Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

TİYARE

Tayyare’dir. Bizim Oğulcuk’ta “tiyare” denir. Arapça kökenli bir sözcüktür. Günümüzde pek kullanılmıyor. Tayyarenin yerini “uçak” aldı. Artık “uçak” diyoruz. Tayyare unutulmaya yüz tuttu.

Bir halay türküsünde geçer tayyare:

“Gökte uçan tayyare

Selam söyle o yare

Ben kendime yar buldum

Bulsun derdine çare”

Öyleydi. O yıllar iletişim zordu. Günümüzde telefon var. Hem de en akıllısından… Görüntülü. Artık kimse gökte uçan tayyareden sevgiliye selam götürmesini beklemiyor. Çünkü saniye saniye izliyor zaten. Akıllı telefondan… Nerdeyse nefes alışını, adım atışını. Böylesi de insanı canından bezdirir vesselam.

Yazıçepnili Nusret aldı tek kırma tüfeği. Av çantasını astı omzuna. Kuşaklığını kuşandı. Ava gidecek. Sanırsın ki savaşa gidiyor. Muhterem, av meraklısı. Gezip dolaşacak aslında. Av bahane. Öyle attığını vuracak kadar mahir değil. Ama olsun. Eşe dosta anlatacak av hikayeleri olmalı avcının.

Hem avcıyla atıcının önünü kesmeyeceksin. Anlatacak. Abartıp kabartacak. Olsun be canım. Tıbben bir sakıncası yok mübalağanın. Kime ne zararı var?

Vakit öğle sonrası. Avcı Nusret ava çıktı. Çatalçeşme’nin ordan Boğazlıyan yolu üzeri doğuya yöneldi. Kolsuz’a kadar uzanacak. Karakaya’da kısmetini arayacak. Elinde tüfek. Parmak tetikte. Pürdikkat. Etrafı tarassut ediyor(*).

Böyle çevreyi tarayarak Karakaya’ya geldi. Dolaştı kayalıkların üzerinde. Avlayacak bir şey bulamadı. Tam o sırada üzerinden bir uçak geçiyor. Canı sıkkın zaten. Doğrulttu tüfeği. Bastı tetiğe:

-Bamm!

Uçak da küçük bir pırpır. Tarım ilaçlamada kullanılıyor. Pilot Avcı Nusret’i gördü. Döndü geldi. Bir sorti çekti Avcı Nusret’e. Avcı Nusret ne yapacağını şaşırdı. Girdi kayalıkların altına saklandı. Uçak üzerinde bir iki tur daha yaptı. Sonra bıraktı gitti.

Avcı Nusret uçağın iyice uzaklaştığına kanaat getirdikten sonra çıktı saklandığı yerden. Tuttu köyün yolunu. Köyde olan biteni anlattı. Kimi güldü, kimisi de dalga geçti Avcı Nusret’le:

-La Nusret emmi. Gocaman uçağı vuramadın da yumruk gader guşu nasıl vuracağan? Sen bu işi bırak en iyisi, dediler.

Bir sabah Yazıçepni üzerinden yine bir uçak geçiyor. Avcı Nusret’in komşusu Emrullah koşarak geldi Nusret’in yanına. Daha sekiz-on yaşlarında bir çocuk Emrullah:

-Nusret emmi! Bak uçak geçiyor. Tüfağani getiriryim mi? demesiyle Avcı Nusret düştü bunun peşine. Bir yandan da söyleniyor:

-Lan bannak gader bebelerin ağlencesi olduk.

Emrulah’ı epey kovaladı ama yakalayamadı. Yakalasa Emrulalh’ı bir şeye benzetecekti. Hirsini ondan alacaktı.

17.09.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ