Osman Hakan KİRACI

GÜNDEM

Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli

Tanıdığım en nitelikli bürokrat

Geçenlerde gazetemin eski koleksiyonlarını karıştırırken bir haber ilişti gözüme..
Haberin başlığı şöyleydi:
“Türkiyenin en genç emniyet Müdürü Yozgata atandı”

Ne zaman mı ?
1984’lü yıllar.
Hemen 12 Eylül dönemini anımsadım.
Emekli bir general Vali’nin Yozgat’ta ihtilalin sert rüzgarlarını estirdiği,bürokratlarının sıkıyönetim emirlerinden tir tir titrediği günlerde Yozgat’a gencecik bir Emniyet Müdürü atanmıştı.
Adı Hüseyin Çapkın’dı…
Hemen bir not düşeyim. ( Sayın Çapkın Cumhuriyet tarihi boyunca Yozgat’a atanan en genç Emniyet Müdürü ünvanını halen korumaktadır. Çünki, sonrasında Yozgata ondan daha genç bir emniyet müdürü henüz gelmemiştir.)
Ankara Emniyet Müdürlüğünde 2.şube müdürü iken başarılı çalışmalarından dolayı zamanın Emniyet genel müdürlüğünce ‘taltif’ edilmek amacıyla 33 yaşında iken Yozgat Emniyet Müdürlüğüne getirilmişti Hüseyin Çapkın..
***
İhtilal günlerinde bizim de emekli general dönemin Yozgat valisiyle ilişkilerimiz gergindi.
Kabahatimiz,”dalkavukluk” ve “zabıt katipliği”yapmamaktı.
Devrin bürokratları ile her türlü görüşmelerimiz şifahi emirlerle yasaklanmıştı.
Sanki, 12 Eylül döneminin Yozgattakisakıncalı piyadesi ilan edilmiştik.
Çapkın’dan önceki Emniyet Müdürü, korkudan telefonumuza bile çıkmıyor, adamcağız vali’den fırça yememek için bizi gördüğünde adeta köşe bucak kaçıyordu.
Benim en aktif gazetecilik yaptığım ve Yozgat gazetesini günlük yayınlamanın yanı sıra Hürriyet gazetesi muhabirliğini de yürüttüğüm meslekteki en hareketli günlerimde bütün haber kaynaklarının gizli ve ağır bir ambargosu ile karşı karşıyaydım.
Ama o, Yozgata gelir gelmez,”Osman Hakan Kiracı’yı ve arkadaşlarını kapıdan içeri sokmayacaksın” talimatını kaale bile almadı. Yanlış hatırlamıyorsam galiba bir tek o “Bu kapı devletin kapısıdır.Gazeteciye de, vatandaşa da herkese açıktır”  diyerek 12 Eylül şartlarına rağmen “yürekli bir bürokrat” olarak bizimle görüşmekten ve gazetemizi de ziyaret etmekten hiç çekinmedi.
Yozgata geldiğinde ilk somut icraatı, polisin halkla bütünleşmesini sağlamak oldu.
Hemen hemen herkesin Emniyetin ve güvenlik güçlerinin kapısından geçmekten endişe duyduğu ihtilal ve sıkıyönetim günlerinde 26 Ağustos 1984 tarihinde gazetemize verdiği özel bir demeçte bakın Çapkın 25 yıl öncesindeki polis zihniyetiyle Yozgatlı’ya ne mesaj vermişti :
“Polis,korkulacak bir öcü değil, güvenilecek, sığınılacak, haksızlığa uğranıldığında yardım istenilecek gerçek dosttur. Bu arada vatandaşımıza hizmet etmeyi kutsal bir görev sayan emniyet mensuplarının da hataları olursa derhal düzeltiriz ve her zamanda her türlü tenkide açık olduğumuzu bilmenizi isterim”
Hayatında çok konuşmayı değil ,az ve öz konuşmayı benimseyen Çapkın aynı demecinde Yozgat’lıyı rahatlatan şu sözleriyle kamuoyunun hem dikkatini çekti, hem de vatandaşın emniyet mensuplarıyla kaynaşmasını sağladı:
“Bekçisinden müdürüne kadar derdinizi derdi bilen, belki kapı komşunuz, belki akrabanız, belki en yakın arkadaşınız kısacası sizin en yakın parçanız olan 624 polis kardeşinizle 24 saat bütün Yozgatlının hizmetinde olmaya devam edeceğiz.”
Yozgat’ta göreve başlar başlamaz, teşkilat içerisinde farklı bir disiplin anlayışıyla tüm birimlere ilk aşamada çeki düzen verdi.
Hemen uygulamaya koyduğu radikal önlemlerle yine teşkilat bünyesindeki çıbanbaşı personeli ayıkladı, müzmin sorunları çözdü.
Dürüsttü ve o nedenle kısa zamanda teşkilat içindeki eğrileri hizaya getirdi
Ayrıca organize ettiği bir dizi operasyonlarla Yozgat’taki faili meçhul kalmış 12 Eylül öncesine dayanan olayları bile teker teker aydınlattı.
Yozgat’ta görev yaptığı 2 yıl gibi kısa sürede büyük işler başardığı için genel müdürlükce Mersin Emniyet Müdürlüğüne atandı.
Ama Yozgat  genç, dürüst, yetenekli,yürekli, aktif ve nitelikli bir bürokratını hem de 2 yıl gibi kısa sürede kaybetmişti.
Her haberin ve yazının yayınlanamadığı, yasaklandığı o dönemde onun sayesinde çok sayıda asayiş haberlerini yazabilme fırsatını bulmuştum ama Sayın Hüseyin Çapkın’ın niteliklerine dair olumlu gözlem ve izlenimlerimi yazamamıştım.
Çünki; o Yozgat’ta görev yaptığı sırada yazacağım olumlu düşüncelerimin iltifat olarak algılanmasını istemiyordum. Mersin’e atandıktan sonra bu engelim ortadan kalkmıştı.
Fırsattan istifade ederek hemen onun niteliklerini ve Yozgattaki başarılarını özetleyen bir yazı kaleme aldım.
Ve o yazıyı da Yozgat’ta yayınlamanın bir faydasını olmayacağını,zira Yozgatlı’nın yakından tanıdığı o genç Emniyet Müdürü Çapkın’ı Türkiye‘nin tanımasının gerektiğini düşündüm.
Bu nedenle yazımı HÜRRİYET gazetesinin o günlerde en çok okunan “Bir günün hikayesi” köşesine yolladım.Virgülüne bile dokunulmadan yayınlanan yazımda “Çapkın’ın Yozgatta ortaya koyduğu yeteneklerini ve niteliklerini sıraladıktan sonra onun genç yaşta beklenmedik risklere bile aldırış etmediğini, koltuğunu koruma kaygısını taşımak yerine teşkilata ve halkına daha fazla hizmet vermenin gayretini ve heyecanının taşıdığını vurgulayarak demiştim ki;
“Hüseyin Çapkın, Yozgatta 2 yıl hem çok çalıştı, hem de dürüst kaldı. Mesleki dirayeti ve yüzünün akı ile Müdürlükteki ilk staj yeri Yozgat’ta ilk sınavını başarıyla tamamladı. Türkiye için gelecek vadeden bir polis yöneticisi olduğunu da kanıtladı.”
***
Bu yazdıklarımın ardından tam 25 yıl geçti .
Zaman beni haklı çıkardı.
Yozgatın bu en genç Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın Mersin’den sonra başarı grafiğini sürekli yükseltmesi nedeniyle sırasıyla Antalya, Gaziantep, Manisa, Adana, Bursa ve İzmir gibi nüfusu kalabalık olayların yoğun olduğu büyükşehirlere atandı.Yanlış hatırlamıyorsam biri ara da Emniyet genel müdür yardımcılığı yaptı.
Görev yaptığı bütün il’lerde tıpkı Yozgat’ta olduğu gibi, asayişi sağlamada başarılı olduğu ve her zaman dürüst kaldığı yerel medyada yazıldı,çizildi ve anlatıldı.
Ve hatırlayacağınız üzere bundan 8 ay önce İstanbul Emniyet Müdürlüğüne atandı.
İstanbul, benim gözümde bir metropol kenti olmanın ötesinde bir ülke gibidir.
Dünyada 108 ülkeden daha çok nüfusa sahip ülke büyüklüğündedir İstanbul..
Hatırlarsanız, sayın Çapkın İstanbul’a atandığı günlerde meşhur “Münevver Karabulut” cinayetini kucağında bulmuştu.
Fazla sürmedi. Münevver Karabulut cinayetini çözdü.
İstanbul Emniyet Teşkilatı bünyesinde köklü değişlik yaptı.Teşkilat içi operasyonlarla şaibeli amir ve polislere Adliyenin yolunu gösterdi. İstanbul teşkilatının üst düzeylerine ekibini yerleştirdi.Uyuşturucu kacakcıları ile yoğun mücadele başlattı.’Tarkan-Markan’ demeden uyuşturucu kullanan kim varsa yakalattı.Basına yansıyan haberlere göre, İstanbul’daki fuhuş mafyasının da üzerine gitti. En son HÜRRİYET’te okumuştum. Atatürk hava limanındaki aralarında başkomserlerin de bulunduğu teknik telefon takibine aldırdığı 180 polisi mevut görevlerinden uzaklaştırırken çeteden rüşvet aldığı iddiasıyla havaalanı emniyet amiri ile 19 polisi de tutuklattı.
Yani,sizin anlayacağınız o ihtilal günlerinin çalışkan, dürüst, yürekli ve çok genç Yozgat Emniyet Müdürü sayın HüseyinÇapkın, şimdilerde değişmeyen asil nitelikleri, çeyrek asırlık tecrübesi ve yetenekli ekibiyle İstanbul’a çeki düzen vermeye çalışıyor.
Emekliliğine az bir süre kaldığı bildiriliyor.
Kısa zamanda İstanbul asayişini genel anlamda nasıl hale-yola getirir onu bilemem.
Ama şu husus mutlak bir gerçektirki ; İstanbul’da kaldığı sürede İstanbul’un bitip tükenmesi zor olan Emniyet ve asayiş sorunlarını hergün çözme kararlığını ısrarla sürdürecektir.
***
Sonuç olarak demek istiyorum ki; sayın Hüseyin Çapkın, benim 40 yılık meslek hayatımda tanıdığım en nitelikli bürokratların en önemlilerinden biridir.
Kariyerinden ve vizyonundan bu ülkenin mutlaka faydalanması gereken bürokratlardan biri olduğunu da biliyorum..
Gazetemin koleksiyonlarını karıştırırken gözüme ilişen bir haber,bugün bana bir hakkı teslim ve vefa borcumu da bir kere daha ödeme fırsatını da vermiş bulunuyor.
Sayın Çapkın’a Dünyanın en ağır asayiş sorunlarının varolduğu İstanbul’da başarılı hizmetlerinin sürekliliği için Cenab-ı Allah’ın kendisine yardımcı olmasını diliyorum.
********************************************
AÇIK TEŞEKKÜR
Rahatsızlığım nedeniyle Ankara'da geçirdiğim operasyon öncesi ve sonrasında yanıbaşımdan ayrılmayarak acılarımı yürekten paylaşan değerli kadim dostlarım
MEHMET ÇEVİK ve FARUK TURAN ÇİFTÇİ'ye
Ankara dönüşünde ise etkin ilgi ve yardımları nedeniyle
iyileşmemde önemli katkıları bulunan değerli ve erdemli insan
CEMAL ÇALIŞKAN, M.NAFİZ ŞENTÜRK ve ERDOĞAN BUDAK'a
rahatsızlığım süresince bizzat evimize gelerek ziyaret eden veya 'geçmiş olsun' dileklerini telefon ya da e-mail yoluyla ileten bütün, dost, arkadaş ve yakınlarıma, hemşehrilerime ve sevgili okurlarıma teşekkürlerimi arzetmeyi bir borç bilir, şükranlarımı ve en içten sevgilerimi sunarım.
Osman Hakan KİRACI
19.03.2010
OKUR YORUMLARI
murat ertugrul
27.04.2010 17:48:00

hocam ben sarikayaliyim bir donem sizi yakindan tanidin,ama sartlar beni ispanyaya getirdi,rahatsizligini ogrendim gecde olsa allah sifanizi versin saygilar sunarim,
murat ertugrul

ahmet aslan
13.04.2010 16:25:00

Sayın kiracı geçmiş olsun,Allah şifa versin en iyi dileklerimle selam ve saygı sunarım.Kültür ve Turizm Şb Müdürü Konya, (Yozgat/yenifakılı)

Hakki Ocal
11.04.2010 20:01:00

Hakan Hocam..

Gecmis olsun. Allah sifasini eksik etmesin.

Selam ve sevgiyle..

MUSTAFA AKAY
11.04.2010 13:58:00

Yorumunuz Değerli dostum,
Geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Selamlar.

yücel DAĞISTANLIOĞLU
11.04.2010 12:40:00

DEĞERLİ DOSTUM,
OSMAN HAKAN KİRACI

YURDUMUZDA MAALESEF BAZI SPOR DALLARI DIŞINDA DİĞER SPOR DALLARINDA YETERİNCE ÖNEM VERİLMİYOR VE BASINIMIZDA İLGİ GÖSTERMİYOR.
MÜMKÜN OLDUĞUNCA ULUSLAR ARASI TURNUVALARDA BAŞARI GÖSTE REN SPOR DALLARINI VE SPORCULARI TAKİP ETMEYE,ALKIŞLAMAYA ÇALIŞIYORUM.AYNI KULUBÜ DESTEKLEMESEM DAHİ ULUSLAR ARASI BAŞARISINDAN DOLAYI FB BAYAN VOLEYBOL TAKIMININ İKİNCİLİĞİ,AYNI ŞEKİLDE AYLİN DAŞDELEN'ALDIĞI MADALYALAR BİZLERİ DUYGULANDIRIYOR.
ŞAHSINIZDA GAZETENİZİ BİR KEZ DAHA KUTLUYARUM. BİZLERE BİR GURUR DAHA YAŞATTINIZ,BAŞARILI KIZIMIZ AYLİN DAŞDELEN' İN YOZGAT BAĞRINDAN ÇIKTIĞINI BİZLERE DUYURMANIZ GURURUMUZU KATMERLEDİ.
SAYGILARIMLA

Ömer faruk akyollu
06.04.2010 15:36:00


Değerli Kardeşim.
rahatsızlığını ve ameliyat olduğunu şu an öğrendim...
Büyük geçmiş olsun.Umarım sağlıklısındır.Bundan sonraki yaşamında sana Allahtan sağlık ve afiyetler dilerim..
hoşça kal. BAŞARILAR......

yücel DAĞISTANLIOĞLU
02.04.2010 12:36:00

DEĞERLİ DOSTUM
DEĞERLİ BÜYÜĞÜMÜZ,M SAYİN; REFİK A. ÖZTÜRK'ÜN İLETİSİNİ
OKUYUNCA,YOZGATIN TOPRAĞINA AYAK BASAN,SUYUNU İÇEN,EKMEĞİNİ TADAN,HAVASINI SOLUYAN KİŞİLERDE BİR KISMI BÜROKRASİNİN EN
ÜST SEVİYELERİNE GELMİŞLERDİR.
İSTANBUL GİBİ BÜYÜK BİR ŞEHRİN EMNİYET MÜDÜRÜ OLMAK, SANIRIM EN ÜST MAKAMDIR,YİNE AYNI ŞEKİLDE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ OLMAK GİBİ,ESKİ MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZDEN BAHSEDİYORUM.YETTİ Mİ HAYIR
EN ÜST MAKAM OLAN CUMHUR BAŞKANLIĞI MAKAMI,DAHASI YOK SANIRIM, SN.AHMET NEJDET SEZER'DEN BAHSEDİYORUM.BİLİYORSUNUZ YERKÖYDE HAKİMLİK YAPMIŞTI.bENİM İLK ANDA AKLIMA GELENLER BU KADAR.
SİZ BUNU ÇOĞALTABİLİRSİNİZ.
BİR DE YAZIMIZIN BAŞINDA BAHSETTİĞİMİZ SN.REFİK A ÖZTÜRK GİBİ YOZGATIN BAĞRINDAN ÇIKMIŞ BÜYÜKLERİMİZİ SIRALASAK ONLARI ANIMSASAK NE KADAR HOŞ OLUR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
SAYGILARIMLA...
YÜCEL DAĞISTANLIOĞLU

Refik A. ÖZTÜRK
01.04.2010 15:22:00


Değerli Arkadaşım;
Geçirmiş olduğunuz rahatsızlığı gazetenizdeki "Açık Teşekkür" mesajınızdan öğrenmiş bulunuyorum.
Geçmiş olsun. Sağlıklar, iyi dilekler diliyorum.

Sizin ve gazetenizin Yozgat için taşıdığı değeri ve anlamı en iyi bilen ve ona derin saygı duyanlardanbirisiyim.
Bir ömrü bu uğur yoluna harcadınız. Yozgat'ı, Yozgatlıyı hep başüstünde tutarak hizmet verdiniz.
Vefa borcumuz çoktur bu yüzden içten sevgilerimi ve saygılarımı sunar, gözlerinden öperim.

Nurullah Aktan
21.03.2010 10:38:00

Bizler istanbuldaki yozgatlılar olarak hüseyin beyin çalışmaları takdirle takip ediyorduk.ama kendisinin ilk emniyet müdürlüğünü yozgatta yaptığını bilmiyorduk.belki yozgatın ekmeğini yeyip suyunu içtiği için bu kadar korkusuz ve yürekli..sayın müdürümüze başarılar dileriz..

ABDÜLKADİR ÇAPANOĞLU
20.03.2010 18:51:00

Sayın Osman Hakan Kiracı, hakikaten zaman zaman canlı bir tarih gibi bizlere öyle şeyler anlatıyorsunuzki.Bazan ibretle bazan hayıflanarak okuyor,bilgileniyoruz.Şimdi bizim Emniyet Müdürümüz olan Sayın Hüseyin Çapkın'ın bu geçmişinden hiç haberimiz yoktu.Kendisini saygın duruşundan dolayı sevmiştik,şimdi daha bir başka seveceğiz.İnşallah İstanbul'da da özlediğimiz asayişi bize armağan eder.Kendisine sağlıklı bir yaşam ve başarılar diler sizede bize verdiğiniz bu değerli bilgiler için çok teşekkür ederiz.Tekrar geçmiş olsun.

nail soykan
20.03.2010 12:14:00

geçmiş olsun.lütfen kendinize dikkat edin.çünkü,bu memleketin gibi düzgün ve bilinçli yazarlara daima ihtiyacı var.acil şifalar..

fahrettin
20.03.2010 09:25:00

Ben de hatırlıyorum.Hüseyin çapkın bey hakkaten kaliteli bir insandı ve yozgatlla kaldığı sürede iyi işler yaptı.başarılı olduğu için de mesleğinde yüksele yüksele istanbula tayin edildi.hüseyin beye başarılar,size de acil şifalar temenni ederim.

Tülin
20.03.2010 08:26:00

Osman bey ameliyatınızı teşekkür yazınızdan öğrendim.Büyük geçmiş olsun.Acil şifalar ve iyilikler dilerim.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ