Nesrin MASARİFOĞLU

IŞIK

Ne istiyorsunuz bu Yozgat’tan


Yozgat Anadolu’nun tam ortasında Ankara’nın en yakın komşusu şirin mi şirin bir il. Geri kalmışlığına, sosyal ve kültürel ortamların kıtlığına, sert iklimine ve küçük ilde yaşamanın tüm dezavantajlarına rağmen büyüsünü içinde barındıran bir şehir. Gelenlerin gelirken tereddüt, giderken hüzün yaşadığı, biriktirilen dostlukların yıllar geçse de unutulmadığı irtibatların kesilmediği nadir bir il.
Huzur sükûnet ve asayişinbeldesi. Kavgayı sevmeyen munis ve huzurlu insanların hizmet için gelen bürokratlar ve memurları sahiplenerek birlikte birçok güzel anıların biriktirildiği küçük ama güzel bir il Yozgat. Komşuluk ilişkilerinin dostluk ve arkadaşlıkların doyasıya yaşandığı çok soğuk kış günlerinde bile sımsıcak arabaşı sofralarının etrafında yüreklerin ısındığı, muhabbetlerin doruk yaptığı bir Anadolu şehri.
Buna rağmen işsizlik, eğitim kalitesi ve ekonomik zorluklar, sert kış şartları nedeniyle göç eden sayısının bir hayli fazla olduğu istatistiki verilerde daima en fazla göç veren iller sıralamasında liste başı olmayı kimsey kaptırmayan bir il.
Terör ile başı dertte birçok güneydoğu illerinden birçok kalemde geri, devlet imkânlarından arzu ettiği kadar istifade edemiyor olmasına rağmen ülke sevdasından hiç ödün vermeyen insanların kenti. İmkânsızlıklar sayısının son yıllarda azaltılmaya çalışılmasına rağmen halen nüfus erimesinin önüne geçilemeyen bir ilden söz ederken onun milliyetçi ruhundan söz etmemek ne mümkün. Normalinde kavgayı sevmeyen, sakin ve huzurlu hayatı tercih eden sakinleri vatan, bayrak, ezan söz konusu olduğunda cevvalleşen, bu konuda hiç taviz vermeyen vatanperverlerin, Bozok yaylasının kahramanlarının yaşadığı müstesna bir il Yozgat.
Doğası, havası, tarihi kaplıcası, şifalı suları ve güzel insanları ile başkent Ankara’nın hemen yanı başında gezmeye görmeye içinde yaşamaya değer bir ilden söz ediyoruz. Her ne kadar turizm anlamında yeterli tanıtımın ve yeterli restorasyonların yapılmamış olmasına rağmen yine de mis gibi nadir çam ağaçlarını içinde barındıran Çamlık havasını ki hiçbir yerde bu kadar yoğun çam kokusu sizi sizden almaz. Bu oksijen deposu çam kokulu ormanda ciğerlerinize detoks yapmaya, çamlık içerisinde doğa yürüyüşü yapmaya, şifalı kaplıcalarından istifade etmeye var mısınız? Hele Nohutlu Tepesinde şehre nazır bir mekânda testi kebabı ya da tandır kebabı yiyorsanız lezzetin merkezindesiniz demektir.. Ya da mis gibi çamların altında bazlama, gözleme ya da parmak çörek eşliğinde mis gibi köy ürünleri ile kahvaltı yapmaya hazır mısınız? İşte o zaman Yozgat sizin için doğru adres demektir.
İyi de Nesrin Hanım bunları niye yazıyorsunuz daha önceleri de yazılarınızda sık sık dile getirdiniz. Kendinizin tekrarı olmuyor mu diyebilirsiniz. Bunları yazıyorum yazdım ve defalarca da yazmaya devam edeceğim ta ki Yozgat hak ettiği değeri, teşviki, ilgiyi ve kalkınmayı görünceye kadar. Dozu gittikçe artan mizah sayfalarına malzeme olmayıncaya kadar..
Basında sosyal medyada seçim tercihlerinde bile acımasızca eleştirilen halen türlü türlü yayınlar ile imajı üzerinde oynanan bir il bunları hiç hak etmiyor onun için de yazıyorum. Yıllar öncesinde çekilen ve nerede çekildiği belli olmayan görüntüler bugün Yozgat’ta yaşanıyormuş gibi rencide eder tarzda servis ediliyor. Birçok Bakan milletvekili ve başarılı bürokrat ve vatansever yetiştirmiş bir ilin mizaha malzeme yapılması adını mizah sayfalarında duyurması hepimizi çok üzüyor. Platform olarak Yozgat tercih edilen, Yozgat insanının anlatan filmler bile yüreğimize su serpmede yetersiz kalıyor. Oysa Yozgat bugün neredeyse günaşırı şehitlerine ağlıyor. Vatanı için canının veren yiğitlerin yetiştiği, vatanperverlerin barındığı, geri kalmışlığı kendi tercihi olmayan bir ilden söz ederken, yazarken çizerken, çekerken bunları servis ederken çok daha dikkatli olmak gerekmez mi?
Yozgat yiğidin harman olduğu vatan sevdalılarının yaşadığı mükemmel bir il. Onun geri kalmışlığı üzerinden mizaha malzeme yapılması çok da şık durmuyor. Hele hiç kimsenin demokratik seçimleri üzerinden beğenirsiniz beğenmezsiniz bir ili acımasızca eleştirmeye, Yozgat’ı vurmaya, üstüne gitmeye, rencide etmeye hiç ama hiç hakkı yok diye düşünüyorum.

Yılmaz Göksoy Hocamın ardından
Eğitimci yazar Yılmaz Güksoy Hocamı rahmetle anarken onun Yozgat için Yozgat Basını için kıymetli bir değer ifade ettiğini, yaptığı araştırma ve çalışmalarla Yozgat Kültürüne büyük katkıda bulunduğunu ifade etmeden geçemeyeceğim. Yozgat ile ilgili yayınlarda daima birikimleri ile ilk akla gelen bilirkişiydi. Ömrü Boyunca araştırmalarında köylerin kalkınması için mücadele verirken Atatürk ile Türk Köylüsü ve Atatürk ve Yozgat irtibatı ile ilgili çalışmaları ile göz doldurdu.Güksoy Hocama Allah’tan rahmet yakınlarına sabırlar diliyorum.
Bayramınızı en iyi dileklerimle kutlar; nice bayramları sağlık, afiyet, huzur, birlik ve beraberlik içerisinde geçirmemiz dileği ile Allah’a emanet olun.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ