BANLİYÖ ÜVİVERSİTESİ

Yozgat’ın da aralarında bulunduğu on beş ilde Üniversite açılması, 2006 bütçe görüşmelerinde hemen hemen netlik kazandı. Çok yakın bir zamanda Yozgat, üniversitesine kavuşacaktır. 50-100 bin nüfuslu Yozgat’ın, 5 milyon nüfuslu Ankara’nın yanı başında gerçekten cazip ve örneğin ODTÜ, Bilkent gibi üniversitelerle yarışabilecek bir kurumlaşmayı başarması zordur. Gerek öğretim elemanı gerekse öğrenci açısından Yozgat’ı tercih edilebilir hale getirmek gerekmektedir.

Yozgat, bugünkü ekonomik ve sosyal yapısı ile Ankara ile yarışamayacağına ve Ankara’ya alternatif bir kent yaşamı oluşturamayacağına göre, Ankara’nın banliyösü olmayı planlamalıdır. Bir açıdan banliyö, merkezin stresinden uzak, ama merkezin imkanlarına yakın yer demektir. Yozgat, üniversite yaşamında kendi “kırsal” yaşamını bütün doğallığı ile sunabilmeyi, kentsel yaşamın Yozgat’tan elde edilmesi mümkün olmayanlarını da Ankara’dan edinebilmeyi kolaylaştıracak seçenekler oluşturmayı başarmalıdır.
Türkiye’nin bugünkü hava, kara ve demir ve deniz yolu ulaşım karnesi gerçekten çok kötüdür. Yozgat özelinde deniz yolu söz konusu olamayacağına, Ankara-Yozgat hava yolu ise, işleyebilir bir seçenek oluşturamayacağına göre, kara ve demir yolu üzerine eğilmek gerekmektedir. Dünyanın teknolojik açıdan ilerlemiş ülkelerinde, demir yolu çok önemli, ucuz ve hızlı bir ulaşım aracıdır. Örneğin Japonya’da demir yolunda inanılmaz mesafeler alınmıştır. Hızlı trenler saatte 300-400 KM hıza ulaşmışlardır. Türkiye, bu günlerde Ankara-Eskişehir arasında “hızlı tren” çalışmalarını başlatmıştır. Bu çalışmaların sonuç vermesi, Ankara’nın doğusuna da ilgi gösterilmesini sağlayacaktır. Diğer yandan, Ankara’nın doğusunda da otoyol yapımı gündeme gelecek ve Ankara-Yozgat otoyolu elbette yapılacaktır. Türkiye, 21. yüzyılın hızlı ulaşım imkanlarını uzun süre erteleyemez ve Ankara-Yozgat hattı bunun dışında kalamaz. Bunların gerçekleşmesi durumunda Ankara-Yozgat arası trenle en fazla bir saat, kara yoluyla en fazla bir buçuk saat olacaktır.

Yozgat Üniversitesi kurulurken, yakın gelecekteki bu gelişmelerin ön görülmesi, planlanması hatta bu konuda çaba harcanması gerekmektedir. Yozgat-Ankara arasının bir veya bir buçuk saate inmesi, Yozgat’ın ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamında köklü değişiklikler yaparken, üniversitenin gelişimini de olumlu yönde etkileyecektir. Yozgat üniversitesinde okumak, günü birlik Ankara’ya gidip dönebilmek, hafta sonunda kütüphane, sinema, tiyatro başta olmak üzere metropollerin sunduğu imkanlardan yararlanabilmek demektir. Bu aynı şekilde, Yozgat’ı metropol dışı sakin, yöresel ve kendine özgü kültürel zenginliği ile ziyaret edilebilir, hafta sonu bir gece geçirilebilir veya yaşanabilir bir banliyö haline getirmek demektir. Bundan en fazla yararlanacak olanlar ise, Yozgat kökenli orta ve üst sınıflar olacaktır. Onların banliyö olarak Yozgat’ı seçmeleri, hiç değilse yazları veya hafta sonlarını Yozgat’ta geçirmeyi tercih etmeleri, Yozgat’ın kentsel dönüşümüne büyük katkı sağlayacaktır. Diğer yandan, bu gelişmelerin olması durumunda Ankara’da yaşayan bir çok öğretim üyesi için Yozgat Üniversitesi çalışılabilir kurum haline gelecektir. Böylece üniversiteyi nitelikli öğrencilerin tercih etmesinin yanında, nitelikli öğretim üyelerinin seçmesi de mümkün olabilecektir.

Sözün özü, Yozgat Üniversitesinin kurulması, bugüne kadar Yozgat’ta tersine işleyen bir çok yapının rayına girmesini sağlayacak, kolay ulaşılabilir bir kent haline gelmesiyle banliyö olgusu gerçekleşecektir. Bu dönüşümde kendi yerelini pazarlamayı başaran Yozgat, küçük, sevimli, sakin bir kültürel kent olarak, her türlü çağdaş gelişmeden pay alabilecektir. Ben iyi planlanmış bir üniversite yaşamanın Yozgat’a bu imkanların gelmesinde önemli bir rol üstlenebileceğine inanıyorum.

Tarih : 06.12.2005