Prof. Dr. M.Öcal Oğuz

BOZOK YAZILARI

YOZGAT’IN İŞSİZLİK SORUNU

Art arda gelen ekonomik krizler, Türkiye’de mevcut olan işsizlik oranını arttırmıştır. Her gün televizyon ekranlarına yansıyan işsizlik manzaraları, yürekler dağlıyor. Daha 15-20 yıl önce, lise öğrenimi görenlerin kamuda mutlaka bir memuriyete gireceğine kesin gözüyle bakılırken, şimdi üniversite mezunları "ne iş olsa yaparım" diyor, ancak ne kamuda ne de özel alanda iş bulabiliyor. Her hangi bir beceri veya meslek sahibi olamayanların vay haline.
"Hamili kart yakınımdır" "kültürü"ne alışık olan Türkiye’de, Yozgat’tan onlarca akraba, eş-dost bir biçimde bize de müracaat ederek, kendilerine iş bulmamızı istiyorlar. Bunun en azından bizim için mümkün olmadığını anlatmak işe yaramıyor, dostlarınız güceniyor, yarelerine merhem olmadığınızı düşünüyorlar.
Yozgat’ta liseyi bitiren ve askerliğini yapan bir çok genç, "devlet memurluğu" hayali kuruyor. Bu hayalin temel öğelerini ise, "sağlık sigortası", "kesintisiz ve risksiz aylık" ve "yoğun olmayan iş yükü" oluşturuyor.
Serbest çalışma alanının ufkunu ve teşebbüs geleneğini tanımayan bu gençlerin büyük çoğunluğu, "büyüyünce ne olmak istiyorsun" diye sorulan ilkokul öğrencisinin ister istemez verdiği "öğretmen" cevabı gibi, çevresinden görenek yoluyla öğrendiği yegane alan olarak devlet memurluğunu görüyor.
Devlete memur olan, eline imkan geçtikçe "hemşerisini" de "işe sokmaya" çalışırdı. Bürokraside veya siyasette başarılı olmanın ölçüsü, işe yerleştirilen adam sayısı ile ölçülürdü. Kuşaktan kuşağa anlatılagelen Celal Sungur hikayeleri bunun tipik örneklerinden biridir.
Kısacası, memur Yozgatlılar, işsiz Yozgatlıları memuriyete almışlar ve böylece Yozgat’ta bir "memur kültürü" oluşmuştur. Kimi şehirlerde ticarethane açma, fabrika açma, üretim yapma, teşebbüste bulunma gibi konular öne çıkmış, yaratıcı müteşebbisler yeni yaratıcılık alanları ortaya çıkarmış, böylece hem çok sayıda işsize iş imkanı sağlamışlar hem de yeni müteşebbislerin ortaya çıkmasına öncülük etmişlerdir.
Devlet memuriyetinin kolay elde edilebilir bir iş alanı olmaktan çıktığı günümüzde, yeterli sayıda müteşebbisi olmayan Yozgat’ta özel alanda da iş bulma zorluğu yaşandığından ve buna bağlı olarak Yozgatlıların "işe sokulması" zorlaştığından, Yozgat’taki işsiz sayısı diğer illere göre daha fazladır.
İşsiz sayısının fazla olması, milli gelirden Yozgat’a düşen payın düşüklüğü, eğitimde görülen başarısızlık gibi ekonomik ve sosyal göstergelerden de izlenebilir.
Dolayısıyla, eski geleneksel yöntemlerle işe giremeyen ama başkalarının girdiğini düşünen, milli gelirden makul bir pay alamayan, eğitim düzeyi gittikçe düşen ve bunlara bağlı olarak geleceğini göremeyen Yozgat gençliğinin karamsarlığı ve çıkmazı ortadadır.
İşsizlik ve gelir dağılımındaki dengesizlik, öncelikle devlete güveni ve adalet duygusunu zedeler. Yozgat insanının temel değerlerini ise, "Devlet Baba" düşüncesinin oluşturduğu itaat ve "baba"nın evlatları arasında gözettiği "adalet" duyguları oluşturur.
Kamu alanında yöneticiler, sınırlı sayıdaki devlet işini, talep edenler arasında paylaştırırken bu duyguları yıkmamalı yani "tuzu kokutmamalı", özel alanda ise, Yozgatlı iş adamları, ya yeni iş yerleri açmalı ya da biraz daha fedakarlık ederek "sosyal amaçlı olarak" zor şartlardaki hemşehrilerine - makul ölçülerde- iş vermelidir.
"Bu da geçer ya Hu" sözü, Osmanlıdan günümüze gelen bir dayanışma felsefesidir. Devletin imkanlarının ulaşmadığı yerde, Yozgatlı imkan sahipleri, "memur"dan "müteşebbis"e dönüşüm süreçlerindeki Yozgat’ın nabzını tutmalıdır.

Tarih : 16.05.2006
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ