Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

SARIKAMIŞ AĞIDI

Bundan tam 106 yıl önce, 1914’ün son ayında Kafkas cephesinde neler oldu neler… Orada 90 bin askerimizi kaybettik. Kimisi şehit oldu, kimisi Ruslara esir düştü. Kimisi perli perişan, ser sefil hastalıktan öldü. 
Başkumandan Vekili Enver Paşa, Rusların eline geçen Kars’ı geri almak istiyordu. Böylece Azerbaycan Bakü yolu açılacaktı. Bunu sağlamak için hemen Kars’ı bir taarruzla alabileceğini düşünüyordu. Halbuki Kafkas cephesindeki Üçüncü Ordu Kumandanı Hasan İzzet Paşa bu görüşte değildi. Çünkü askerin kışlık donanım ve teçhizatı yetersizdi. Bu koşullarda bir kış taarruzu çılgınlık olurdu. 
Bunun üzerine Enver Paşa, Genelkurmay İkinci Başkanı Hâfız Hakkı Bey’i durumu yerinde incelemek üzere Kafkas cephesine gönderdi. 
Hafız Hakkı Bey’in raporu doğrultusunda Enver Paşa, cepheye gitmeye karar verdi. Genelkurmay Başkanı General Bronsart, Harekât Şubesi Başkanı Yarbay Feldman ve maiyetiyle 6 Aralık’ta Yavuz zırhlısıyla İstanbul’dan Trabzon’a hareket etti. 15 Aralık’ta Köprüköy’deki ordu karargâhına vasıl oldu. 
Başkumandan vekili Enver Paşa Rusları Allahüekber dağlarından aşarak vuracaktı. Böylelikle Kars‘ı kurtaracaktı. Azerbaycan yolu açılacaktı. 
Allahuekber dağlarının 3 bin rakımlı geçitlerinde ısı zaman zaman sıfırın altında 30 dereceyi gösteriyordu. Kışlık donanım yetersizdi. Türk askerlerinin büyük bölümü çölden gelmişti ve üzerlerinde yazlık üniformalar vardı. 
Kafkas cephesine gönderilen 100.000 takım kışlık giyim taşıyan gemiler, Rus filosu tarafından Karadeniz’de batırıldı. 
Enver Paşa bunları fazla önemsemiyordu. Başarı, her askerin kalbindeki yiğitlik ve cesaretle kazanılacaktı. İman gücüne güveniyordu. Harekâta muhalif olan kolordu kumandanlarını değiştirdi. 
18 Aralık gecesi ordu kumandanlığını üstlenerek harekâtın sevk ve idaresini eline aldı. Enver Paşa, 19 Aralık gecesi taarruz emrini imzaladı. Harekât 22 Aralık sabahı başlayacaktı. Nitekim öyle oldu. Ama sonuç bir felaketti. 
Kafkas cephesine giden askerler düşmanla değil kış şartlarıyla savaştılar. Kars’a ulaşamadan Allahüekber dağlarında, Soğanlı dağının eteğinde Şenkaya’ya yakın Bardız Deresi’nde, Çil Horoz dağında, Çakır Baba’da donarak şehit oldular. Asıl donma zirveye yakın yerde Taht yaylalarında oldu. 
6 Ocak, 1915'te Sarıkamış Harekâtında Üçüncü Ordu karargahı ateş altında kaldı. Hafız Hakkı Paşa geri çekilme emri verdi. Bu bir bozgundu. 7 Ocak günü, Üçüncü Ordunun kalanı ricat etti. Erzurum’a geri dönüş başladı. Enver Paşa, yenilgiden sonra komutanlığı bırakarak İstanbul'a döndü. Üçüncü Ordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa Erzurum’da hastalanıp öldü. 
Sarıkamış’ta dondurucu soğuk altında askerlerimizin durumunu Kurmay Subay Şerif Bey “Sarıkamış” adlı kitabında şöyle anlatıyor: 
“Yol kenarında karların içinde çömelmiş bir asker, bir yığın karı kollarıyla kucaklamış, titreyerek, feryat ederek dişleriyle kemiriyordu. Kaldırıp yola sevk etmek istedim. Beni hiç görmedi. Zavallı çıldırmıştı. Bu suretle şu lanetli buzullar içinde biz belki on bin kişiden fazla insanı bir günde karların altına bıraktık ve geçtik”. 
Rus Kafkas Ordusu Kurmay Başkan Vekili Dük Aleksandroviç Pietroviç, Sarıkamış’ta gördüklerini anılarında şöyle tasvir ediyor: 
“İlk sırada diz çökmüş 9 kahraman. Mavzerleriyle nişan almışlar, tetiğe asılmak üzereler ama asılamamışlar… İkinci sırada cephane taşıyanlar var, sandıkları bir avuçlamışlar ki, kainattan hırslarını almak istiyor gibiler. Öylesine kaskatı kesilmişler… Ve sağ başta Binbaşı Nihat. Dimdik ayakta, başı açık, saçları beyaza boyanmış, gözleri karşıda… Allahuekber dağlarındaki son Türk müfrezesini teslim alamadım. Bizden çok evvel, Allah’larına teslim olmuşlardı.” 
Sağ kalanları da Ruslar toplamış. Koymuşlar Gediksatılmış’taki esir kampına. 
Vee ağıtlar yakılmış Sarıkamış trajedisi üstüne. İşte türkülerde dile gelen Sarıkamış felaketi. 
Önce Araştırmacı Emir Kalkan’ın Tomarzalı Çetin Önal’dan derlediği Sarıkamış Ağıdı’ndan bazı dörtlükler: 
Sarıkamış’ta var maşın 
Urus yığmış ağır koşun 
Bizim uşak açık, cılbak 
Dağlarda buyudu kışın 
Sarıkamış içi meşe 
Urus yaktı hep ateşe 
Bizi koydu eli bağlı 
Nere gitti Enver Paşa 
Sarıkamış al kan oldu 
Zalim Urus murat aldı 
Kimsesiz kız, dul gelinler 
Kara giyip saçın yoldu 
Enver Paşa hücum dedi 
Yarıldı Moskof’un ödü 
Zalim Allahüekber dağı 
Neçe yiğit aslan yedi 
Allah(hü)ekber başı duman 
Olduk Urus’a perişan 
Kör olasın Hakkı Paşa 
Sen eyledin bizi pişman 
Âşık İmami’nin Zala kadından derlediği ağıt: 
Sarıkamış Altın Bulak 
Soğanlı'yı nerden bilek 
Bizim uşak göycek gezer 
Ağca zıbın kara yelek 
Yüzbaşılar binbaşılar 
Tabur tabur karşılar 
Bir kar yağar İnce İnce 
Yatan şehitler ışılar 
Gözünü sevdiğim Eşe 
Tekerim dayandı taşa 
Seferberliği durdur 
Elin öpem Enver Paşa 
İbrişimin kozaları 
Batsın Avşar kazaları 
Sarıkamış'ta kırıldı 
Gonca gülün tazeleri 
Bu dörtlükler de aynı trajediyi anlatıyor: 
Bir kurt dadandı desteme 
Bir oğlan düştü hıstama 
Kağıt yazar tel çekerim 
Sadırazam şeyhislama 
Karlı dağların yelkesi 
Geçti feleğin öykesi 
Ağca zıbın gara yelek 
Geldi yiğidin soyhası 
Bu zaman adam mı gider 
Dağları bürüdü kırcı 
Sarıkamış’da galanın 
Teri kokar burcu burcu 
Sarıkamış görkemlice 
Alnı gara perçemlice 
Şu geline sahip gerek 
Tor galmadı kümküm goca 
Ağşam oldu gün aşırır 
Adamı soğuk şaşırır 
Şu zaman asker mi gider 
Ellerini buz deşirir 
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ