Osman Hakan KİRACI

GÜNDEM

Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli

Yozgat’ın Bediüzzamanı

Ne zaman İslam alimi Bediüzzaman’ın adını duysam önce Yozgat’ın Bediüzzamanı aklıma gelir.
Yozgat’ın en fedakar,en ihlaslı ,en çilekeş nadir dava adamlarından biridir o.
Ömrünü davasına adayan Yozgat’ın Bediüzzamanını bilirmisiniz ?
Eğer bilmiyorsanız söyleyeyim onun kim olduğunu..
Risale-i Nur camiasında küçüklerin “Ünal ağbeysi “ yetişkinlerin “Ünal gardaşı”..
Ünal Şaşmaz’dır Yozgat’ın Bediüzzamanı..
Geçtiğimiz günlerde “Hür adam – Bediüzzaman – Said Nursi“filmi Tüm Türkiye genelinde olduğu gibi,Yozgat’ta da vizyona girmişti.
Bediüzzaman’ın hayat hikayesinin senaryolaştırdığı filmi seyretmek istediğimde de aklıma hemen Yozgat’ın Bediüzzamanı sayın Ünal Şaşmaz geldi.
Bu filmi onunla birlikte seyretmek geldi içimden..

**
Bediüzzaman’ın filmini Yozgat’ta en çok takdir ettiğim ve en saygı duyduğum dava adamlarından biri olan Yozgat’ın Bediüzzamanı ile izlemek beni belki de gençlik anılarıma sürükleyecekti..
Aslında,ben günümüz dünyasında idealist, samimi ve inandığı manevi değerler uğruna dünya nimetlerini umursamayan, erdemli insanlara hep saygı duymuşumdur.
Bu insan İslamcı da olabilir.. Ülkücü , milli görüşcü, tarikatcı, nurcu veya şucu – bucu da olabilir.
Ya da Marksist, makyavelist, liberal, Sosyal Demokrat, laik, Atatürkcü..
Hangi dünya görüşüne, hangi ideolojiye, hangi doktrine, hangi felsefeye veya neye inanırsa inansın o insanın önce davasında samimi olması gerekir.
Söyledikleri doğruları nefsinde yaşayan..
Özü-sözü bir, gerçeğin doğrularından ayrılmayan..
Yüreği insan sevgisi,şefkat ve merhamet duygularıyla dolu olan ..
Davası uğruna her türlü ızdırabı yaşamaktan yorulmayan..
Temiz geçmişi ile geleceğini de aydınlatan .
İşte,bana göre gerçek dava adamıdır o insan…
**
Evet,Yozgat’ta 70’ine merdiven dayayan ihlaslı bir dava adamından bahsediyordum..
Onu, bundan tam 44 yıl önce lise öğrencisi iken körpe gençlik yıllarımda tesadüfen babamın dükkanında tanımıştım.
3 devrin en entellektüel İslam alimi Bediüzzaman Said - Nursi’nin adını ilk kez ondan duymuştum.
Sonraki yıllarda aralıklarla görüşmelerimiz oldu. Ama, onu ilk tanıdığımdan bugüne çizgisinden hiç sapmadığını, inandığı değerlerinden hiç ödün vermediğini ve hiç değişmediğini gözlemledim.
Dilinden üstadının sözleri, elinden Risale-i Nur eserleri hiç düşmüyordu.
O, bu devirde rant için dava peşinde koşan nice riyakar sahte dava adamlarının aksine günümüzde eşine az rastlanan bir İslam dervişi olarak temayüz etmişti.
Ve ayrıca , Ünal Şaşmaz, üstadı Bediüzzaman gibi bir zamanlar davası uğruna hapishanelerde ızdırap çeken çileli insanlarla aynı kaderi paylaşmıştı.
Aynı davanın üstadı ile fedakar bir müridini şimdilerde Türkiye’nin seyrettiği “o” filmde buluşturmak benim için çok anlamlı olacaktı.
Ve onu telefonla aradım. Filme davet ettiğimde heyecanlandı.
Yimpaş sinema salonuna birlikte gittik.
Ve ben beyaz perdede Bediüzzaman Said-i Nursi’nin hayatını seyrederken gözümün ucuyla da yanı başımdaki Yozgat’ın Bediüzzamanını izliyordum.
Üstadının acılarla dolu sürgündeki ‘Barla’ günleri ..
Zindanlardaki iskence görüntüleri..
Bediüzzamanın talebelerinin yaşadıkları ve “Zalimler için yaşasın Cehennem” nidaları.
Ünal Şaşmaz’ı çok etkiledi, hüzünlendirdi.
Sanki filmin içindeki olayları fiilen kendisi de yaşıyor gibiydi.
O nedenle yanaklarından gözyaşları süzüldü hep film boyunca..
O gün sanki iki filmi birden izlemiştim.
**
Risale-i Nur hareketi bugün yarım asır öncesinde küçük bir oluşumdu.
Ama bugün dünyanın en büyük en etkili İslam harekatı oldu.İhlaslı yani samimi insanların sabrı ve inanılmaz fedakar çalışmalarıyla hızla büyüdü.
Bu nedenle demek istiyorum ki; Hangi davanın sahibi, sözcüsü, gönüllüsü olursa olsun davasına gerçekten inanan ve ihlasla yaşayan insanlara saygı duymak gerekir.
Tıpkı benim, Yozgat’ın Bediüzzamanı sayın Ünal Şaşmaz’a duyduğum derin ve içten saygı gibi..

***
 

Balıkesir basınının başı sağolsun

Bu yazıya noktayı koyduğumda cep telefonuma düşen acı bir haberle sarsıldım. Acı haber, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden iletiliyordu.
Değerli dostum, Anadolu Basınının mümtaz kalemi ve Balıkesir basınının duayeni Yeni Haber Gazetesi sahibi Sayın Ekrem Balıbek Hakkın rahmetine kavuşmuş.
Anadolu Basını, gerçekten onurlu bir kalemini daha yitirdi. Balıbek’in ölümü benim de yüreğimi dağladı. Gerçek şu ki; bu dünyada her şey ve herkes fani. Balıkesir basını ve ailesinin acılarını yürekten paylaşıyorum. Allah rahmet eylesin.

OKUR YORUMLARI
Erol
09.02.2022 19:23:03

Teşekkürler çok güzel bir makale

Bekir
25.04.2012 09:37:00

ÜNAL AĞBEY BURSAMIZADA ZİYARETE GELMİŞTİ.BURSAYI BİR HAFTADA FETHETTİ.ONUN YETİŞTİRMİŞ OLDUĞU EVLATLARI DA ÜNAL AĞBEYİN KOPYASI.BURSAMIZDA ÇOK HİZMETLER YAPIYORLAR.ALLAH ONDAN EBEDEN RAZIOLSUN.

Mehmet Koçak
21.11.2011 21:36:00

Yozgat'ın Bedüzzaman'ı yazınızı çok beğendim. Ünal Amca'yı tanırım ve onu layıkıyla tarif ettiğiniz için teşekkür ederim. Şehrimizin böyle manevi dinamikleri hakkında yazılarınıza devam ederseniz, biz de bilgilenir ve il dışında gurbette yaşayan Yozgatlılar olarak şehrimzin reklamını yaparız. Zira, bir şehre rengini veren kültürel zenginliğini artıran unsurlardan birinin de o şehrin manevi sinamikleri olduğu inancındayım ve Ünal Amca ile başladığınız seriyi devam ettrmeniz bizlerin bilinçlenmes adına bu anlamda çok yararlı olur. Yozgatımız insan potansiyeli noktasında çok zengin,ama bilhassa biz gençler bu gerçekten bihaberimiz. Çok hoşuma giden makaleniz dolayısıyla teşekkür eder ve İstanbul'dan saygılarımı iletirim.

Mustafa Çağlayan
23.02.2011 08:59:00


Sevgili Kiracı.Nerden buldun nerden aklına geldi Ünal gardaşı bulup onunla sinemaya gitmek.Makaleni okurken 1965 li yıllara götürdün beni.yeni delikanlı oluyoruz bıyıklarımız yeni terliyor litrelik şarap 125 kuruş.10 kişi bir araya geliyoruz ancak toparliyoruz 125 kuruşu bir şişe alıp şekerpınar mahalleside parkta içmenin tadını almaya başladığımız günlerde tesadüfen Ünal gardaşla tanışıyoruz.bizleri alıp bugünkü telekomun arka sokağında Nizamların binasının yakınında iki katlı ahşap bir eve götürüyor ilk risalelerle tanışıyoruz. Namaz kılımaya başlıyoruz içkiden ve sokaktan uzaklaşıp okumaya başlıyoruz. Kendisinden Allah razı olsun.Kendisini görürsen selam ve saygılarımı ilet bu makalen için sana teşekkür ederim yıllar öncesine götürdün beni.

ABDÜLKADİR ÇAPANOĞLU
10.02.2011 19:53:00

Değerli Osman Beyciğim, köşenizde yayımladığınız makalelerinizin biri olmazsa öbürünün bizi şaşırtmasına artık alıştık. Bu makalenizde de Yozgat’ın gizli kalmış inançlı, işte adam gibi adam diyeceğimiz değerli insanlarından birisini hem yeniden bizlere hatırlatıyor hem de vefasızlığımızı yüzümüze vuruyorsunuz. Yazınızda “Aslında, ben günümüz dünyasında idealist, samimi ve inandığı manevi değerler uğruna dünya nimetlerini umursamayan, erdemli insanlara hep saygı duymuşumdur. Bu insan İslamcı da olabilir.. Ülkücü , milli görüşcü, tarikatcı, nurcu veya şucu – bucu da olabilir. Ya da Marksist, makyavelist, liberal, Sosyal Demokrat, laik, Atatürkcü..
Hangi dünya görüşüne, hangi ideolojiye, hangi doktrine, hangi felsefeye veya neye inanırsa inansın o insanın önce davasında samimi olması gerekir. Söyledikleri doğruları nefsinde yaşayan..
Özü-sözü bir, yüreği insan sevgisi,şefkat ve merhamet duygularıyla dolu olan ..
Davası uğruna her türlü ıstırabı yaşamaktan yorulmayan.. Temiz geçmişi ile geleceğini de aydınlatan” . diye tarif ettiğiniz bu insanları bir süre sonra unutmak aslında bir insanlık ayıbımızdır.Bu yazınız bizzat şahit olduğum sizin basın camiasında ki dürüst ve vefalı gazeteci imajınız ile ne kadar örtüştüğünüzün ispatıdır.Aldığınız ödüller ananızın ak sütü gibi helal olsun değerli Osman beyciğim.İstanbul’dan en derin sevgi ve selamlar.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ