TÜNELİN UCU GÖRÜND܅

Yozgat gazetesinde yazdığım ve Bozok Yazıları kitabımda da yer verdiğim pek çok yazımda, Yozgat’ın bir dönemin moda kalkınma modeli olan “ağır sanayi” ve “fabrikalaşma” fırsatlarını kaçırdığını söyledim. Bu tip sanayinin günümüzde “demode” olduğunu, bu çağda ağır sanayi için yeniden çaba harcamanın başta yol açacağı ağır çevre sorunları olmak üzere “astarı yüzünden pahalı” olduğunu da dilim döndüğünce anlattım. Buna ilave olarak, polis birliği, askeri birlik, yatılı okul vb. nüfus yerleştirmelerinin kısa süreli olumlu sonuçları görülse de “yapay” olduğunu, “kalıcı”, “üretici” ve uzun süreli “yerleşik” nüfusun hedef alınması gerektiğini savundum. Yatırımlar arasında üniversite kurulmasını, tarımsal ve hayvansal küçük sanayinin güçlendirilmesinin ise, pek çok açıdan Yozgat için hayati olduğunu söyledim. Bu çerçevede Yozgat’ın ulaşım, konaklama, üretim, ziyaret, turizm gibi sorunlarını çözmesi ve bu alanlarda çekim merkezi olması durumunda nüfusu beş milyona yaklaşan Ankara ve diğer kalabalık nüfusluyakın şehirler için “banliyö” konumuna geleceğini, 15 milyon nüfuslu İstanbul içinse hafta sonu ziyaret edilebilir ve “gecelenebilir” hâle geleceği fikrini dile getirdim.

25 Şubat 2016 tarihinde açılan T9NoluYüksek Hızlı Tren Tünelini bu açıdan tarihî bir dönüm noktası veya en azından kaçırılmaması gereken bir fırsat olarak görüyorum. Yozgat ile Ankara’nın arası böylece bir, bir buçuk saate inmiş olacak. Bu günübirlik olarak, güvenli ve ekonomik şartlarda Yozgat’a gelip gitmeyi mümkün kılacak. Bunun üretimden turizme, yerleşme alışkanlıklarından göç sorunlarına kadar pek çok konuda iyi yönde değişiklikler yapması kaçınılmazdır. Yeter ki milletin, devletin, yerel yönetimlerin, üniversitelerin “inovasyon”, “tasarım”, “proje” ve “üretim” aklı devreye girsin. Yozgat’ta potansiyeli olan alanlar, fırsatlar ve imkânlar iyi değerlendirilsin.

Adalet Bakanı hemşehrimizBekir Bozdağ ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yerel yöneticilerimizle birlikte açılışını yaptığı T9 Tüneli, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattının en zorlu bölümlerinden biriydi. Sayın bakanların beyan ve taahhütlerine göre bu hat 2018 yılında bitmiş olacaktır. Yozgat’ın vakit geçirmeden halkı, yöneticileri ve aydınlarıyla bir araya gelerek acil durum değerlendirmesi yapması gerekmektedir. Yozgat’ın binlerce yolcunun Ankara’dan bir saatte Yozgat’ta olabilme durumunu, basit bir ulaşım kolaylığı olarak görmemesi, Yozgat’ın kaderini değiştirecek bir büyük gelişme sürecinin başlangıcı olarak ele alması ve geleceği buna göre planlamasınıgerekmektedir.

Yozgat yöneticileri ve Bozok Üniversitesinin ilgili bölümleri, Ankara-Eskişehir ve Ankara-Konya Yüksek Hızlı Treninin Eskişehir ve Konya’da ortaya çıkardığı olumu ve olumsuz sonuçları araştırmalı ve bu yönde değerlendirilebilir raporlar hazırlanmalıdır. Burada karşılaşılan sorunlar iyi tespit edilmeli, aynı hatalara düşülmemesi için tedbirler alınmalıdır. Öte yandan Eskişehir’in veya Konya’nın başardığı konular ise, Yozgat’a uygun hâle getirilerek sürdürülmelidir.

Bu güçlü ulaşım ağının en büyük çıktıları benim daha önceki yazılarımda ifade ettiğim “Tarım-Turizm-Termal” üçlüsü üzerindegörülebilir. Yozgat yerli hayvan ve bitli ırkları ile yeniden özgün ve güvenli gıdanın “tarımsal endüstrisi” ile buluşabilir. Yozgat, somut ve somut olmayan kültürel mirasını “kültür turizmi” alanına aktarabilir, başarılı bir tanıtım, aktarım, paylaşım ve müzelemehikâyesi kurgulayabilir. Akdağ ormanları, Yozgat Çamlığı ve Bozok Yaylası havasının yanında hemen her bölgesinde bulunan kaplıcaları, tarihî Roma dönemine uzanan hamam ve ılıcaları ile sağlık turizmini güçlendirebilir.

Ben inanıyorum ki, Yozgat’ın sunduklarına Yüksek Hızlı Tren sayesinde yüz binlerce insan ilgi gösterecektir. Pek çok Yozgatlı köyüne kasabasına dönerek daha bilinçli bir tarımsal üretim dönemi başlatacaktır.

Ben yakın gelecekte genç ve gelecek kuşakların Yozgat’taki ataleti, üretimsizliği ve kısır döngüyü kıracağına inanıyorum. Yeter ki büyükler, önceki kuşaklar ve yönetenler, akıllarıyla, gönülleriyle ve kaynaklarıyla yol gösterici olsunlar, teşvik etsinler yaptıkları güzel işler için “aferin” demeyi unutmasınlar.

21.03.2016