Nesrin MASARİFOĞLU

IŞIK

Yozgat Büyükşehir statüsüne alınabilir mi?

Başlığı okuyanların. Nesrin Hanım ciddi misiniz dediklerini duyar gibiyim. Tabii niye olmasın-olamasın. Bir hedef konur. Mesela 2023. Seçimler yakın. Hatta erkene alınacağı için çok daha yakın. Siyasetçiler buyurun meydanlarda bunun sözünü verin. “Hep BİRLİKTE, 2023 DE YOZGAT’I BÜYÜKŞEHİR YAPACAĞIZ.” deyiverin. Gerçi 11 yıl aradaki farkı kapatmak için kısa bir zaman ama niye olmasın. Hedefi gerçekleştirmek için atılacak her adım YOZGAT’IN çehresini değiştirecektir.

İyi de Büyükşehir olma kriterleri ne olacak, Tek bir ama tek bir kriter var nüfusun 750.000 den fazla olması. Yani öyle vergi rekortmeni bir il, ya da ne bileyim çok turist çeken bir il ya da kişi başına düşen milli gelirin çok yüksek olması gibi bir şart da yok. Velhasıl tek kriter nüfusu artırmak. Yani il olarak ilin bürokratları, siyasileri, ileri gelenleri şu kriteri bu kriteri de sağlayalım ilimiz BÜYÜKŞEHİR STATÜSÜNE alınsın diye çırpınıp durmayacaklar. Tek bir kriter var. Nüfus 750.000 inin altında olmayacak. Tek bir kıstas tek. Yani kısaca nüfus kaybını önleyecek hatta dışarıdan göç alacaksınız. Bak işte bu nasıl olacak dediğinizi duyar gibiyim.
Bunları yazarken bu kadar cehalet de olmaz. Nüfusu artırmak demek diğer kriterleri de yerine getirmek yani şehri her bakımdan iyileştirmek, cazibe merkezi haline getirmek, daha ileri giderek şehri yeniden inşa etmek ya da MARKA ŞEHİR yapmak gerekir. Her şeyden önemlisi işsizliği önlemek gerekir. Nesrin Hanım bunun farkında değil misiniz dediğinizi duyar gibi oluyorum. Evet tek bir kriter ama ne yazık ki o kriter bütün unsurları içine alıyor. Nüfusu artırmak demek şehri kalkındırma hamlesine sokmak yani her bakımdan şehri yenilemek demek. O kadar kolay mı nüfusu artırmak, üstelik Türkiye’nin en fazla göç veren üç ilinden birisi iken. Deprem ve terörün vurduğu VAN, yine Karadeniz Bölgesinde kaderine küsmüş bir TOKAT ve bunlardan daha fazla kan kaybı olan bizim ilimiz YOZGAT.

İşte burada görev bize düşüyor içerideki ve dışarıda ki Yozgatlılara, hep hükümet içerisinde görev alma şansını yakalamış siyasilerimize, sivil toplum kuruluşlarına, basın yayın organlarına yani velhasıl Yozgat’ta yaşayan Yozgat’ın suyunu içmiş ekmeğini yemiş herkese ahde vefa örneği sergilemek için hatta Yozgat’ta zamanında görev yapmış kamu görevlilerine de iş düşüyor. Her şeyi sadece siyasilerden beklemekle de olmuyor. Bir şehri kalkındırmak uçurmak için herkesin elini taşın altına koyması, projelerini bir bir sıralaması gerekiyor ne yazık ki.

Ne yazık ki dedim cümlemin sonunda evet ne yazık ki bu konuda zafiyet var. Diğer illerden farklı olarak ne görüyorum biliyor musunuz Yozgat’tan ayrılanların birçoğu yatırım için olsa bile Yozgat’a yüzünü tekrar çevirmiyor. Yozgat’ın kalkınması için gayret gösterenlere de sahip çıkılmıyor, onure edilmiyor. Hemşerilik bilinci lafta kalıyor. Yüreklere inmiyor inemiyor.

Doğduğum il, memleketim Malatya geçen yıl 10 000 eksikle kaybediyordu büyükşehir olmayı ama bakıyorum bu yıl açığı kapattığı gibi fazlası var. Bir yıla yakın 10 000 den fazla nüfus artışı olmuş. Kaldı ki bugün coğrafi konum olarak Yozgat Malatya’dan daha elverişli durumda.

Nesrin Hanım bırakın hayal kurmayı biz göçü durduralım yeter bu kadar kısa zamanda mucizeler gerçekleştiremeye gerek yok demeyin sakın. Bu günlerde reklamlarda dolaşımda olan bir söz var “ Hayal kuranlar değildir tarihe geçenler, hayalini gerçekleştirenleri tarih yazar”. Ben öylesine geniş bir hayal kuruyorum ki nüfus artışının olduğu oranda Sorgun, Yerköy bile YOZGAT’IN merkez ilçesi olabilir. Buyurun Kentin adı yani BÜYÜKŞEHİR BOZOK il merkezi ise YOZGAT. Kulağa ne kadar hoş geliyor.

Tabii böyle bir şey gerçekleştiğinde dedikodu kazanı yine kaynar. ”İyi de Büyükşehir olup da ne olacak emlak vergimizle birlikte çeşitli vergiler boynumuzu bükecek, su pahalanacak, belediyelerin sayısı artacak sorumluluk karmaşası yaşanacak” falan filan. Oysa BÜYÜKŞEHİR olduğunuz zaman bir kere yatırımlar için sadece iç dinamiklerinizi kullanmazsınız, bütçeden ilinize küçümsenmeyecek bir pay doğrudan ayrılacaktır. Dolayısıyla yatırımlarınız ve kalkınmanız çok hızlı bir şekilde merkezden gelen bütçe ile gerçekleştirilecektir. Artan bütçe daha çok projeyi Yozgat’ta gerçekleştirecek bu da yatırımcıyı çekecektir. Kalkınma ile birlikte istihdam ve şehre olan ilgi daha çok artacaktır. Dolayısıyla şehir kalkınma hamlesi ile birlikte sosyal, ekonomik, kültürel ve turizm anlamda müthiş değişimler yaşayacaktır. Tüm bunlara kimin itirazı olabilir.
Velhasıl BÜYÜKŞEHİR olmak demek bir şehrin ufkunu, geleceğini en önemlisi VİZYONUNU açmak demektir. İlçe Belediyeleri arasındaki yarış işte ili alıp götürecektir en iyi yerlere. Kaldı ki günümüzde iller büyük bir mücadele veriyorlar Büyükşehir olabilmek için. Malatya’nın bu konuda bir yıldır nasıl mücadele verdiğini yakından takip ediyorum.

Son nüfus Sayımına göre Yozgat’ın nüfusu 465 000 dolayında eksik ne kadar varın siz hesaplayın.
Bir Bayram arifesinde böyle büyük ama niye olmasın olabilir dediğimiz bir hayalin manzumesini sizlerle paylaştım. Hepinizin Bayramını kutlar, nice bayramlara tüm sevdiklerinizle sağlık, afiyet ve huzurla erişmenizi dilerim.

25.10.2012
OKUR YORUMLARI
mustafa dinçsoy
06.01.2013 19:00:00

Nesrin hocam bir yerlerden başlamadı. Bu şehrin çok yönlü geri kalmışlığını sonlardırmak için.Meclisden tutun bürokrasiye kadar Yozgatlılar kilit yerlerde.Yozgat için artık şu söyleniyor.Nüfusu azalalsada nufuzu ardtan il deniliyor.Umarım bu önereleri devl et ricali duyarda dikkate alırlar.Duyarlı yazınız için teşekkürler

NESRİN MASARİFOĞLU
27.12.2012 11:29:00

Sayın Hüsnü Yılmaz iyi dilekleriniz için teşekkürler eşim sizinle görüşmek istiyor bizde İstanbul'dayız. Telefon veya mail adresinizi verirseniz seviniriz..Selamlar.Bizde sizin yeni yılınızın huzur mutluluk ve esenlik getirmesini diliyoruz.

Hüsnü Yılmaz (Hacettepe/Sosyoloji)
21.12.2012 19:47:00

Faruk arkadaşıma,iyi seneler,ailece mutluluklar dilerim.

mahmut erdem
21.12.2012 15:48:00

Selam,öncelikle düşüncenizin bu denli netliğini ve uyumunu kutlarım. şunlarıda hatırlamak lazım bölgemiz tarımsal ürün ve hayvancılık,vede kaplıcaları bol olan bir il bununyanında istihtam açısından elimizde var olan fabrikalarımızı kapattırmayıpta geliştirerek dahada ileriye taşıyabilseydik,vede ilimide makarna, bisküvi ,hayvansal ürünlerimizi öne çıkarmış olsaydık, vede bilişim fuarlarında il tanıtımımızı iyi yapıp sen ben demeden bütün kent halklarını kucaklayabilseydik bu gün söyledigimiz seviyede bir ile sahip olma şansımız olurdu diye değerlendiriyorum. ilimizin hüvüyetini taşıyan çok yetişmiş insanlarımızın olduğunuda hepimiz biliyoruz. bu zatlarımızında sağ kulaklarının üzerine yatıpta horlamaları bir işe yaramıyor. malesef. sağlıcakla kalın.

kısmet uslukılıç
12.12.2012 08:49:00

Evet Nesrin hanım olmayacak diye birşey yok imkansız değil olabilir. Olmasa bile olması için yapılan çalışmalar Yozgat'ı "muasır medeniyetler" seviyesine ulaştıracağına eminim. Bence Yozgat ile ilgilenirse ciddi olarak gelişmeye müsait bir il olduğunu düşünüyorum...Selam ve dua ile...

ömer
21.11.2012 12:07:00

Nesrin hanım yazınız baştan sona kadar okudum çok haklısınız Yozgat bu tür projelerle ancak ayağa kalkabilir , ancak bunları hayata geçirecek unsur ülkemizde siyaset ve siyasi iktidardır kaldıki biz Yozgatlılar olarak üzerimize düşen görevi fazlasıyla yerine getirdiğimizi düşünüyorum hangi konuda derseniz şuanki iktidarda bulunan 1 meclis başkanı 2 bakan 2 milletvekili bulunduran nadir illerden biriyiz şimdi gelelim büyükşehir olma yolundaki hedeflere hiç unutmam bundan yıllar öncede böyle bir hayal vardı yine nüfusa dayalı bir sayımla iller büyük şehir statüsüne kazandırılıyordu Yozgatlı sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte dıraşardaki Yozgatlıların sayım günü Yozgat a gelmeleri sağlanacaktı ama başaramadılar zaten izlenen yol pekte mantıklı değildi ancak şuan hükümette bulunan meclis başkanımızı bakanlarımız şunu söylemeleri lazım biz yıllardır ilin sorunlarını biliyoruz (bilmeleri lazım)bundan dolayı Yozgata şunları şunları yapmamız gerekiyor şu adımları atmamız gerekiyor diyerekte özveri göstermeleri gerekiyor diye düşünüyorum saygılarımla...

salime
15.11.2012 00:09:00

Yozgat dedikleri zaman aklıma Neşat Ertaşın garibanlığı geliyor.O topraklarda yetişen insan ne kadar çileli ise yaşadığı topraklarda bir o kadar çileli ve gariban demekki.

Adınız ve Soyadınız
14.11.2012 20:40:00

Yozgat büyük şehir olurmu olur. Önce işsizlik sorunu ortadan kaldırıldımı verdiği göç eminim ki geri dönüş yapacaktır. Aslında bu şehirde altım kaynakları var ama kimse farkında değil ve değerlendirmek istemiyor.Şimdi bu cümleyi okuyanın gözleri faltaşı gibi açılacak. İsterseniz yerinide söyleye bilirim.En büyük altın kaynağı kaplıcaları.Büyük bir işletmeciye devredilerek tedavi ve güzellik amaçlı rehabilite bölümleri eklenerek sağlık kurumlarıncada değerlendirile bilir.İkinci kaynak et ve süt ürünleri.Anadolu bölgesinde üretilen süt ve et, çok daha lezzetli daha sağlıklı.Eskiden çanak çömleklerde,hatta tulumlara basılan peynirler artık bulunamıyor. Marketlerden alınan peynirler ne halde biliyorsunuz.Küçük çanaklara basılarak peynir üretimi yapılıp BOZOK PEYNİRİ adı altında piyasaya sürülebilir.Üçüncü kaynak, madımak.Toplanması zor fakat ekildiği zaman üretimi toplanması daha kolay olan bir besin türü.Ekimi yapılıp dondurucuda saklanarak veya vakkumlanarak piyasaya sürülebilir. Hatta özel lokantalarda yeni pişirilmiş sıcak yufka ekmekle pastırmalı madımak,koyun yoğurtlu cacık her mevsim gelir getiren ikramlar arasına alına bilir. Tabiki önce madımağı tanımayan insanlara yararlarını anlatıp hem lezzetli bir yemek ye, hem böbreklerindeki taştan, kumdan kurtul. Kanın temizlensin canın tazelensin, gençleştirir,güzelleştirir,güç kuvvet verir dediğniz zaman değil Yozgat, dünyadan dört yanından talep gelir.Bu ürünü tanıtmak için Maranki'yi yozgat'a davet edip, doğal toprakta yetişiyor gübre istemiyor, dünyada insanın el atıp,kimyasını bozmadığı, hormon katmadığı tek gıda diye tanıtılıp bir porsuyon testi kebabı, bir porsuyon tandır kebabı yedirdiğiniz zaman maranki dertlere deva bitkiyi listesine almış olur.Hele birde ciltleriniz yenileniyor derse Maranki, Hülya Avşar bile yozgattan ev alır.

Son zamanlarda İzmir de boyoz davetleri veriliyor.Boyoz, Yozgat fırınlarında yapılan yağlı katmer gibi fakat çok küçük biraz kabarık, tatsız tuzsuz, bizm katmerimizin lezzetini yanından geçmeyen çörek.Belediye yılda bir boyoz festivali yapıyor.O festivalde 500 krş luk boyoz bedava o gün için fakat, insanlar festivale akın akın gidiyor ve 500 bin liralık masrafla dönüyor. Bu aradada boyozu her gün kahvaltıda yeme alışkanlığı edindiriliyor. Aşağıdaki yorumda bir anne sözü var.O söz gözüme ilişince yazasım tuttu "Sana gelen yoksa sen un kavur.Kokusunu alan kısmeti varsa kapına dayanır" Nesrin hanım ben bu sözü gerçekten çok tuttum. Dilerim hayalleriniz gerçek olur. Bence bunların gerçekleşmesi için ne yapmalıyız? Nasıl kazanmalıyız? Kazanmak için neler yapmalıyız? Yozgat ta ne çok? Ne yok? konulu yazı yazıp fikir toplaya bilirsiniz.

Bende hayallerime kendimi kaptırdım. Ahhhh!!! YOZGAT ahhh!!! bozkırın bağrında sahipsiz kaldı.. Selam ve sevgilerimle..

Sızan
13.11.2012 20:24:00

Nesrin Hanım; yazılarınıza çok fazla yorum yazmamış olsam dahi okuyorum. İnsanlar fikir beyan ederken ismlerini saklamaları tabi kendi tercihleri.. Fakat her yanlış fikrin doğru bir tarafı vardır. Bizim Yozgatımızın insanı gözünü kaplayan sis perdesinden kurtulamıyor. Bu konuda çok yazılara yorum yapmışımdır.Ben Yozgatlıyım İzmir'de yaşıyorum şu anda. Yaşadığım ilçe on yıl önce köy konumundaydı ve yazlık sayılırdı. Menderes hava alanın yapılmasıyla bu köy ucu bucağı görünmedik bir şehir oldu. On yılda Yozgatın on katı büyüdü. Ben yogata dört yıl önce gittiğimde evlerin bakımsızlığı, yolların perişanlığı, insanların yarı uyur süm süm hali beni çok üzdü. Bizm insanımızda azim, cesaret, mücadele ruhu malesef yok.Soğukta puruşuyoruz, sıcakta mayışıyoruz.Yozgat sesini duyurmalı. Dikkati çekmeli. Turizm merkezi haline getirilmeli.Çamlığı,nohutlusu, gelin kayası, cehirliği, ve barajları değerlendirilerek konaklama yeri haline getirilmeli. Bunlar için faliyetlere katılmalı ve faliyetler, etkinlikler hazırlamalı. Kış aylarında arabaşı geceleri düzenleyip, dışarı açılmalı. Mesela iller arası sosyal yarışmalar, eğlenceler ve aktiveler yapılmalı.Annem rahmetli derdiki, sana gelen yoksa kalk bir un kavur. Kokusunu alan kapına dikilir.Batıyı doğuya bağlayan ana yolun Yozgatın tam ortasından geçmesi çok büyük bir nimet. Onca insanı içinden taşıyor fakat hiç bir yolcu yozgatın içinden geçtiğini farketmiyor. Garaj olan alana dinlenme tesisleri, çay bahçeleri yapılabilir.Eski sanayi alanı bu konuda değerlendirilip, yolcuları kendine çekebilir.Ben elliyıl önce gözümü nasıl açtıysam Yogat hala yerli yerinde duruyor.
Geçen yıl çok değerli bi kardeşimin yozgata taini çıktı. Kendisi ve ben öyle mutlu oldumki anlatamam. Çok aktif bir insan. Memleketimde eksik olan pek çok konuya el atar niyetindeydim. Kendisiyle sosyal çalışmalar yaptım. İzmir yerinden oynadı.Benim memleketime canı gönülden hizmet için gitmişti. Sılamdaki yakın arkadaşlarımla tanışması için aracılık yaptım. Onca çabama rağmen kimse hoşgeldin tenezzülünde bulunmamışlar ve çok utandırdılar beni. Bizim insanımız dışa açık insandan çekiniyor, siniyor, uzaklaşıyor. Allah her yerin kısmetini aynı oranda yaratmış. Sorun Yozgatta değil, sizinde ima ettiğiniz gibi duyarsız YOZGATLIMIZDA

NESRİN MASARİFOĞLU
09.11.2012 19:08:00

Suzan Hanım size katılıyorum.Evet bir de ben inansam. Bu yazının sonunda zaten belirttim bu büyük bir hayal.Ama niye olmasın Göçü durdurmak, Yozgat'ı cazibe merkezi yapmanın yollarını araştırmak bunun için çaba sarf etmek çok mu zor bilemiyorum.Bu gün Büyükşehir olan illerin bir kısmı yıllar öncesi Yozgat kadar bile değillerdi.Ama kısa zamanda çok yol katettiler. Yozgat maalesef mi demem lazım bilmiyorum nedendir Devletten pay alma noktasında bile çok gerilerde. Yıllardır hep kaderine razı olmuş isyandan dolayı cezalı şehir ne yaparsak yapalım sonucu değiştiremeyiz mi denilmiş. Bilemiyorum. Yıllardır yazıyorum. Yozgat'tan göç etmeme rağmen halen yazıyorum.Gönlüm razı değil Devletine sadakatle bağlı bir ilin bu denli geri kalmasına. Yorumunuz için de ayrıca teşekkür ederim. Bakıyorum bu konuda sizden başka fikir öne süren yok. Aslında alt alta yorumlar sıralanmalıydı. Üstelik kimlik belirtmek zorunda da değilsiniz. YOZGAT ve geleceği söz konusu oldu mu tüm yürekler ortaya konulmalıydı. Ama bir umursamazlık dır gidiyor. Neyse bunlar aslında bir yazı konusu..NESRİN MASARİFOĞLU

suzan
08.11.2012 00:51:00

Allahaşkına Nesrin hanım, Yozgat ilçe konumuna düşmüş, büyük şehirden bahsediyorsunuz. İl olarak kalabilirse buda meclisteki yetkililerin desteğindendir. Dışardaki gurbetçiler ne yapabilir? Nüfus sayımında Yozgatta bulunup nüfus sayımını yüksek mi göstersinler? Artık bu gibi sayımlar geride kaldı. Adres üzerinden sayım yapılacak.Yazdıklarınıza bide siz inansanız bende inanırdım.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ