Prof. Dr. M.Öcal Oğuz

BOZOK YAZILARI

Hıdrellez’in Yozgatçası : Ağrice veya Eğrice

Hangi araştırmaya baksanız, hangi arama motorundan sorgulasanız Hıdrellez üzerine söylenenlerin ortak noktası bu kutlamanın bir “bahar bayramı” olduğu şeklindedir. Lafı uzatmadan söyleyeyim: Hıdrellez bir bahar bayramı değildir, Hıdrellez bir yılbaşı kutlamasıdır. Yeryüzünde mevsime dayalı “döngüsel takvim”lerin egemen olduğu her kültürde “yeniyıl” her zaman bahar mevsiminde gelir. Bu Japonya’da da, Kore’de de, Çin’de de, Bulgaristan’da da, Hırvatistan’da da, Fransa’da da sözün kısası dünyanın her yerinde böyledir. Çünkü döngüsel takvime göre yeni yıl, karların eridiği, çiçeklerin açtığı, havaların ısındığı, göçmen kuşların döndüğü bir zaman diliminde gelir. Bu zaman dilimi coğrafi ve kültürel şartlara göre değişiklik gösterebilir ama yeni yılın baharda gelmesi olgusu ve algısı değişmez. Bu nedenle Hıdrellez, yeni yılın baharda geldiği gözlemine ve inancına dayalı bir yılbaşı ritüelidir.


Nevruz’un göçebe-hayvancı ve Türkistan vurgusuna karşılık, Hıdrellez, yerleşik-tarımcı ve Osmanlı imgesine sahiptir. Bu nedenle Hıdrellez geniş Osmanlı coğrafyasında Kars’ta Van’da, Mardin’de, Diyarbakır’da kutlandığı gibi, Maraş’ta, Mersin’de de kutlanır. Ordu’da, Samsun’da görüldüğü gibi Muğla’da, İzmir’de de karşımıza çıkar. Çorum’da, Sivas’ta olduğu gibi İstanbul’da Edirne’de, Üsküp’te, Kırcaali’de de vardır. Yozgat’ta bu güne Hıdrellez dendiği gibi “eğrice” kelimesinin Yozgat ağzındaki biçimiyle “ağrice” de denir.


Hıdrellez’i yılbaşı kabul eden geleneksel takvime göre yıl,  Kasım ve Hızır Günleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu takvime göre 5 Mayıs’ta kış sona ermekte ve 6 Mayıs sabahı yaz başlamaktadır. Bu günün neden yeni yılın ilk günü olduğuna dair sayısız efsane vardır. Bunlardan birine göre Hızır ile İlyas iki kardeştir ve her yıl bu tarihte bir su kıyısında buluşup, görüşürler, suya ve toprağa yazı getirirler. Gerçekten de halk takvimine göre Mart Dokuzunda yani Nevruz’da karlar erimeye başlar ama yaz Hıdrellez’de gelir. Bu konudaki son sözü yine halk bir atasözünde şöyle söylemektedir: “İstersen yazı bekle Hıdrellez’i”.


6 Mayıs gününde Yozgat kent merkezinde Çamlık en önemli Hıdrellez kutlama mekanı idi. İlçelerde de benzer şekilde bağlık bahçelik alanlar hıdrellez mekanıdır. Türkiye’de acaba kaç su kıyısı, kaç ormanlık alan, kaç yüksek tepe “Hıdırlık”, “Mesire Yeri”, “Hıdrellez Tepesi” veya “Bayram Yeri” gibi adlar taşımaktadır?  Hiç kuşkunuz olmasın bu yerler tarihte birer Hıdrellez kutlama mekanı idi. Kars’ın Ani harabelerinde Arpaçay’a açılan kapılardan biri “Hıdrellez Kapısı” adını taşıyor. Denilebilir ki daha Selçuklu çağında Ani kentinde Hıdrellez kutlanıyormuş. Yozgat Çamlığı, efsaneye göre Kerem’in Aslı’nın peşinden giderken uğradığı bir su başına beş çam dikmesiyle oluşmuştur. Demek ki Çamlık, Hıdrellez yeri olduğu gibi büyük bir aşk ve ayrılık öyküsünü de bünyesinde barındırıyor.


Hıdrellez’in hakim mitolojik kişisi Boz Atlı Hızır’dır. Boz Atlı Hızır, yeryüzüne bolluğu, bereketi, sağlığı, mutluluğu, talihi getirir. Buna karşılık kıtlığı, yokluğu, soğuğu, karanlığı, hastalığı götürür. Onun gelişi ile popüler Hıristiyan folklorundan tanıdığımız Noel Baba’nın gelişi birbirine çok benzer. Noel Baba da yeni yılla birlikte insanlara umut ve mutluluk getirir, Boz Atlı Hızır Baba da.


Kars’taki Ani harabelerinden Yozgat Çamlığı’na İstanbul Ahırkapı’dan Üsküp’teki Vardar suyuna kadar çok geniş bir coğrafyanın yeni yılı ve o yılın baş kişisi Boz Atlı Hızır, günümüz kitle kültürü içinde yok olup gitmektedir.  Geleneklerine bağlı halkın Van Gölü kıyısında veya Yozgat Çamlığı’nda veya Edirne Sarayiçi’nde kutlamaya devam ettiği bu yeni yıl ritüeli, medyanın, sinemanın, romanın, resim sanatının, tiyatronun, balenin veya televizyonun ilgisini çekmiyor. Çocuklarımız örgün ve yaygın eğitim yoluyla Noel’i, Noel Baba’yı, fiükran Günü’nü  öğreniyorlar da Boz Atlı Hızır’ı Hıdrellez’i anlatan bir film, bir dizi, bir çizgi film veya  roman karşımıza çıkmıyor.


Ne hazindir ki, gül ağacının dibine gömülen niyet çömleği ya da dilek ağacına bez bağlama ilgili ritüelleri küçümseyenleri, şimdi çam ağacının altında Noel Baba beklerken görüyoruz. Çünkü toplumların kutlamalara ihtiyacı vardır. Bu nedenle kendi ritüellerini unutanlar başkalarınınkini öğrenmek durumunda kalırlar.

OKUR YORUMLARI
21.04.2010 15:44:00

Saygıdeğer hocam,öncelikle yazınız şahane.Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Memleketim Safranbolu'da da Anadolunun çok yerinde olduğu gibi eğer hava güzelse "Hıdırellez Bayramı" kutlamak için yeşilliklere gidilir.Bayramın kutlanacağı gün eğer hava yağmurlu ise kapı kapı gezilip erzak toplanır.Kapalı bir yerde(Bu bir garaj,balkon altı vb. her yer olabilir ama açık havadadır.)Güzinelerde patatesler ve yumurtalar haşlanır.Çoluk ,çocuk tüm mahalleli bir araya gelir ve hazırlanan bu kollektif yemekleri birlikte yer.yemekler yapılır ,Eğer bugün yapılacak kutlamalar için marul,maydanoz,soğan gibi bir şey lazım olacaksa bir gün önceden kesilir.Çünkü Hıdırellez bayramının kutlanacağı gün asla yeşil yaprak,ot koparılmaz.Koparmanın günah olduğuna inanılır.Bu inanış Safranbolu'da tabu haline gelmiştir,aksi düşünülemez.Genç kızlar(Ki zamanında ben de yaptım) 5 mayıs akşamı akşam ezanından sonra soğanın iki yaprağını eşit uzunlukta keser birine bir ip bağlanılır.Eğer sabah ezanına kadar bu ip bağlanan taraf uzamış ise akşam kişinin dilediği dilek gerçekleşir.5 mayıs günü kapılar kitlenmez.Sabah erken kalkıp Hızır beklenir.Kapılar açılır ve Hızırın eliyle dağıtacağı bereketten nasip almak umudu ile beklenilir.Dikkate değer başka bir pratik de ev ya da başka hiç bir yer süpürülmez bugün.Bu pratiğin nedeni ise Hızırın bırakma ihtimali olan bir yıllık bereketin süpürülüp evden atılması korkusundan ileri gelmektedir.Dargınlık sürdürülmez,o gün barışmanın sevap olduğuna inanılır.Genç kızlar akşam niyet edip evlenecekleri kişiyi rüyalarında görmek umuduyla uyurlar.Benim Safranbolu folklorunda hıdırellezle ilgili size anlatabileceklerim bunlardır.
Yozgat kültürüne ait malzemenin derlenmesi ve sınıflandırıp,değerlenirilmesi gerektiğine olan inanca ben de katılıyorum.Ben Trabzon'un giyim kuşam özelliklerini derlemekteyim.İnşaallah devletimiz halkbilimin ve halkbilimcilerin layık olduğu değeri iade ederse bu derlemeleri yapacak yetişmiş çok sayıda mezun öğrenci bu işlerin altından layıkıyla kalkacaktır.
HİCRAN KARATAŞ

semiha
28.06.2009 10:09:00

yazılarınızla dağarcığımız zenginleşiyor,size çok teşekkür ediyorum.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ