Osman Hakan KİRACI

GÜNDEM

Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli

KENAN YILMAZ’A DAİR

Mevsimler ,Yozgat’ta sanki sonbahar..
Yaprak dökümü var bu sıralar.
Önce benim gazetemin sorumlu müdürü Uğur Köseoğlu’nu..
Sonra Yeni Ufuk gazetesi yönetmeni ve köşe yazarı Muammer Karadeli’yi..
Ve sonrasında Yozgat HAKİMİYET ile Yozgat HABER’in yayın direktörü Gazeteciler Cemiyetimizin Y.Kenan Yılmaz’ı..
Peş peşe hem de aynı sebepten yani Kanser’den kaybettik.
Mevsimler ,Yozgat’ta sanki sonbahar..
Çünkü ; sevdiklerimiz hazan yaprakları gibi birer birer kara toprakla buluşuyor.
¨ ¨ ¨
Çağımızın mel’un hastalığı kanser, Yozgat’ta son zamanlarda aramızda ‘azrail’ kılığında dolaşıyor.
“Dost” bildiklerimizi, ” Kardeş” dediklerimizi çekip götürüyor aramızdan..
Birinin acısı dinmeden, bir diğer arkadaşımızın yokluğu yüreğimize kan damlatıyor.
Her sela’nın ardından içimizde fırtınalar kopuyor.
Kalbimiz daralıyor, canımız acıyor.
Ve hemen aklıma Cahit Sıtkı’nın o anlamlı dizeleri geliyor:
“Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikce artıyor yalnızlığımız
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
…………………
Her doğan günün bir dert olduğunu
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.”
¨ ¨ ¨
Evet, Sevgili Kenan’ı da kara toprağın rahmetine bıraktık. S
onsuzluğun kapısını araladığı mezarına iki kürek toprak atarken bir an yıllar öncesini anımsadım.
1978 yılının sıcak bir yaz günü.
Onu gurbete,Avrupaya uğurlarken buruk duygular yaşamıştım.
Ama, onun günün birinde yeniden aramıza döneceğini biliyordum.
Ama, önceki gün..
Biliyorduk ki; o artık bir daha dönmemek üzere vuslata kanat açmıştı..
Bu kez buruk duyguları değil, gerçek ayrılığın ızdırabını yaşıyorduk hepimiz Sarıtopraklıktaki mezarının başında..
¨ ¨ ¨
Evet, Münci Tekin Alper, Serhat Ünsal..
Derken Uğur Köseoğlu ve Muammer Karadeli ..
Ve son kez Kenan Yılmaz’ın da apansız ölümünün acısı düşüverdi yüreğimizin tam orta yerine
Unutulması imkansız bir sürü hatıralarıyla aramızdan çekip gitti Kenan kardeş…
¨ ¨ ¨
Kenan Yılmaz’ı tanımayanlar için “ birazcık” anlatmam gerek.
“Birazcık” diyorum çünkü, onun hayat hikayelerini özetlesem bile bu sütunlara sığdıramam.
Rahmetli de sohbetlerimizde ”Yaşadıklarımı film senaryosu haline getirip dizi film yapacağım” derdi.
Gerçekten hayatı dizi film yapılacak kadar uzun bir roman gibiydi.
Ama yine de Kenan Yılmaz’ı kısaca anlatmak istiyorum..
Kenan Yılmaz abartısız benzerine az rastlanır farklı bir Yozgat markası, hastalığında bile hiperaktif bir karekter ve hayatın bütün renklerini üzerinde ve beyninde taşıyan rengarenk bir kişilikti.
Herşeyden önce fanatik boyutunda bir ‘Yozgat’ sevdalısıydı.
Genç yaşta gittiği Almanya’da 80’li yılların başında benim tavsiyem üzerine Yozgatlı gurbetçilere yönelik ilk yerel gazeteyi o çıkarmıştı. Yozgat HABER gazetesinin ardından yerel gazetecilik işini büyütmüş ve yine Federal Almanyada NÜRNBERG ve BAYERN HABER bölgesel gazetelerini yayınlamıştı.
Türkiyede ise ilk kez bir Almanca dergiyi yani TURKİSH ALAMANGE dergisini İstanbul’da yayınladı.
Almanyada ve Türkiye dönüşünde Yeşilcamda Türk filmlerini çeviren ilk Yozgat’lı o olmuştu.
Bundan 2 yıl öncede kentimizde renkli bölge gazetesi yayınlama arzusuyla Yozgat’a ilk web ofset tesisini o kurmuştu.
Yozgat il özel idaresinin inşaatını tamamladığı Galata Çamlık otelinin işletmeciliğine 90’lı yıllarda Yimpaş dışında kimselerin talip olmadığı dönemde Yurt dışından gelerek ihaleye katılmış ve en sonunda Galata Çamlık otelini işletme hayalini gerçeğe dönüştürmeyi başarmıştı.
Otel işletmeciliğinin ardından Yozgat Belediyespor kulüp başkanlığını da üstlendi. Öylesine fedakarca yöneticilik yapmıştı ki, Belediyesporun başarısı için bir servet harcamıştı.
“Yozgatsporu şampiyon yapmazsam gözlerim açık gider” diyecek kadar da bir Yozgatspor delisiydi..
Ve ne hazindir ki, bu dünyadan gözleri açık ayrıldı.
¨ ¨ ¨
Kenan Yılmaz, Ocaktan yetişme samimi, gözüpek bir ülkücü ve bir Mustafa Kemal hayranıydı..
Zor günlerinde yanında olan dostlarını güzel günlerinde de hiç unutmadığı gibi saygıda da kusur etmezdi.
Vefa, Kadir, kıymet, insanlık bilen hatalarını da dile getirmekten çekinmeyen çok açık sözlü adam gibi adamdı.
Oruç tuttuklarıyla bayram etmesini bilirdi.
Ama her yüzüne güleni de dost sanırdı. Zaman zaman ihanetler yaşardı.
Bu yüzden de “Allahım sen beni dost bildiklerimden koru, ben düşman bildiklerimle başederim” vecizesini çerçeveletip odasına asmıştı.
Yüreği insan sevgisiyle doluydu. O, hayatta iken her Yozgatlı’ya sevgiyle yaklaşırdı. Büyük Cami avlusuna ve mezarlığa sığmayan o hüzünlü kalabalık da O’nu ebediyete sevgiyle uğurladı.
¨ ¨ ¨
Kenan Yılmaz, belki de Yozgat’ın yetiştirdiği en yürekli insandı.
Geçirdiği her türlü hastalalık ve ameliyatlardan ve hatta ölümden bile korkmadı.
Onu hastane odasında son ziyaretimde teselli etmeye çalıştığımda bana şunları söylemişti:
“Boşuna üzülme Osman ağbey, kanser olan değil, eceli gelen, sırası gelen gider. Allaha bir can borcumuz var,vakti zamanı geldiğinde onu da öder bu dünyadan çeker gideriz
” Ünlü ingiliz edebiyatcısı W.Shakespeare der ki ;
“Korkaklar ecelleri gelmeden defalarca ölürler,ama cesurlar ölümü bir kere tadarlar”
İşte,o ölümü bir kere tadan ender insanlardan biriydi.
Yozgat,”Kenan Yılmaz ‘ın vefatı ile birlikte cesur, yiğit, atak, hiperaktif ,hayalleri sınırsız, kadirşinas, dost bağımlısı ,özverili ve gerçek anlamda “Yozgat” tutkulu müstesna bir evladını kaybetti.
Hepimizin başı sağolsun…
Allah rahmet eylesin.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ