Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

YAŞ DESTANI



Dinlediniz mi Celal Güzelses’ten Yaş Destanı’nı? Şark Bülbülü bir okur ki ta yürekten. Alır on yaşından. Doksanlara kadar götürür. ”Toprak gel gel eder çağırır” da sözü bağlayacaktır. Ama o ağır havayı biraz dağıtmak için:”Her muradın,her maksudun eresin yavri yavri” der,noktayı koyar. Gözümüzde,gönlümüzde bir hüzün...Gam ve gussa deryasına dalmış hallerde bırakır bizleri!

İzzet Altınmeşe,İbrahi Tatlıses ve Zülküf Altan da yorumlamış Yaş Destanı’nı. Onların da ağzına sağlık. Lakin serçeşmenin gözü Celal Güzelses. Aziz ruhu şad olsun Şark Bülbülü’nün. Onun yorumu bir başka. Dinleyin de kıyaslayın.Bana hak vereceksiniz.

Dante insan ömrünü yetmiş yıl üstünden hesaba çekmiş. Bundan hareketle İlahi Komedya’sına şöyle başlamış: “Ömrümün baharında,hayat yolunun yarısında kendimi karanlık bir ormanda buldum.”

Ey okuyucu! Anlamışsındır. Dante bu satırları ak kağıda dökerken otuz beş yaşındadır.

Cahit Sıtkı Tarancı ünlü Otuz Beş Yaş şiirinde Dante’ye göndermede bulunur. Der ki Tarancı’mız:

“Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder

Dante gibi ortasındayız ömrün”

Ne var ki Cahit Sıtkı kırk sekiz yaşında dünya penceresini kapatıp ahirete göçmüştür. Bunu da belirtelim efendim.

Çokları yaşamaktan değil de yaşlanmaktan korkar. Yaşlanmaktan korkan yaşam defterini kapatmalı kardeşim. Bir zaman bıçkın kamyon şoförleri kamyon kasasının arkasına yazdırırlardı:”Hızlı yaşa,genç öl! Cesedin yakışıklı olsun...” ibaresini. O hesap yahu.

Özellikle hanımlar yaştan ve yaşlanmaktan çok korkarlar. Boylarınca çocukları olmuştur. Torun torba sahibidirler. Sorarsanız çocuk yaşta evlendiklerinden söz açarlar. Neredeyse çocuklarıyla aynı yaşta olduklarını söylemecesine...

Anam bir istisna. Anam hasta. Kayseri’de bir özel hastaneye gittik. Fizik tedavi uzmanı doktorumuz anama yaşını sordu:

“Anne kaç yaşındasın?”

Anam anlamadı. Bana döndü:

“Ne diyo yavrım?”

“Ana yaşını soruyor. Kaç yaşındasın,diyor.”

Anam:

“Ne biliyim yavrım? Yüz elli herhal...”

Doktor güldü:

“Anne hanımlar yaşını küçültür. Sen de çok büyüttün canım. Gel yüz elliyi ikiye bölelim. Yetmiş beş olsun.”

Benim can anam güldü:

“Öyle olsun gadasını aldığım...”

Gülüştük.

Anamın yaşı yüz elli değildi. Sözün gelişi diyelim. Ama sıkı durun ben bir şey söyleyeceğim. Benim yaşım bir hesaptan yüz on dört. “Nasıl bir hesap?” diyorsunuz. Açıklayacağım. Benim gizlim saklım olmaz. Bende yalan da yok hilaf da...

Kafa kağıdında doğumum 1950. Bu durumda altmış dört yaşında oluyorum. Anadolu Üniversitesi’nden aldığım Lisans tamamlama belgesinde doğumum 1900. Evet 1900. İki bin on dört yılındayız. Basit bir matematik işlemi yapalım. Çıkaralım bin dokuz yüzü iki bin on dörtten: 2014-1900=114.

Gördünüz mü? Lisan icazetnamesine göre ben tam tamına yüz on dört yaşındayım arkadaşlar.Yüce Tanrı sizlere de göstere. Her muradınıza,her maksudunuza eresiniz!
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ