Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

KILIBIK

Geçim ehli erkektir kılıbık. “Hayat müşterektir.” fehvasınca karısının sözünden çıkmayan erkeklerin adıdır. Karşıt anlamlısını da yazayım mı? Peki, olur. Neden olmasın? Karşıtı da “kazak”tır.

Kılıbık Türkçe kökenli olmalı. Hatta bana kalırsa bir birleşik sözcük. Kıl ve ibik kelimelerinin birleşiği. Formüle edelim: Kıl+ibik= Kılibik . Bu sözcük söyleyişte “kılıbık” olmuş.

Aslına bakarsanız bizim ellerde “gılibik” derler. “Kılıbık” pek söylenmez.

Ey azizler! Araştırma sonuçları kılıbıkların daha uzun yaşadığını gösteriyor. Kılıbıklar aile yaşamında daha mutlu. Hem kılıbık ne ki? Eşine yardımcı olan uyumlu erkek kılıbık değil, olsa olsa “Kalbi ılıktır.” yahu...

“Kılıbık doğulmaz. Kılıbık olunur.” düsturuna bir vurgu yapalım. Huzurlu bir yaşam için eşlerin birbirine anlayışlı olmalarını tavsiye edelim. Saygı, sevgi, hoşgörü ve anlayışla her sorunun çözüleceğini belirtelim.

Bizim Karakoç’ta gılibik (kılıbık) çoktur. Karakoçlu gılibikler düşünmüş taşınmışlar. “ Bir cemiyet kuralım. Dernekleşelim. Sesimizi duyuralım.” demişler. Niyet hayır, akıbet hayır...

Şifahi olarak bu derneği kurdu Karakoçlu gılibikler. Başkanlığa da Talat Yarol’u seçtiler. Başkanlık için kendisine öneri götürenler dediler ki Talat Yarol’a:

-Büyüğümüzsün. Biz gılibiklik bahsinde her şeyi senden oğrendik. En büyük gılibik sensin. Başganlık senin haggın.

Talat Yarol bir kızdı:

-Süsün bakıyım. O nasıl laf? Ben gılibik değalim. Gallabiğim.

Şaşırma sırası gılibiklerde:

-Başgan gallabik ne ola?

Talat Yarol gayet ciddi:

-Kırk tane gılibiğin bileşimidir gallabik. Bunu da iyi belleyin.

Talat Başkan kolları sıvadı. Tüm Karakoçlu gılibiklere birer diploma verecek. Diploma için kıstaslar belirledi. Buna göre gılibiğin eşine itaati, eşinin sözünü dinlemesi olmazsa olmazların en başında. Yemek, bulaşık, çamaşır, ev temizliği sonra geliyor. Çocuk bakımı, bir yere giderken eşinden izin alma ve zamanında dönüş bunları takip ediyor.

Talat Başkan bu kıstaslara uyan gılibiklerin diplomalarını verdi. Yetinmedi kimisine ayrıca onur belgesi hazırladı.

Bir gün Boğazlıyan’da Pazar yerinde karşılaştık. Eşi Hanım yenge de yanında. Ayaküstü konuşuyoruz. Talat Başkan yanımızdan geçen gençten birini çağırdı:

-Bahale (Bak hele)! Senin dosyanda bazı eksikerin var. Onları tamamla da diplomanı viriyim.

Genç adam güldü:

-Peki başganım. Hemen o eksikleri tamamlayacağam. Bana müsade. Hanım bekliyor.

Talat Başkan lafı ağzından aldı:

-Aman hanımını bekletme. Bak notunu gırarım ha...

Talat Yarol, uzun yıllar Belçika’da madende çalıştı. Emekli oldu. Eşi Hanım yengeyi ve çocuklarını da Belçika’ya götürdü. Yazın gelip kışın gidiyorlar. Yine bir Türkiye dönüşü havaalanında paşaport (pasaport) kontrolü noktasındalar. Kontrölü yapan polis, Hanım yengenin paşaportuna takıldı. Dikkatle baktı Hanım yengenin yüzüne. Paşaporttaki fotoğrafa...Bir daha baktı Hanım yengeye. Tekrar paşaporta eğildi. Talat Yarol aldı sözü:

-Memur bey! Belçika’ya gittim. Benim pişimi bırakmadı. Oruya geldi. Bunca yıldır benim kolgem gibi. Beni bu avraddan gurtarırsan anca sen gurtarın.

Polis memuru paşaportu uzattı Talat Bey’e:

-Git baba git. Beni bu işe karıştırma, dedi. Gülüştüler.

Karakoçlu gılibiklerin başkanı kontrol meselesini kıvrak bir manevrayla çözüvermişti.

14.01.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ