Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

VUSLAT

Vuslata erdi Takaydın Pınarı. Suyuna kavuştu. Sevgililer sarmaş dolaş...Haşir neşir. Gürül gürül akmada. Dinlemek suyun sesini, türküsünü. Hele de bir dosta kavuşur gibi. Yıllardır görüşmediğin bir aşina yüzle halleşir gibi.

Bir türküdür:

“Su gelir ark uyanır

Dağlar yeşil boyanır

Sen orada ben burda

Oy buna can mı dayanır”

Suyunu kaybetmişti Takaydın Pınarı. Boynu büküktü. Terkosa mahkumdu. Terkos? Nereye kadar?.. Baş kakıcıydı Takaydın Pınarı’nın. Mal maş sulansın diye açılsa musluk yüzler asılıyordu.

En çok da Takaydın Pınarı’nın zoruna gidiyordu. Nasıl zoruna gitmez? Gürül gürül akan suyundan eser yok. Kalmışsın terkosun eline. Bir avuç suya hasretsin. Havtın dolu dolu kalması ne mümkün? Baş kakıcı oluyor. Çokları söyleniyor:

“Bizim kesemizden su akıtıp mal maş suluyorlar.” diye. Kulağı duyuyor Takaydın Pınarı’nın. Kahroluyor. Lakin elinden bir şey gelmiyor. Halbuki Takaydın Pınarı suyu gürül gürül aksın istiyor. Eski günlerdeki gibi suyla koşalaşmak...Suyu olmayan pınar, pınar mıdır, çeşme midir?

Suyu kesilmiş pınarlar,çeşmeler görüyoruz gezip dolaştığımız yerlerde. Boynu bükük bir garip hallerde...Üzülüp kahroluyoruz. Elimizden bir şey gelmiyor. Yaraya merhem sürmek istesek de varak-ı mihr-i vefayı okuyup dinleyen yok. Sesimize kulaklar sağır...

Takaydın Pınarı’nın derdine dermanı buldu Erol can...Suyun kaynağını kazdırıp suyu gün yüzüne çıkardı. Uyandı uykusundan. Takaydın Pınarı azizine,sevgilisine kavuştu. Evet su azizdir,lezizdir. Su hayattır,candır...Öyle bir nimettir ki su,maddi değerine paha biçilemez.

Dün sabah yürüyüşüne giderken bir baktık Takaydın Pınarı gürül gürül... Henüz güneş doğmamış. Oğulcuk uykuda. Bir ben,bir Yavaş İsmail uyanık. Bir de Takaydın Pınarı. Bir akıyor,bir akıyor... Yüzünde güller açmış. Söylüyor türküsünü.

Oluğundan kana kana içtik. Sevincine ortak olduk altmış beş yıllık ata yadigarının. Takayıt Mustafa emmiyi,Şıh Baba’yı rahmetle andık. Takaydın Pınarı’na hayatiyet kazandıran Sevgili Erol’a bir selam gönderdik suyun sesiyle.

Takaydın Pınarı’nı sevgilisine kavuşturan, bu uğurda emek sarfeden herkese teşekkür ve minnet borcumuz var. Özellikle Erol’un yanı sıra Resul,Yüksel,Osman...Sağ olun,var olun kardeşler! Sizler gibi kadir kıymet bilir insanlarla aynı köyde yaşamak, aynı havayı solumak ne büyük keyif...Ata mirasına sahip çıkmak,kültürel değerleri koruyup kollamak hepimizin görevi. Siz bunu yaptınız. Benim geleceğimizle ilgili karamsarlığımı, umutsuzluğumu giderdiniz. Elinize,emeğinize sağlık. İyi ki varsınız. Siz Oğulcuk’un yüz aklarısınız.

Hepinize selam olsun.

08.08.2014
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ