Nesrin MASARİFOĞLU

IŞIK

Güllerin Efendisine...

Şairin dediği gibi
“Ya Rasulallah, eğer Sen gelmeseydin aleme,
Güller açmaz, bülbül ötmez, meçhul esma Adem’e,
Varlığın manası kalmaz, garkolurdu mateme!……”
Diyanet işleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Peygamberimizin doğum gününü içine alan bu haftayı “Kutlu Doğum Haftası” olarak kutlayacağız. Gül kokulu peygamber, güllerin ve gönüllerin efendisinin doğum gününü kutlayacağımız şu günlerde onu anma, aynı zamanda anlamak onun güzel ahlakını hayatımıza yansıtmak en büyük dileğimiz olmalı. Her birimiz bu hafta, bu ay, bu yıl hatta bir ömür, hayatımızdaki yanlışları düzelterek, eksikleri tamamlayarak ona layık ümmet olmayı önceliğimize alsak aynı zamanda o Yüce yaratıcının da rızasını kazanmış, yaratılış gayemize de uygun yaşamış olmaz mıyız?


Gül diyarı Isparta

Geçen hafta o kokusuna meftun olduğumuz, gülleri en güzel yetiştiren il, güller diyarı Isparta’daydım. Değişik bir yöreyi gezerken eminim her birimiz yaşıyoruz bu duyguyu. Zaman zaman hayıflanıyoruz, bu güzellikler niye bizim ilimizde yok diye üzülüyoruz. Daha doğru bir ifade ile acaba biz ilimizdeki potansiyellerin henüz farkına mı varamadık. Yada mevcut değerlerimizi tam anlamıyla değerlendirip tanıtımlarını mı yapamadık. Yoksa insanlarımızı mı yeteri kadar eğitemedik. Veya onları eğitirken müteşebbis ruhları ile özgüvenleri mi öldürdük. Yoksa çetin kış şartları mı, sürgüne geldiğini düşünen bürokratlarımız mı, istediklerimizi bizim adımıza söke söke alamayan siyasilerimiz mi engel oldu gelişmemize. Bilmiyorum Isparta’yı gezerken hep bunları düşündüm.
Çok değil daha 10 yıl öncesine kadar bizde olduğu gibi Isparta’da da tarım sektörü ekonomide ağırlıklı olmasına rağmen; eğitilmişlerin sayısı artıkça, Süleyman Demirel Üniversite’si gelişip büyüdükçe hizmet sektörü ekonomide ki ağırlığını hissettirmeye başlamış, dolayısıyla sanayi sektörü büyük bir hızla gelişmeye başlamış. Buna rağmen üretiminde katma değerin üniversite ile işbirliği yapılarak artırıldığı tarım sektörü yine de ekonomide ağırlığını sürdürmektedir. Artık Isparta ile özdeşleşen gül, elma ve kiraz daha bilimsel metotlarla yetiştirilerek ilin ekonomisine kazandırılmıştır. Isparta caddelerinde gezerken üniversite sayesinde ilin ekonomisinin nasıl da canlı olduğuna, ayrıca bir üniversite kentinde olması gereken kültürel faaliyetlerin varlığına, ayrıca gençlerin vakit geçirebilecekleri eğlence mekanlarının, park ve bahçe alternatiflerinin çokluğuna bizzat şahit oluyorsunuz. Isparta ayrıca şehir ve planlaması konusunda da
mükemmel bir belediye hizmeti alan bir şehir. Belediyenin şehre kazandırdığı o kadar güzel park ve bahçe var ki. Ve Belediyenin şehrin güzelleşmesi adına bir bir hayat geçirdiği projeler Isparta’yı modern görünümüne kavuşturmuş şimdiden..Her mahalleye bir sosyal tesis ve bir mahalle konağı yapılmış ya da yapılıyor. Bu projeler içerisinde en çok dikkatimi çeken “Kahvehanelerin Kıraathaneye Dönüştürelim” projesi. İşte benim özlediğim bir proje bu. Uygulanmaya başlanılan bu proje ile eski bir kültür yaşatılırken kahvelerde onlarca saat vakit öldüren insanlara okuma bilincini kazandırmak hedeflenmiş. Sigaranın yasaklandığı her bir kahvehaneye “Kahveciler Odası Yetkilileri” ile görüşülerek bir kütüphane kazandırılmaya başlamış bile. Benim ilimizdeki “Türkiye Okuyor Kampanyası” çerçevesinde kurulan benimde görev aldığım alt komisyonlarda hep dile getirdiğim gerçekleştirilemez diye şüpheyle yaklaşılan bir proje. “Kahvehaneleri Kıraathanelere Dönüştürelim projesi”. İşte bir ilde istenirse oluyor diyebileceğimiz bir proje Isparta’da hayata geçiriliyor. Türkiye Okuyor derken hedef kitlesi olarak sadece öğrencilerin değil, erişkin anne , baba, dede amca teyze herkesin seçilmesi gerektiğinin en güzel örneği. Ben bu projeyi örnek bir proje olarak görüyorum ve Türkiye geneline yayılmasının gerekliliğine inanıyorum.
Isparta sadece tarım, sanayi ve üniversite kenti olmasından bu denli kalkınmamış. Ayrıca onu önemli kılan doğal, kültürel, tarihi güzellikler ve zenginlikler diyarı olmasından dolayı turizminin gelişmiş olmasıdır. Göller bölgesindeki adeta Antalya’nın arka bahçesi durumunda olan bu şirin il ayrıca inanç turizmi, dağ turizmi ve mağara turizmi ile de adından söz ettirmektedir. Üstelik turizm merkezlerinde o mis kokulu güllerden üretilen, Isparta ile özdeşleşmiş al benisi yüksek çeşit çeşit mamulleri, mis kokulu elmasını, iri ceviz ve bademlerini alıp sevdiklerinize götürebilirsiniz.
Bilim ile yerel dinamiklerin nasılda Üniversite ortamında birleştirilerek, verimliliği ve üretimi artırma, il ekonomisini güçlendirme adına bir ilin istifadesine en güzel şekilde sunulduğunun en güzel örneği Isparta. Yerel potansiyeller en iyi şekilde değerlendirilerek, alternatifler sürekli çoğaltılarak bir il nasıl krizler ile baş edilebiliyor bunu görmeniz mümkün bu ilde.


Tarih : 16.04.2008
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ