Prof. Dr. M.Öcal Oğuz

BOZOK YAZILARI

Hemşehrimiz Gülten Akın ve Yozgat Şair ve Yazarlar Müzesi

Gülten Akın (1933-4 Kasım 2015), Yozgat’ın yetiştirdiği yüzyılımızın güçlü kadın şairlerinden biri… Bu yıl bir Kasım soğuğunda toprağa verdik onu. 2008 yılında Milliyet Gazetesinin yaptığı ankete göre, Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan sonra Türkçe’nin hayatta olan en güçlü şairiymiş. Önce Türkçe ürettiği sonra onlarca dile çevrilen ve bestelenen şiirleri, şiir kitapları, gençler arasında yeniden yaktığı şiir meşalesi onu edebiyat ikliminin zirvelerine taşıdı. 1930’larda Sorgun’da bir kız çocuğu olarak doğup büyüyüp avukatolmak ve Anadolu’nun dört bir köşesinde öğretmenlik yapmak zor başarılırken bir de şiirin zirvelerine çıkmak ve şiirlerine güçlü bir iç ses olarak yansıyan annelik özverisiyle Türkiye’nin iç savaşa tuzaklandığı 1970’li yıllarda beş evlat yetiştirmek… Türkçenin bu güçlü şairini rahmetle anıyor ve Yozgatlı oluşundan gurur duymanın hepimizin hakkı olduğunu düşünüyorum.
Benim tezim ve görüşüm şudur ki, Yozgat, 21. Yüzyılda kültüre, kültürel ve doğal mirasa yatırım yapmalıdır. Bin yıllık Bozok Yaylası ve beş-on bin yıllık medeniyet beşiği olmanın erdem ve imkânlarına inanıyorum. Bugün dünya, kömür ve ağır sanayi çağını geride bırakıyor. İleri teknoloji, nitelikli turizm ve güvenli gıda önüne geçiyor.
Yozgat’ın hızlı trenle birlikte başta Ankara olmak üzere pek çok büyük yerleşim yeriyle mesafesi daralacak “günü birlik gelinecek” veya “bir gece kanılacak” yer hâline gelecek. Tabii buna uygun alt yapı, kültür ve sanat ortamları, ziyaretçileri tarihle ve kültürel mirasla buluşturan yatılı veya gündüzlü kültür mekânları oluşturulmalı. Yozgat’ın her yıl özlemle beklenen Yozgat Panayırı veya Çiğdem Pilavı gibi önemli bir iki günü, irili ufaklı sanat, bilim veya kültür müzeleri olmalı. Bu müzeler, Yozgat’ı kır ve kent hayatıyla bütünlüklü bir şekilde anlatmalı. Hatta Yozgat’ta uygun bir alanda enerken döneminden günümüze doğru bütün mimari renkleri, tarımsal gelişimi ve kültürel hayatları yansıtan Yozgat Açık Hava Müzesi kurulmalı. 40-50 evlik bir mahalle veya köy olarak planlanacak bu müzede, Bozok Yaylasını ve hayvancılık kültürünü anlatan Hüznî Baba’nın Yozgat Destanında tablolaştırdığı “hayme”ler yani çadırlar kurulmalı, çocuklar harman yerinde dövene binmeli, büyükler su değirmeninde organik buğdaylarını öğütmeli veyaseten başında bulgurun hikâyesini dinlemeli. Kısacası, geleceğin Yozgat’ı, kültürel ve doğal mirasın sergilendiği, üretildiği, özünü koruyarak tanıtılıp pazarlandığı bir “yeni hayat” merkezi olma fırsatını kaçırmamalı.
Bu tür kültür, tarih ve sanat mekânlarından biri de “Yozgat Şair ve Yazarlar Müzesi” olmalı. Bu müze öyle kurgulanmalı ki hem Yozgat’ta öğrenim gören her öğrenci ve onları eğiten her öğretmen görsün, hem de Yozgat’a gelen her kişi ziyaret etsin. Sorgun’da güç şartlar altında okuyan bir kız çocuğunun “büyüyünce ben de hemşehrim Gülten Akın gibi hayatta başarılı olacağım” düşüncesini ve azmini bu müzeden daha iyi kim aşılayabilir?
Yozgat şair ve yazarlar ocağıdır. O kadar çok şair ve yazar yetişmiştir ki burada… Onları bir kitapları, bir fotoğrafları, bir nadide eşyaları, bir plakları, bestelenmiş bir şiirleri ile bu müzeye konuk etmek, hem Yozgat’a hem de sanat ve edebiyata çok şey katacaktır. Yozgat Belediyemizin bu müzeyi hayata geçirme ve güçlendirme yönündeki çabalarını duyuyorum. İnşallah muvaffak olurlar. Bu müzenin mutena bir köşesinde Gülten Akın’ın Sezen Aksu tarafından bestelenen “Deli Kızın Türküsü” neden dinlenmesin?
Yeni yılınız kutlu olsun. Başta sağlık, mutluluk ve huzur olmak üzere bütün hediyelerinizi halı heybesinde iki yanda iki kanatlı uçan boz atıyla Hızır getirsin.

02.01.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ