Ne güzeldir Yozgat’ta bayram

Yozgat’ta biliyorum hanımlarımız su böreklerini, tatlılarını yapmış, zeytinyağlılarını sarmış, bayramlaşmada giyecekleri ayarlamış bayramın gelmesini bekliyorlar. Yozgat’ta hangi kapıyı çalsanız bayram sabahına hazırlanmış mis gibi su böreği ve tel tel açılmış ev baklavası, kokusu mutfaktan duyulan zeytinyağlı dolması hazırdır. Kurban Bayramına bir de bunlara et kavurması ilave edilir. Hanımlar ev temizliğinin yanı sıra bir araya gelerek günler öncesi bu hazırlıkları yaparlar. Değerlerimiz adına ne kaldıysa yine Anadolu’nun şirin kentlerinde ilçe ve köylerinde kaldı diye yazmak üzere iken Nesrin Hanım siz Yozgat’tan gittikten sonra bu alışkanlıklarımız hazıra döndü. Artık bizler hazır alıyoruz ikramlarımızı der misiniz acaba? Artık buralarda da bayramlar eski bayram değil. Ya da bayramı bizde tatil vesilesi kılıyor bir yerlere gidiyoruz mu dersiniz?
Sadece bayramlar mı eski değerini bulamayan? Şimdilerde toplumun refah seviyesi ve maddi varlıkları arttıkça değerlerin kaybolduğunu görüyoruz. Oysa geçmişten günümüze taşıdığımız ne güzel toplumsal hasletlerimiz vardı. O zamanlar akrabalık, dostluk, arkadaşlık bir başkaydı. Sevdalar uğruna dağları delmek işten bile değildi. Şimdi ne oldu yalnızlaştık. Sevdalar artık günü birlik. Birbirimize olan güvenimizi kaybettik. Farklılıklara tahammül edemez olduk. Paylaşmayı hepten unuttuk. Kendimizi bir cam fanusun içine hapsettik. Orada sadece kendi dünyamız var başka dünyalara ve başkalarına yer yok. Bencillik diz boyu. Sevgi, saygı, merhamet ve ahde vefa sadece romanlarda var. Diziler bile değerlerimizi veryansın baltalamaya devam ediyor. Sosyolojik ve psikolojik yozlaşmalara sebebiyet verebilecekleri, toplumu ayakta tutan aile kurumunu zedeleyebilecekleri hiç masaya yatırılmıyor. Kumandalar bizi esir almışken ailece seyredilebilir program zor bulunuyor.
Şu kısacık insan ömrü için kişileri aldatan, yalan dolanla işini yürüten, ürettiklerine bile hile karıştırıp insan sağlığı ile oynayan, kendine ait olmayanı helal haram demeden gasp edenler hadi diyelim hesap gününe inanmıyor; peki vicdanına, insanlığına nasıl anlatıyor dersiniz. Hatta çıkarı ve zevki uğruna cana kıyanlar, yetim öksüz demeden hak yiyenler, çalıştığı yerde aldığı maaşı hak etmeyecek aymazlığında olanlara ne demeli. Kul Hakkı veya İnsan Hakkı hiç gözetilmiyor.Terazi o kadar hassas ki, en ufak bir ihlal bile hakka tecavüz. Nerelerde kulların hakkına giriyoruz şapkayı koyup düşünme ve kendimizi düzeltme zamanı.
Biliyorum olmadı Nesrin Hanım Bayram’da bayram tadında bir yazı yazmak gerekirdi diyebilirsiniz. Bayramlar paylaşmanın ve kaynaşmanın verdiği güzellikleri bize tattıran, mahzun olmuş gönüllere sevinç ve huzur bahşeden, birlik ve beraberlik içerisinde sevgi ve saygının tavan yaptığı müstesna günlerdir. Bizim için manevi bir değerdir bayramlar. Asla ihmale gelmemeli.
Tatilimizi tatilde yapalım ama bayramda bir yerlere gitmek istiyorsak o zaman sıla-ı rahimi tercih edelim. Camlarda özlemle sizi bekleyen sizi rahat ve mutlu ettirmek için emeğini son damlasına kadar harcayan o güzel insanlara koşun. Bırakın telefon veya tek atımlık mesajlarla bayram kutlamasını gidin ellerini öpün hayır duasını alın. Konu komşu, hısım, akraba, dost, arkadaş her kimi buluyorsanız ayırt etmeksizin koşun onlara. Kabirlerinizi ziyaret edin. Dualarınızı okuyun. Tüm egolardan sıyrılarak dargın iseniz önce o kapıyı siz çalın. Bugün bayram bugün kucaklaşma, paylaşma, dayanışma günü. İlerde gitmek isteseniz de o kapılar kapanmış, konuşan tatlı diller susmuş, helalleşme yolu kalmamış olabilir.
Kişi doğumundan itibaren kendini; milli ve manevi anlamda pusula görevini gören, otokontrolü sağlayan, toplumları ayakta tutan, ahlaki anlamda kişiyi yücelten güzel düşünceler, uygulamalar ve beraberinde kurallardan müteşekkil “Değer” ler içerisinde bulur. İşte bu değerler bizi biz yapar, maneviyatımızı yükseltir, dayanışmamızı birbirimize tahammülü ve karşılıklı güveni artırır. İşte bu yüzdendir ki değerlerimize sahip çıkalım onların yozlaşmasına asla müsaade etmeyelim.
İşte manevi anlamda çok büyük bir değer ifade eden Bayramınızı en iyi dileklerimle kutlar. Kurban Bayramının tüm İslam Âlemi için barış, huzur ve ferahlığa vesile olmasını dilerim. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Yozgat’ın değerlerinden aynı zamanda kanaat önderlerinden Halil İpek Hocamızı kaybetmenin hüznünü yaşadık. Şeyhzade Ahmet Efendinin hakka yürümesinden sonra Halil İpek Hocamız derin ilmi, etkileyici sohbetleriyle herkesin gönlünde taht kurmuş örnek bir yaşam sergilemiştir. Yeri doldurulamaz Sayın Hocamıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekanı cennet olsun.

31.08.2017