Ulusal düzeyde yayın yapan bir televizyon kuruluşunun "Yakın Yerler" diye bir programı var. Programın amacı, özetle söyleyecek olursak, İstanbul’dan günübirlik veya hafta sonu için gidilebilecek tarihi, turistik ve kültürel yerleri tanıtmak. İstanbullu orta altı, orta ve üst sınıfı yani günübirlik olarak seyahat edebilecek hemen hemen 5-6 milyon insanı hedefleyen program, adından da anlaşılacağı gibi İstanbul’u ve İstanbulluyu "merkez"e koymakta ve "yakın yerler" diye tanıkladığı yerleri ise, günübirlik turizmin "odağına" yerleştirmektedir. Bu "yakın yerlere" daha yakından baktığımız zaman, buraların çoktan İstanbul’un "Banliyösü" haline geldiğini görüyoruz.
Türkiye’de hızla metropol kent görünümü kazanan başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere kimi ketlerin "merkez" leri de hızla büyümektedir. Kent yaşantının doğurduğu sorunlar, büyüyen kent merkezlerinin 100-200 kilometre uzağında "banliyö" lerin doğmasına neden oluyor. Kent merkezinin bu denli uzağında oluşan banliyölerde tercih edilen yapılaşma villa tipi evler olduğu için, üst orta ve üst sınıf yaşama alanı olarak hızla kent merkezinden uzaklaşıyor ve eski "varoş"lar, "gecekondu"lar ve "taşra"lar cazip hale gelirken, kent merkezleri, orta altı ve alt gelir gruplarının "lojmanları" konumuna düşüyor. Türkiye’nin kara yollarında "otoban"lar veya "bölünmüş yollar" arttıkça ve kalitesi yükseldikte, özellikle demir yollarında "hızlı tren"ler önemli ana hatlarda boy gösterdikçe, şimdi yaşanan süreçlere bir de ulaşım hızı, güvenliği ve kalitesi eklenince, "banliyö" kavramı şimdikinden çok daha önemli hale gelecektir.
Yozgat, eğriye eğri doğruya doğru, artık ne sanayi ne de nüfus bakımından bir metropole dönüşebilir. Yozgat, kimilerine göre olumsuz gibi görülen iklimi, doğal çevresi, sit ve tarihi alanları ile Ankara’nın gözde "banliyö" merkezlerinden biri olabilir. Şu günlerde çok konuşulan "hızlı tren" Yozgat’a geldiği zaman, Ankara-Yozgat arası ortala 45 dakika, haydi bilemedin 1 saat, karayolu açısından ise, önce bölünmüş yol, sonra otoban devreye girdiğinde aynı mesafe ortalama 1,5-2 saat olacaktır. 1 ve 2 saatlik mesafe, Ankara’dan günübirlik olarak gerek turizm gerekse iş nedeniyle gelmek ve dönmek açısından hiç de kabul edilemez değildir. Yozgat, kültür, eğitim, iş ve turizm alanlarında öncelikle Ankara’nın günübirlik, sonra da çevre illerin ve uzak yerlerin orta ve üst gelir gruplarının çekim alanı haline gelebilir.
Yozgat, günübirlik veya hafta sonu için geliş gidişlerin bir adresi haline geldiğinde, "banliyö" yerleşimlerine de sahne olacaktır. Öncelikle, hafta sonunu veya yazın bir bölümünü memleketinde geçirmek isteyen Ankara’daki Yozgatlılar, kentsel yatırımlarının bir bölümünü Yozgat’a kaydıracaktır. Bu ve benzeri gelişmeler, Yozgat ve çevresini, başta yiyecek olmak üzere kimi temel tüketim maddelerinin üretilmesine zorlayacak, "organik tarım" çazip bir yatırım haline gelecektir. Bir dönemin "köy peyniri", "köy ekmeği", "hakiki karakovan balı", "köy yumurtası" vb. ürünlerle oluşan nostaljik kodlar, bilinçli, kontrollü, güvenli ve profesyonel bir "organik tarım"la yeni bir üretim biçimi kazanacaktır.
Diğer yandan, Bozok Üniversitesi’nin kısa zamanda kurumlaşması, bu "yakın yerler" kavramının Yozgat’ta güçlenmesiyle doğrudan ilişkilidir. Yozgat’ta çalışacak öğretim üyelerinin Ankara’yı metropol olarak tüketen, Yozgat’ı ise "banliyö" olarak görebilmeleri, tamamen ulaşım ve iletişim biçimlerinin gelişmesine bağlıdır.
Sonuç olarak, Yozgat, Ankara’nın 200 km uzağındadır. Bu uzaklık, kısa zamanda sağlanacak ulaşım imkanlarıyla bir saate indiğinde Yozgat, hem merkezin uzağında hem de çekim alanında olacaktır. Böylece, Ankara’nın yakın yerleri sıralamasında Beypazarı’ndan sonra yeni bir "yakın yer" doğacaktır.

Tarih : 29.08.2006
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ