Osman Hakan KİRACI

GÜNDEM

Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli

ASO'NUN PROJESİYLE KİM İLGİLENİYOR

Cumhuriyet tarihi boyunca Yozgat’ın sanayileşmesi, kalkınması daha önemlisi işsizlik sorununun çözümlenmesine alternatif proje olarak 2 büyük proje ortaya konuldu

Bunlardan ilki 4325 sayılı OHAL teşvik yasa tasarısıydı.

Bundan on yıl önce 55 hükümetin hazırladığı özellikle ve öncelikle Doğu ve Güneydoğu illerinde istihdam yaratmak için öngörülen 4325 sayılı yasa tasarısına kanun hazırlayıcılarının hiç gündeminde olmadığı halde Yozgat’ı dahil ettirmiştik.

Hatırlarsanız 4325’le birlikte Yozgat OSB’de yatırımlar mantar gibi patlamıştı.

Krizli yıllara geldiğimizde 4325’in süresi dolmuştu.

3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra yapılacak tek iş, Milli geliri 1000 doların altındaki 19 il’de 4325’in süresini uzatmaktı…

Bizim Yozgat Milletvekilleri, seçim öncesindeki vaadlerine rağmen 4325’in süresinin uzatılmasını sağlayamadılar. Bu konuda resmen ikmale kaldılar. AKP iktidarı ise önce 36 il’i, sonra da 49 il’i kapsayan 5084 sayılı teşvik yasası ile milli geliri 1500 dolara yakın il’lerde hızlı bir gelişmeye ama milli geliri 1000 doların altındaki Yozgat gibi 20’ye yakın il’de de daha da gerilemeye neden oldu.

Ve özellikle Yozgat’ta son iki yılda daha da tırmanan işsizlik tehlikesi Vali’nin evinin kapısına kadar dayandı. Milli gelir azaldı. Geleceğe ilişkin karamsarlık Yozgatlının dünyasını karatmıştı. İşte tam bu sırada ASO başkanı Sayın Zafer Çağlayan Türkiye’nin ve hükümetin gündemine akıllıca hazırlanmış bir proje koydu.

Projede Yozgat da vardı. İşin doğrusu Yozgat’ın geleceğini kurtaracak bir projeydi aynı zamanda.

4325’den sonra Yozgat için tarihi bir fırsat daha doğmuştu.

Türkiyenin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde tırmanmakta olan terörün sermayesi olan işsizliğin giderilmesi, Türk müteşebbislerin bu bölgede yatırımlara teşvik edilmesi amacıyla “Bölgesel Asgari Ücret” projesini hazırlayan ASO başkanıÇağlayan proje kapsamına İç Anadolu’dan sadece Yozgat’ın alınması gerektiğini de belirtmişti.

“Bölgesel Asgari Ücret” projesi hem Doğu ve Güneydoğu’da terör belasından kurtulmak, hem de İç Anadolu’nun çaresiz ve kadersiz vilayeti Yozgat’ı geri kalmışlıktan kurtarmak adına önemli projedir.

Hatırlayacağınız gibi, sözkonusu projeyi bundan 1 ay önce manşetimize taşıdık manşetimize taşıdık.

Projenin yararlarını, hayata geçirilmesi için yapılabilecek çalışmaları, izlenecek stratejileri detayları ile anlattık.

Yozgat’taki ekonomi odaklı Sivil toplum örgüt temsilcileriyle görüştük. Oda başkanları, projenin Yozgat’ın kurtuluş reçetesi olacağı yönünde görüşlerini belirterek bu konuda Yozgat Milletvekillerinin proje kapsamındaki diğer 18 il’in Milletvekilleriyle birlikte harekete geçmelerini önerdiler.

Aradan günler, haftalar geçti. Aklı Yozgat’ın meselesine yatkın herkes, ASO’nun projesi ile yakından ilgilenmeye başladı.

Ama bu konuda Yozgat Milletvekillerinde hiçbir çaba, hareketlilik, girişim gözlenmedi ve duyulmadı.

Yozgatspor’un maçına ödeyeceği bilet parası konusunu Yozgat kamuoyu ile paylaşan Yozgat Milletvekilleri, ASO’nun projesine ilişkin bırakın bugüne kadar ne yaptıklarını anlatmayı, projeye ait yüksek görüş ve kanaatlerini Yozgat kamuoyuna lütfetmediler bile.

Nasıl paylaşacaklardı ASO projesini Yozgat kamuoyu ile…

Çünki proje metnini ASO’dan edinme , inceleme gereği duymamışlardı bile.

Dolayısıyla harekete geçemediler, gereken çalışmayı yapamadılar.

İngilizce metnini IMF Türkiye Teknik Direktörünün incelediği, Devlet Bakanı sayın Ali

Babacan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı danışma Kurulunun okuyup değerlendirmeye aldığı ASO’nun “Bölgesel Asgari Ücret” projesi ile Yozgat Milletvekillerinin henüz ilgilenmemesi Yozgat açısından ne hazin bir durum değil mi?

Aslında ben bizim bazı Milletvekillerimizin bu tür yaklaşımlarını hiç yadırgamıyorum.

Geçen ay tarım kesiminde 16 il’in üreticisine ve çiftçisine hem de hibe teşvikler sağlayan ve de maalesef Yozgat’ı kapsam dışı bırakan yasa’nın TBMM’den çıktığının haberi olmayan yani kırsal alan teşviklerini basından duyan…

Ama Sorgun ilçesinde ilçe tarım müdürlüğünün düzenlediği Montofon ineklerinin dağıtımından mutlaka haberi olan TBMM Tarım Komisyonunda kırsal alana teşvik tasarısı görüşülürken Sorgun’daki törene koşan…

3 Dönem milletvekilliği yapmasına rağmen içeriğini anlayamadığı 4325 sayılı yasanın süresini vaat ettiği halde uzattıramayan ancak Yozgat’ta oto kuaförü ya da züccaciye dükkanlarının açılış kurdelasını kesmekle Yozgat’ı kalkındıracağını zanneden…

Milletvekillerinin Yozgat için hayati önem taşıyan ASO’nun projesiyle ilgilenmemesini yadırgamamak gerekir.

Yazık, hem de çok yazık!

AKP’ye son 2 seçimde Türkiye ölçüsünde büyük destek vermiş bir il olarak önümüze konulan bu fırsatı da yine mevcut siyasi iradenin basiretsizliği yüzünden değerlendiremezsek Yozgat’a gerçekten çok yazık olacak…

Yazık olacak değil mi?

***

Yozgat’tan BartIn’a

Türkiye’nin halen ayakta kalan en eski 3. gazetesi…

Cumhuriyetimizle yaşıt…

Anadolu’nun en içerikli, nitelikli, düzeyli bir gazetesi…

BARTIN gazetesi 82 yaşında…

Merhum Cemal Aliş’in Bartın’da 6 Eylül 1924’te yayın hayatını başlattığı BARTIN gazetesi ödüllerle ve başarılarla dolu 81. yılını geride bıraktı.

Altını çizerek vurgulamak istiyorum.

Bartın gibi, Anadolu’da resmi ilan sübvansiyonuna avuç açmadan gazete yayınlamak ve hele hele o gazeteyi 82 yıl yaşatmak her babayiğidin harcı değildir.

Gerçek gazetecilik özverili ve yöresini seven dava adamlarının işidir.

Kesesinden, emeğinden, göz nurundan ve sabrından ödün vererek periyodik bir yayın organını nesilden nesile hem de Cumhuriyet ile eşzamanlı götürmek ve Bartın’ın geleceğine taşımak…

Takdirin ötesinde alkışlanacak anlamlı bir yaşam hikayesidir.

Nice yıllar temennisiyle Bartın gazetesini yayın hayatının 82. yıldönümünde alkışlayarak kutluyorum.

Bartın gazetesini hem yaşatmak ve hem de onurla Bartın’ın geleceği ile özdeşleştirmek yolunda uzun yıllara rağmen heyecanını, dayanma gücünü ve özveri li duygularını hiç kaybetmeyen değerli meslektaşım ve sevgili dostum Esen Aliş’e ve ekibine engin sabırlar diliyorum. Yozgat’tan Bartın’a en içten başarı dilekleri ve sevgi ile…

Hedefi büyüktür Kayalar’In daİma

ANAP’ın eski bakanı, eski bakanı ve de potansiyel eski genel başkan adayı sayın Lütfullah Kayalar’ın Ankara’daki yoğun ziyaretgahı neresi olmuş duydunuz mu?

Adalet Bakanlığı… Yani Cemil Ağabeyi…

ANAP’ın Yozgatlı bu iki eski bakanı hemşehrimiz güvenilir kaynakların bana ulaştırdığı bilgilere göre sıkça buluşuyorlarmış. Kayalar, Cemil ağabeyinin etrafında adeta pervane gibi dönüyormuş.

Sayın Çiçek ne de olsa bir devlet adamı…

Kapısını aşındıran partisiz, çaresiz ve mültefit eski bir bakan arkadaşına sırt çevirecek değil ya…

Hem eski köprülerin altından tonlarca sular geçtiğine göre…

Kamuoyu anketlerinden DYP’nin oylarının sürekli düşmesi sonucu DYP’ye iltihak’tan vazgeçen, Erkan Mumcu’nun ANAP’ın başına geçmesi nedeniyle ANAP’ta genel başkanlık hayalleri sona eren Lütfullah Kayalar’ın eski dava arkadaşı ve siyaseten ağabeyi Cemil Çiçek ile yakın dirsek teması halinde olması Kayalar’ın AKP’ye yatay geçiş için alt yapı hazırlığı yaptığı şeklinde yorumlanıyor.

Kayalar Başbakanın son Yozgat gezisinde de Tayyip Beyin gözüne görünmek için çoğu AKPlinin dikkatinden kaçmadığı gibi o törenden öbür törene koşuşturmuştu. Ve ayrıca da Yozgat milletvekilleri hariç AKP’nin eski RP milletvekilleriyle de sıcak diyaloglarından da sözediliyor.

Kayalar, AKP’ye girebilir mi?

Cemil ağabeyi onu gelecek seçimde AKP Yozgat listesinin başına koyabilir mi?

Nereden bileceksiniz.

Neyin ne olacağını zaman gösterecektir.

Ancak bilinen tek gerçek şu ki, Kayalar kendine yeni bir parti, yeni bir rozet arayışını sürdürüyor.

Dün ANAP’lı olacaksın, 20 yıl ANAP rozetini taşıyacaksın,

Önceki gün DYP’nin kapısında dolaşacaksın,

Bugün AKP’ye girmek için Çiçek’in kapısını “dergah” edineceksin…

Veya belki de yarın kurulacak yeni bir partiye rampa olacaksın…

Seçim günü geldiğinde seçim otobüsünün iki yüzüne de büyük harflerle, büyük bir slogan yazdıracaksın:

“HEDEF BÜYÜK”

Şimdilerde de o partinin kapısından öbür partinin kapısına büyük adımlarla kendince büyük hedefe koşacaksın.

Sıkışınca da “HEDEF BÜYÜK” diyeceksin.

Anladınız mı şimdi. Hedefi büyük politikacıların “BÜYÜK HEDEF” sloganı ile neyi hedeflediklerini ve büyük hedefe doğru nasıl zikzak yaparak nasıl koştuklarını.

Hedef büyükmüş (!)

Bundan sonra kim inanırsa, aldanacak kim kalmışsa.

BİR DİP NOT

YOZGAT;

Hemşehrileri için

dayanılmaz bir

cehennem,

Yabancılar için

bulunmaz bir

cennettir

Tarih : 20.08.2005
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ