Cümleten gözü kapalı hayırlı yolculuklar

Galiba bundan 3 ay önce...

Yozgat-Ankara arası  20 liraya yolcu taşındığı, rekabetin olmadığı bir gün.

Otobüsle Ankara’ya gidecektim.

Yolculuğumuz  15 dakika rötarlı başlamıştı.

Belediye otobüsü gibi her durakta dura dura Ankara terminaline 4,5 saatte ulaşabilmiştik.

Şoför muavini su isteyen yolcuya burun kıvırıyordu.

Yol  boyunca Yozgat-Ankara arasında bir kez ikram servisi yapılmıştı.

 ¨       ¨  ¨

Ve yine geçenlerde eşimle  Ankara’ya otobüsle gitmem gerekti.

Terminale gittik.

Biletimizi kestiler ve 20 lira aldılar.

Sordum:

“Neden 10 liraya düştü ücretler?”

“Duymadın mı abi, 1,5 aydır rekabetteyiz. Yozgat – Ankara 10 lira, Yozgat – İstanbul’da 40 liradan 25 liraya düştü” dediler.

Bir soru daha sordum:

“Peki,Yozgat-Yerköy veya Yozgat-Sorgun kaç lira ?”

“Her ikisinin ücreti de aynı.. 4 lira”dediler.

220 kilometre mesafedeki Ankara 10 lira, 680 kilometre mesafedeki İstanbul 25 lira..

Ama 35 kilometre mesafedeki Yozgat’tanYerköy’e ve Sorgun’a 4 lira..

İyi değil mi?

Yolcu için harika rakamlar

 ¨       ¨  ¨

Ve sonra yola revan olduk.

Otobüsümüz bu kez vaktinde kalktı. Rötar yapmadı.

Expres servismiş, yolda mola vermedi.

Ankara’ya giderken  ilki Yerköy, ikincisi Kırıkkale istikametinde 2 ikram servisinde bulundular.

Otobüsün muavini bütün yolculara güleryüzle ve nezaketle davranıyordu.

Tabii, su isteyenlere de ters bakmadı.

Bu sorunsuz seyahatin sonunda otobüsümüz 3,5 saatte de Ankara terminaline girdi.

O gün akşam Ankara’da bir arkadaşımızın oğlunun nişan töreni vardı.

Tören için Yozgat’tan bazı dostlarımız da Ankara’ya gelmişti.

Nişan öncesi yemekte aklımda kalan o günün otobüs  yolculuğunu anlattım.

“Artık,bizim otobüs firmalarımız şehirlerarası hem ekonomik ,hem de yolcuya saygın yaklaşımlarla   güzel hizmetler vermeye başlamışlar”diye övünüyordum ki,masamızda bulunan bir doktor arkadaşımızın eşi  sözlerime müdahele etti. “Ama Osman bey,Yozgat firmalarıyla seyahat etmek büyük bir risk“

Sonra bakın neler anlattı. Beni de şaşırtan  seyahati ile ilgili bakın neler söyledi:

“Yozgat-Ankara seyahatimde  kaptanın arkasındaki koltukta oturuyordum.

Kaptan sıkca cep telefonundan görüşmeler yapıyor,direksiyonu  tek elle kullanıyordu.

Umursamadım.Ancak, muavin çay servisi yaptığında korkmaya başladım.

Çünki bir elinde telefon,diğer elinde de çay bardağı  olunca bardaklı eliyle direksiyonu kullanıyordu.

Yani,direksiyonu elinin kenarıyla çeviriyordu. Kaptana her çay servisi yapıldığında korku dolu anlar yaşadım.

Otobüste en az otuz kişi vardı ve hepimizin canı kaptanının elinin sihirli maharetine emanetti.

Yozgata döndüğümde olayı aksettireceğim bir yetkiliyi aradım. O Firmanın yöneticisinin, o otobüsü kullanan şoförün sorumsuzluğuna hiçbir gerekçe göstermeyeceğini ve gereğini yapacağını zannetmiştim. Korku dolu seyahatimi şikayet olarak anlattığım firma yetkilisi bana ne dese beğenirsiniz ?”

Hanımefendi bir an durakladı.Biz de merakla sorduk “Ne dedi ? ” diye..

Aynen şunları söylemiş eğitimci firma yöneticisi  :

“Abla sen boşuna korkmuşsun.. Bizim şoförler, yıllardır gide gele Ankara-Yozgat yolunu ezberlediler. Sen hiç merak etme Ankara - Yozgat arasında gözü kapalı bile direksiyon kullanırlar. ”

¨       ¨  ¨

Şu bizim Yozgat ve ilçelerin otobüs firmalarının  sorumlularının seyahat mantelitesine ve ticari zihniyetine bakın..

Gözü kapalı seyahat..

Gözü kapalı rekabet..

En az yarım asırdanberi üç kuşak; babadan oğula,  oğuldan toruna sirayet eden  ve  yıllar yılı sonu gelmeyen, hatta bu kafayla sonu gelmeyeceği anlaşılan kronik rekabete ya siz ne dersiniz?

Rekabet döneminde 10 liraya taşıdığın yolcuya ekstra hizmet vereceksin,rekabetin olmadığı dönemlerde de 20 liraya taşıdığın yolcunun yüzüne bakmayacaksın..

Ve rekabetsiz dönemlerde para kazanmaya başlayınca da gecikmeden yeniden haksız rekabetler yapacaksın.

Haksız rekabet  nedeniyle zarar edeceksin. En azından kazanamayacaksın.. 

Uzun yıllar sonrasında 1 otobüse ancak 4 kişinin ortaklığı ile sahip olabileceksin.

Para kazanamadığınız için “Yozgat” markası adı altında bir firma kuramayacak, hep yabancı firmaların markaları altında çalışmak zorunda kalacaksın.

Ticaret erbabı insanlar, hiç  göz göre göre birbirlerine karşı böylesine haksız rekabet yapar mı?

Eğer,Yozgat’ta ise gözü kapalı, hem de kendi geleceklerini hiç düşünmeden yapar..

Neden mi ?

Çünki,  haksız rekabetin altında yatan başka önemli bir neden vardır..

Kabul edilmesi zor bir ticaret mantığıdır bu.

Ve bu mantık Yozgat’ın hemen hemen tüm sektörlerinde gözlemlenir, ama otobüscülerimiz de çok daha belirgindir.

Nedir bu ticaret  zihniyeti  diye merak ediyorsanız,söyleyeyim:

RAKİBİNİN ZARARINI,KENDİSİNİN KAZANCI olarak algılanan bu zihniyet haksız rekabet eyleminin temel nedenidir.

Rakibine para kazandırmamak üzerine yapılan ticaretten bugüne kadar kim karlı çıktı, kim iflah oldu, kim büyüdü ?

Aksine sadece otobüscülerimiz değil, çoğu esnafımız da büyüyemedi, küçüldü. Yozgat ekonomisi, daha doğrusu Yozgat bugüne kadar ticari açıdan  küçülmedi mi?

Daha da küçülmenin kime ne faydası vardır.

¨       ¨  ¨

Ankara’ya  10 liraya gitmek elbette herkesin çıkarınadır. Ama Ankara’ya10 liraya yolcu taşıma trajedisine ve rekabetsiz dönemlerde ise otobüscülerimizin yolcuya “hizmet” konusundaki sorumsuz ve laubali davranışlarına artık bir son  verdirilmelidir.

Yozgat Ticaret Odası Başkanı Sayın Metin Özışık, Esnaf Odası Başkanı Sayın Uğur Bektaş ve Şoförler Odası Başkanı İlhami Bakıcı, Yozgat Otobüs firma sahiplerini son bir kez daha biraraya getirip soruna bir kez daha köklü çözüm aramalıdır.

Ben, Yozgat otobüscülerinin yıllardır süregelen haksız rekabetlerinden üzüntü duyan bir Yozgatlı yolcu olarak bu kronik soununun çözümünü diliyorum.

Ama, eğer Yozgat otobüscüleri “Haksız rekabet, sorumsuz hizmet, bizim alışkanlığımızdır” demekte ısrar ederlerse daha ne diyebiliriz ki:

Yozgatlı hemşehrilerimize gözü kapalı hayırlı yolculuklar..

Otobüs firmalarımıza da gözü kapalı  haksız rekabetler…