Yaşadıklarımız neyin kavgası?

Ne zaman ülkede siyasi belirsizlik ve kaos belirse ya da ne zaman ülke kalkınma hamlesine girişse ne bileyim ülkede bir şeyler rayında gitse hemen devreye gizli bir el girer ortalık toz duman olur. Toplum hep alttan alta önce çeşitli fraksiyonlara ayrılır. Ya mezhepler ya ırklar ya da siyasi görüşler arasında ayrışmalar, kopuşlar, savrulmalar başlar. Önceleri farklılıklar zenginliktir, birbirine tahammüldür, hoşgörüdür denilir daha sonra içten içe toplumda yavaş yavaş ayrıştırma zeminleri oluşturulur. fiucu bucu diye bölünmeler, kamplaşmalar başlar. Ayrıştırmayı hızlandırmak, öfkeleri kontrol edilemez duruma getirmek için çok acımasız yürek yakan kıvılcımlarla

iç-dış aktörler devreye girer. İşte filmin koptuğu an o yürek yakan, ocaklar söndüren anlardır. İnsanların tahammül sınırı o kadar zorlanır ki öfkeleri kontrol etmek güçleşir. Toplum acıların tahriklerin doruğa ulaştığı anlarda tam bir akıl tutulması yaşar. İtidalli, aklıselim, mantık çerçevesinde hareket etmekte zorlanır.

İşte tam da böyle acılı öfkeli günler yaşadık son günlerde. Zaman zaman aklın ve mantığın kabul etmediği sürü psikolojisi ile hareket ettik. Yaktık, yıktık, kırdık terörle ilgisi olmayan masum vatandaşlara saldırdık. Böylece terörün istediği gibi ayrışmaya, bölünmeye, savrulmaya bilmeden de olsa çanak tuttuk. Neyse ki duyarlı insanlar 1980 öncesini yakından bilenler bu oyuna gelmeden itidalli ve aklıselim davranmak konusunda görüş bildirdiler. Belki bir nebze olsun toplumun öfke ateşini düşürmeyi başardılar.
Ama önümüzdeki sancılı günlerde çok dikkatli olmak durumdayız. Ülke üzerinde oynanan oyunlar geçmişte de vardı şimdi de var. !980 öncesi yaşanan acılardan Yozgat’ ta fazlasıyla nasibini aldı. Birçok vatansever genç ne yazık ki çok acılar çekti bir kısmı canından oldu. Çok ocaklar battı çok yürekler yandı hem de kor gibi. O gün sokakta birbirinin canına kasteden, asla bir araya gelmeyen kanlı bıçaklı siyasi görüş sahipleri gün geldi aynı hükümette yer aldılar bazen yan yana, bazen de kol kola gezdiler. Verilen mücadele neyin mücadelesiydi niye o acılar çekildi o gençler hangi derin bağlantılar hangi emellerin kurbanı oldu hiçbir zaman anlayamadılar. Bugün ne yazık ki durum daha vahim ülkenin bölünmez bütünlüğüne kast etmeye çalışanlar ülkeyi kan gölüne dönüştürmenin çabası içerisindeler.
Bugün yaşananlarda etle tırnak olmuş. İç içe geçmiş kan bağı ile sıkı sıkıya bağlanmış iki ırkı ayırmak birbirine düşman etmek vatanın değişmez sınırlarına karşı çıkmak için sergilenen çok acımasız bir oyun. Aktörlerin içeride ve dışarıda uzantıları var. Ayrımcılığı körüklemek kini nefreti tabana yaymak için boş durmuyor haince çalışıyorlar. Toplumu ayrıştırmak, ülkeyi bölmek, kardeşkanı akıtmak için provokatörler ne yazık ki iş başında. Terörün amacına ulaşmaması için hepimizin çok duyarlı davranması gerektiği şu dönemde mademki bayramlar ülke bütünlüğünün sağlanması, birlik ve beraberliğimizin tesisi açısından önemli günlerdir öyleyse kardeşçe bir bayram geçirmek için tüm kesimlerin çok dikkatli olması, üslupların birleştirici, kucaklayıcı olması gerekir.

Bayramlar kardeşliğin, sevginin, sahiplenmenin, toplumsal dayanışmanın, hoşgörünün empatinin, paylaşmanın ön planda olduğu önemli günlerdir. Gönül istiyor ki şanlı tarihi, doğa ve kültür güzellikleri, toplumsal hasletleriyle hep ilgi odağı olan güzel ülkemiz bundan böyle kardeşçe anaların yüreği yanmadan, çocuklar yetim kalmadan , ocaklar sönmeden bayramları kutlasın..
Bu güzel ülke bayramları hep bayram tadında yaşasın..

23.09.2015