Prof. Dr. M.Öcal Oğuz

BOZOK YAZILARI

Cehirlik Lalesi ve Gelin Kayası üzerine

Türk kültürü efsaneler bakımından çok zengindir. Geçmişte yaratılanlarından günümüzde oluşanlarına kadar, halkın dilinde hala efsaneler yaşamaya devam ediyor. Mitler ve efsaneler,sözlü kültürün bilim, inanç ve kültür zenginliğidir. Gününüzün okur yazar toplumu artık bu tür mit ve efsane konuları bakımından daha fakirdir. O nedenle batı toplumları geçmişteki efsanelerinin kıymetini biliyorlar ve onları yaşatıyorlar.
Almanların, bir çobanla bir kral kızının hüzünlü aşklarını ve sonunda ölümlerini anlatan Loreley efsanesi, bugün parkları, bahçeleri, heykeli ile bir kültür ve turizm abidesine dönüşmüştür. Sevgilisi babası tarafından öldürülen ve bu nedenle de kendini azgın sulara atarak intihar eden zavallı Loreley’in heykelinin önünde fotoğraf çektirmek isteyen yerli ve yabancı turistler para ödeyerek kuyruğa giriyorlar.
Geçen hafta, UNESCO’nun Polonya’nın başşehri Varşavo’da düzenlediği “Avrupa Kültürel Çeşitlilik Kongresi”ne katıldım. Polonya’da halk her yıl bir festival düzenliyor. Bu festivalin adı “Ejdarha Festivali.” Orta çağlarda köylülerin koyunları ve çocuklarını yiyen bir ejdarha ortaya çıkmış, bu ejderhayı bir çoban öldürmüş ve halkı kurtarmış. Bunun üzerine her yıl bir festival düzenlemeye karar vermişler. Bu bir efsane, ama bu efsanenin arkasında uzun yüzyıllara dayanan bir kültür, geleneksel giysileri, yemekleri ve ritülelleri ile yaşıyor.
Destanlarımızdan masallarımıza, halk hikayelerimizden hikayeli türkülerimize kadar halk anlatılarının içinde veya bir nedene veya bir yöreye bağlı olarak yaşayan efsanelerimizin çokluğuna bakıyorum da, üzerinde oturduğumuz hazinenin farkında olmadığımıza yanıyorum.
Gazetemiz YOZGAT eski bir nüshasında cehrilikte acan lalelerin haberini yayınlamıştı. Aslında bu ilginç görsellik, üç haftalık bir görsel şölene dönüşebilir ve dünya ile paylaşılabilir. Nemrud’da güneşin doğuşunu görmek için binlerce kilometre ötelerden gelen insanlar var. Cehrilik’teki laleler de kendi turizmini yaratabilir. Aynı haberin içine ustaca sıkıştırılmış birkaç kelime daha yer alıyordu: “Gelin Kayası”, “Boğazkale” “Hattuşa”, “Hollanda Lalesinin Atası”, “Yılda on beş gün açan çiçekler...”
Haberin yazarı laleler etrafından gizemli bir dünya yaratmış. Bu gizemli dünya, UNESCO tanımlamasıyla bizim “somut olmayan kültürel miras”ımızdan oluşuyor ve günden güne yemek alışkanlıkları, giyim tarzları, anlatı biçimleri, okuma ve izleme alanları ile “tek-tip” hale gelen dünyaya kültür turizmi açısından alternatif sunmaktadır. Turizm artık sadece deniz ve güneş turizmi değildir, turizm çok çeşitlenmiştir ve bunlar arasında kültür turizmi öne çıkmaktadır.
Yozgat’ın , buraya da bir gün deniz gelir de ben de Antalya olurum veya devlet büyük büyük fabrikalar kurar da İzmit’e benzerim hayalinden vazgeçmesi lazımdır. Yozgat varını ortaya koyan ve bunun da alt yapısını iyi oluşturan bir kültür turizmi merkezi olabilir.
Cehrilik lalelerinin yanına gelin kayası efsanesini onun yanına Hattuşa antikliğini, onun yanına tarihi “Bozok Yaylası” olmanın bilincini koyan bir kültür turizmi bir büyük projedir, bir tasarım ve planlamadır. Örneğin bu planlama izinde tarihi “Bozok Yaylası”, geliştirilecek kültür turizminin içine “yayla folkloru” ile yerleştirilebilir. Yayla folkloru nasıl yerleşebilir, modern bir turizm planlamasının içine? Aklıma gelen öğeleri şimdi alelacele sıralayayım: Türk çadır modellerini araştırırım evvela. Sonra bu çadırları alt yapısını oluşturarak efsaneler yumağı olan bu bölgeye yerleştiririm. Tarihi Bozok Yaylası mutfağını, giyimini, yaşama biçimlerini, etnografyasını bütün otantik ve uygulanabilir özeklileriyle buraya yerleştiririm. Belki projemin adını “Bozok Yaylasında Çadır Hayatı” koyarım veya başka bir şey düşünürüm. Gelin kayasının efsanesini boy boy film, çocuk kitabı, hediyelik eşya vb.lerine dönüştürürüm.
Ancak, efsanelerin içinde yaşayan Yozgat, bu düşünceleri değersiz komik şeyler olarak da görebilir. Çünkü balık içinde yaşadığı suyun farkına varamaz. Dursun, Temel’e ne güzel orman görüyor musun diye sormuş o da hayır ağaçlardan göremiyorum demiş.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ