Nesrin MASARİFOĞLU

IŞIK

Unutmayın Bu Ülke Sizin Omuzlarınızda Yükselecek

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Anadolu’nun dört bir yanından daha çocuk yaşta Kurtuluş Mücadelesinin neferi olmak için gelen silah arkadaşlarının Anadolu’nun işgali karşısında göstermiş oldukları kahramanlık neticesinde bağımsızlığımıza ve bugünkü sınırlarımıza kavuşmuş olduk. Yokluk ve zorluk içerisinde verilen bu mücadele üstelik hep ifade edilen yedi düvele karşı ölümüne verilmiştir. Savaş meydanları “Allah Allah” nidaları ve “Ya İstiklal Ya Ölüm” sloganıyla inlemiştir.
Kurtuluş Mücadelesinin ilk fişeği 19 Mayıs 1919’ da Samsun’da Atatürk tarafından bizzat atılmış ve “Bağımsızlık Ateşi” dalga dalga tüm Anadolu’ya yayılmıştır. Her zaman övündüğümüz ecdadımız; bayrak gönderde özgürce dalgalansın, ezanlar susmasın diye özgürlüğü ve namusu için bu mücadelenin meşalesini 19 Mayıs 1919’da yakarken ileri zamanlarda Atamız tarafından bu tarih Gençlik ve Spor Bayramı olarak gençlere armağan edilmiştir.
Gençlere hediye edilen bayramdan söz edilirken gençleri ve problemlerini iyi okumak gerekir. Biz yaştakiler bilir hani o şarkı vardır ya “ Gençlik başımda duman ilk aşkım ilk heyecan “ gerçekten böyle midir? Bazen mesajlarda geliyor “şimdiki aklım gençlik yaşım olsa neler yapardım ”. Yine “ Gençler bilebilse yaşlılar yapabilse” denir. Oysa günümüzde gençler bu sözleri literatüre kazandıranlara göre çok daha şanslılar. Onlarca sitede videoda gençlere rehber olacak bilgi var kaldı ki bilgiye ulaşmak için öyle kitap aramaya, ansiklopedi karıştırmaya, kütüphanelere gitmeye de gerek yok. Bilgi bir tuş kadar yakın. Yeter ki gençlerde bilgiye ulaşma konusunda merak oluşsun.
Okullarda öğretmenler birikimli ve ufuk sahibi, kullanılan malzemeler de teknolojiye uyumlu ise işte o zaman değmeyin gençlere. Ama yeter mi yetmez. Baş döndürücü şekilde hızla değişen teknolojiye, şartlara göre ta çocukluktan itibaren ailelere çok büyük görev düşmektedir. Çağdaş dünyaya hazırlarken, bilimsel çalışmalara özendirirken, sorgulamayı, araştırmayı, bilgiye ulaşmanın yollarını okulla birlikte öğretirken değerler eğitimini asla ihmal etmemeli. Milli ve manevi değerlerimize sahip gelenek ve göreneklerini saygı ile karşılayan bir gençlik yetiştirmek ilkemiz olmalı. Günümüzde kabul gören birçok değerin yerle yeksan olması maalesef toplumsal yozlaşmaya sebebiyet vermektedir. Bunu hiçbir zaman aile, okul ve öğretmen olarak göz ardı etmemek gerekir.Bırakın gençler bol bol okusun, milli değerlerine, inançlarına, manevi değerlerine, geleneklerine sahip çıksın. Çevreyi korusun. Kültürümüzü benimsesin. Bugün dünyada geleneklerini nesilden nesile aktarabilen, tarihine, doğasına sahip çıkan ülkeler daima merak uyandırmıştır.
Bugün nüfusumuzun ຄ,5 u gençlerden oluşmaktadır. Genç nüfus potansiyeli bakımından diğer ülkelere göre çok iyi yerdeyiz. Ama bu nüfusu iyi değerlendirebilirsek geleceğimizin teminatı bir gençlik yetiştirmiş olacağız. Bu arada sokaklarda, köprü altlarında, fuhuş tuzağında ya da dağlarda çeşitli tuzaklara düşürülmüş gençler topluma kazandırılırken diğer gençleri de bu tuzaklardan uzak tutmak için seferberlik ilan etmeliyiz. Ayrıca kontrolsüz, kimliksiz, eğitimsiz, sokaklarda başıboş dolaşan, mendil satan, her türlü tehlikeye açık çocuk ve gençlerin olduğunu ileride çok büyük problemlerin yaşanabileceğini de unutmamak gerekir. Çok acil çözüm arayışlarına gitmekte fayda var.
Gençler sizler bu ülkenin varlığının teminatısınız. Kendinize güvenin hep bu ülke için bulunduğum yerde konumda ne yapabilirim arayışı içinde olun. Size sonuna kadar güveniyoruz. Atamız tarafından size armağan edilen bayramı sonuna kadar hak ediyorsunuz bayramınız kutlu olsun.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ