Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

KUŞBAZ

Nedir kuşbaz? Kuşla oynayandır. Kuşçudur. Saka, muhabbet kuşu, kanarya, güvercin… Bu tür kanatlıları besleyip bu işin keyfini çıkaranlara kuşbaz veya kuşçu dendiğini bilmeyenimiz yoktur. Bizim bilmediğimiz bu işle uğraşanlar bir de “seyis” tabirini kullanılıyorlar “kuşçu” yerine.
Hoppala! Seyis, at bakıcısıdır kardeşim. Kuş bakıcısı değil. Ama yine de galatı meşhur. Kuşçular kendi aralarında “seyis” tabirini de kullanıyorlarmış.

Bir de “mırtık” var. Mırtık, güvercin besleyendir. K.Maraş’ta güvercin besleyenlere “mırtıkçı” derler. Bu mırtıkçılar kenar semtlerde evlerin damında güvercin uçururlar. Ellerinde bir uzun sırık. Sırığın ucunda tahmini bir metre uzunluğunda bir bez parçası. Salarlar güvercinleri gökyüzüne. Ellerindeki sırıkları sallarlar bir o yana, bir bu yana. Gözleri gökteki güvercinlerde. Kuş uçururken damdan düşüp yaralananın haddi hesabı yoktur.
Güvercin insana en yakın kanatlıdır.Hatta güvercine kutsallık atfedilir. Hz. Muhammed’in Medine’ye göçerken saklandığı mağaranın girişine yuva yapması, müşrikleri şaşırtmıştır.

Hacı Bektaş Veli’nin Sulucakarahöyük’e güvercin donunda indiğine inanılır. Güvercin donuna girmek, güvercin suretinde görünmek Hacı Bektaş Veli ile bütünleşmiştir. Şah Hatayi bir dörtlükte şöyle anlatır bunu:

“Güvercin donuna girip
Yanıl elmaya el sunup
Yürekte ateşler yanıp
Yüze vurduğu yoldur bu”

Güvercin suretine bürünme motifi Hz.İsa’da da vardır.
Hz. İsa’nın vaftiz edilişi sırasında Kutsal Ruh’un bir güvercin donunda gökten indiği ve Hz.İsa’nın üzerinde durduğu anlatılır Yuhanna İncilinde. İşte o ibare:
”Yahya tanıklığını şöyle sürdürdü: Ruhun güvercin gibi gökten indiğini, onun üzerinde durduğunu gördüm”

Güvercin, eski Türklerde Gök Tanrısını sembolize eder.
Farsça’da “kebut” gök rengi anlamına gelir ve kebut kelimesinden türeyen kebuter, güvercin anlamındadır.
İşte böyle. Güvercine kutsallık atfedilmesi boşuna değilmiş demek ki…

İki türküden iki dörtlük alıntılıyorum. İlki Rumeli’den:

“Ak güvercin olaydım
Pencerene konaydım
Penceren de pek yüksek
Yar dizine konaydım”

İkincisi bir Aksaray türküsü:

“Güvercinim süt beyaz
Gine geldi bahar yaz
Kurban olam Allah’ım
Seveni sevene yaz”

İşin içinde güvercin olunca aşk, sevda,hasret sarmalında kalmamak mümkün mü?

Ben K.Maraşlı Mırtık Hacı’yle bağlayayım anlatıyı. Mırtık Hacı ahir ömründe elindeki güvercinleri satar. Gül gibi mesleği mırtıkçılığı(!) bırakır. Namaza başlar. Hali vakti de pek yerinde değil. Zaten durumu iyi olsa gül gibi mesleğini niye bıraksın?
Bir sabah namazı çıkışı komşusu Külekçi Ali’yle yoldaş olurlar. Konuşa konuşa evlerine giderken Külekçi Ali’nin ayağındaki şeftali yemenisi dikkatini çeker Mırtık Hacı'nın. Külekçi Ali yaşlı ve hasta. İnce hastalığa yakalanmış. Maddi durumu iyi. Varlıklı. Mırtık Hacı bir kendi giydiği sökük yemeniye bakar, bir de Külekçi Ali’ninkilere. Der ki:
-Ali emmi! Hastasın, biliyorum. Geçmiş olsun. Amma başına bir iş gelir de şu yemeniler başkasına giderse yanarım. N’olur? Vasiyet et de senden sonra şu senin yemenileri bana versinler.
Külekçi Ali:
-Peki Hacı, ben ölünce yemenilerimi sana versinler.
Anlaşırlar. Mırtık Hacı çok sevinir. İşe bakın ki Mırtık Hacı Külekçi Ali’den daha önce rahmeti Rahman'a kavuşur.

22.12.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ