu cevherlerden biridir. Arı, duru bir Türkçeyle şiirler yazar, bizim insanımıza dair şiirsel öyküler bırakır yarınlara. 
Biz biliyoruz ki yazılmış nice şiir, öykü vardır onun gönlünde kâğıda dökülmemiş, gün ışığına çıkacakları anı bekleyen. “diyor.
EYLÜL 
Eylülün bir yanı yalnızlıktır 
Bir yanı hüzün 
Eylül ki 
Ne yalnızlığımızın farkındadır 
Ne hüznümüzün 
 
Eylülün bir yanı yalnızlıktır 
Bir yanı hüzün 
Bu ayda 
Bu mevsimde 
Bu gün 
Artıyor derdi gönlümüzün 
 
Eylülün bir yanı yalnızlıktır 
Bir yanı hüzün… 
 
Hece veznin bütün kalıpları ve tüm sanatlarının inceliğin bilen, Şair Metin Celal, Milli veznimizle az ve öz yazmıştır ama on ikiden vuran mensur şiirleri birer mücevherdir adeta. Şimdiye kadar öykülerle bezeli hikâye ve bir de şiir kitabı yayınlanmıştır. 
KALBİM 
 
Ah kalbim! 
Ağlamak istiyorsan akşamı bekle 
Sesine bir avuç yıldız uyansın 
Sevdanı 
Hüzün oyalı bir mendile sar 
Serseri bir kuyruklu yıldızın 
Peşine takılıp giden 
Kırk belikli sevgiliye gönder 
Bilsin ki 
Gelmeyeceğini bile bile 
Hâlâ onu bekliyorsun 
 
HAYAL BU YA 
Yıldızlar uyanır 
İğde kokulu bir yaz akşamının ardından 
Sen gelirsin 
 
Ben 
Aşka dair bir şeyler söylerim 
Sen gülersin 
Göğsünde ıslak bir güvercin var dersin 
Dizlerinde uyurum 
Mavi bir geceyi 
Yorgan diye üstüme örtersin 
 
Hattat- Şair-Yazar Yasin Ali ER;”Metin Celal Kapusuzoğlu, Türk dilini doğru kullanmanın; Türk'ün en önemli görevi olduğunu kabullenmiş, Türk ve Türkçe aşığı bir eğitimcidir.
Hikâyelerindeki akış, herkesin kendi yaşanmışlıklarından iz bulabileceği bir durulukta olup; şiirin her vezin ve kalıbında örnek teşkil edecek ölçüde ustadır.
Kendi adına az üretir ki, bu durumun yegâne gerekçesi; ham ürün "damak tadını bozar" cümlesini düstur kabul etmesidir. 
Öğretmenlik hayatı boyunca, Türkçeyi kendisinden öğrenenlerden bir minnet ordusu üretmiştir.
Avukatlığı ve eğitimciliği birbiriyle doğru harmanlayabilen ender karakterlerden biridir.
Çocukluk yıllarımızdan beri süren dostluğumuzda; uçsuz bucaksız kültür hazinesinden, bir çok konuda O'ndan öğrenilebilecek çok şey olduğunu en yakın bilenlerden olmanın gururunu yaşıyorum.
Allah sağlıklı ömürler versin.”  diye perçinliyor kardeşliğimizi.
 
Yozgat’ımızın kıymetlerinden Rıfat Erbaz Ağabey, Rahmetli Sevim Altun ablamızla yazışmalarında hasretlerini, Metin Celal’in dizeleriyle dile getiriyorlar. Kendilerinin yüksek müsaadeleriyle paylaşıyorum.
 
"Dün gece;
Benim de Çamlığın da
Başı dumanlıydı.
İzi kaybolmuş sevdalara kadeh kaldırdık.
Çamlık mehtabı içti,  
Ben gözlerini..."
*
Geçen yıl bu gün, M. Celal Kapusuzoğlu'nun 
bu güzel şiirinden bir parça paylaşmıştım. 
Altta da, merhum Sevim Altuna ile olan yazışmamız yer alıyor. 
 "Yozgat'ı özledim." demişti...
*
Sevim Altuna Devamı yok mu Rıfat çok beğendim yüreğine sağlık.
Sevim Altuna Bekliyorum.
 
Rıfat Erbaz Abla şiir mi bekliyorsun? 
Ben eski fotoğraflar anlamıştım.
 
Sevim Altuna ikiside olabilir Yozgat'ı özledim.
 
Rıfat Erbaz
İzi Kaybolmuş Sevdalar
 
"Dün gece;
Soframızda
Bir tek sen eksiktin,
Yıldızlar uçuştu ellerimizden.
Dallarda peri kızları,
Dilimizde Bozok türküleri vardı."
 
Şiir, M. Celal Kapusuzoğlu'na ait.
 
Sevim Altuna bana Her şey Yozgat’ı hatırlatıyor. 
Sağ ol Rıfat
 
Rıfat Erbaz Sen de sağ ol Sevim ablacığım...
 
Mekânın cennet olsun...
 
Öğretmen Şair Orhan Keskin; “Yozgat’tan Perşembe Öğretmen Okuluna giderken, nereden bilecektim ki derya deniz kardeşlerim olacak. 
Celal Kapusuzoğlu, Yusuf Özcan, Siyami Yozgat daha o yıllarımızda bir büyük sanat insanı olacaklarını ortaya koymaya başlamışlardı. 
Onu tanımak ve kardeşim benim diyecek kadar kendime yakın hissetmek onurunu yaşıyor, 
Sevgi ve hürmetlerimle selamlıyorum. “
 Ben de Orhan kardeşimizin bu samimi dileklerine katılıyor nice sağlıklı ve eser dolu yıllar diliyorum.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ