Sezai BAYAR

ANKARA'DAN

DIŞ SORUNLAR İÇİN PEKER FORMÜLÜ (!)

Önüne gelen dış politikada ahkam kesiyor.

Araştırmacısı konuşuyor.

Polis akademisinde güvenlik dersi veren profesör, veryansın ediyor.

Deniz salyasına çözüm öneren çevreci uzman, sorun İnönü savaşlarını örnek göstererek yaklaşıyor.

Halk sağlıkçısı Çin aşısındaki aksaklıklar yerine Libya’ya neden asker gönderdiğimizi sorguluyor

Gazetecisi ise her zamanki gibi “ukalalık” ediyor.

Aslında en donanımlısı, en deneyimlisi ve en araştırıcısı olması gereken gerçek gazeteci emekçisi değil de, magazinci kılıklı, Saray soytarısı olanlar dış politikadan dem vuruyorlar.

İşte ben bu tiplere gıcık oluyorum.

“Otur be kardeşim, oturduğun yerde. Düne kadar magazinci derneklerinde yönetici olarak boy gösterdin, ne anlarsın ÇİN’in Uygur Türklerine yaptığı baskıdan” diyen yok nasılsa.

Salla gitsin.

Hele bir kendisine araştırmacı süsü veren sakallı sözde “düşünür” var ya, bu arkadaş her konuya hakim.

Her kanalda var.

Onsuz hiçbir oturum yapılamıyor nedense.

Hangi soru sorulursa sorulsun, hangi konu olursa olsun, önce sakalını sıvazlıyor, bir süre sonra saçlarını karıştırıp “buldum” dercesine düşünüyor ve sesinin tonunu sık sık değiştirerek dış politika dahi her konuda her soruna çözüm üretiyor.

Vah ki ülkeme, bu hallere de mi gelecektik?

Oysa…

ABD-Rusya Suriye’yi parsellemiş.

YPG’nin Rusya’da diplomatik statüye sahip bürosu var.

FETÖ, ABD dahil dünya devletlerinin çoğunda terör örgütü sayılmıyor.

Uluslararası kuruluş İnterpol, suçlular konusunda Türkiye’ye iplemiyor.

Kapı komşumuz Yunanistan ABD sayesinde Trakya’nın dibinde üsleri kurmuş.

Kıbrıs Adası denince, Kuzey Kıbrıs’ın bağımsızlığını tanıyan ülke sayısını, belki dışişleri sözcüsü dahi bilmiyor.

Varsa yoksa Azerbaycan.

“Can Gardaş Azerbaycan”

“Dış politikada harikalar yarattık, yaratmaya devam edeceğiz” diyen TV bülbülleri var ya, istedikleri kadar şakısınlar, gerçekler ortada.

Dış politika, diplomasi “ tehditle-şantajla-kabadayılıkla” yürütülemez.

Hele hele diplomaside ense-tokat YÖNTEMİ hiç geçerli bir yol değil…

Eğer “geçerli yol” deniyorsa, hiç durmayın “BAZI İŞLERİ VE SORUNLARI” Sedat Peker’e (!) havale edin…

Halkımızı bir milyar TL’den fazla parayla tokatlayan, Çiftlik Bank sahibi tosuncuk MEHMET Aydın’ın Belarus’ta yaşadığını açıklayan kim ?

Sedat Peker…

Bodrum’da öldürüldüğü iddia edilen Atilla Uras’ın, Paramount oteline çökenleri bilen kim?

Sedat Peker…

Bu oteli, daha sonra sahiplendiğini iddia eden ve en son sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu (Süslü Sülü) ile görüştükten sonra ülkeden tüyen kim?

Seçkin Baran Korkmaz.

Uluslararası dolandırıcı olduğu söylenen kişinin geçmişini-geleceğini ve seceresini bildiğini iddia eden kim?

Sedat Peker…

KRİPTO Para Borsa’sında halkımızı 2 milyar dolar tokatlayıp Güney Amerika’da izini kaybettiren Thodex’in sahibi ünlü vurguncu Faruk Fatih Özer’in izini bulması imkan dahilinde olan kim?

Muhtemelen Peker…

Bu kadar saklı-gizli- esrarengiz ve dış ayağı bulunan vurgun-soygun-çökme işlerini bilen bir Mafya lideri, kaybolan 159 ton altının da akıbetini de bilebilir, Merkez Bankasından kanatlanıp giden 128 milyar doların da nerelerde olduğunun izini (!) tespit edebilir.

Emredin yeter…

Ülke ülke dolaşan Sedat Peker, eğer tüm arananların, dolandırıcıların, çökmecilerin, çırpmacıların, vurguncuların yerlerini tek tek biliyorsa, - muhtemelen biliyordur-dışardaki işlerin bir kısmında ona “fahri” görevler verelim.

Kesin yardımcı olur. (!)

Belki de herkesten önce kaçakları-suçluları-mafya bozuntularını derdest eder getirir bizim fahri diplomatımız (!) Sedat Peker…

Bir taşla yüzlerce kuş vurmuş oluruz.

Fena mı?

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ