KARABIYIK DEDE

Mustafa Söylemez’in öykü kitabı Karabıyık Dede. Öykü de fantastik öykü. Masalsı. Bazıları Karabıyık Dede’ye “ masal” diyorlar. Bence masal değil masalsı bir anlatıdır Karabıyık Dede. Kitabın yayın tarihi 5 Ocak 2018. 112 sayfalık kitap Adana Ekrem Matbaası’nda basılmış.
Mustafa Söylemez üretken bir yazar. Aynı zamanda şair. Altı tane yayınlanmış şiir kitabı var Mustafa Söylemez’in. Tam tamına beş tane de öykü kitabı.
Karabıyık Dede, Mansur Ekmekçi’nin ön sözüyle başlamış. Sonra okuyucu yorumları… Kitapta dört öykü bulunuyor. Bu öyküler: Kitaba adını veren Karabıyık Dede, Van Depremi, Sevda Adam ve Antik Amanos Kartalı.

Karabıyık Dede bir ziyaret. Birinci kişili anlatıcının ağzından anlatılıyor hikaye. Dolayısıyla anlatıcı da öykünün kahramanlarından biri. Kahramanımız teyzesiyle Karabıyık Dede’ye gider. Teyzesi üçüncü odada dua ederken kahramanımız da büyük ağaçlardan birinin altında oturmuş hüzünlü bir şiir yazmaktadır. Bu sırada yabancı plakalı bir araç (Yazar ecnebi bir araç demiş.) gelir. Araçtan iki kadın iner. Getirdikleri gübreyi bir dut ağacının dibini kazıp gömerler. O gece ziyarette kalacaklardır. Kahramanımız kalacağı odaya geçer. Biraz dinlendikten sonra alır kalemi eline. Üç kıta şiir yazar. Defterin öbür sayfasına günlüğünü yazarken elindeki kalemin sıcacık olduğunu hisseder. Sonra kalem kıvranmaya başlar. Kayıp elinden yere düşer. Gözü kamaşır. Gözlerini mendiliyle siler. Bakar ki kalemi bir yılana dönüşmüş.
Bu kraliçe yüzlü, altın saçlı ve elmas taçlı, yarısı yılan, yarısı dünya güzeli Mihrimin Sultan’dır.
Saatlerce konuşurlar Mihrimin Sultan’la. Gecenin sabahında Mihrimin Sultan sadrazamıdır kahramanımızın. Yüz yaşlarında beyaz yüzlü biri bu görevlendirmeyi yapar. Ona yardımcı olacaktır. Görev tamamlandığında “Dünya Barış Antlaşması” yapılacaktır.

Kağnı ordusuyla Ayas’tan Payas’a doğru yolculuk. Ve İstanbul’da Kanuni’nin türbesinden fırlayıp çıkması, atına binip Çukurova’ya gelişi. Ve kağnı arabalarını Mersedes’in yakalayamaması. Karacaoğlan’ın sahne alışı. Sonra İskender’in atını nallayıp Yapalak Köyü kırsalına ulaşması. Kleopatra, Çariçe Katerina da dahil olur anlatıya ilerleyen bölümlerde.

Anlatının sonunda Puduha Ana Barış Bildirisi’ni okur. Barış toplantısı sonunda şu kararlar alınır:
1.Tüm silah fabrikaları üretimlerine son vereceklerdir
2.Tüm enerji santralleri güneş enerjisine dönüştürülecektir.
3.Petrol üretimine ve kullanımına son verilecektir.
4.GDO’lu tüm tohumlar ve ürünler imha edilecektir.
5.Doğal üretim ve hayvancılık tek yol olarak geliştirilecektir.
Ancak son beş kişi imzalamadan beş eli çantalı adam gelir. Bu adamlar para dağıtır delegelere. Paraları alan delegeler hızla kaçışırlar. Para almayanlardan Şair Mustafa’yı Çariçe Katerina ile bir zeytin ağacına bağlarlar. Üç gün sonra Şair Mustafa’nın ölüsünü Aşağı Lüğlük’te bulurlar.

Böyle bir uzun fantastik öykü Karabıyık Dede. Dikkatli okumak lazım. Antik Amanos Kartalı da öyle. Filozof Çenetti tanıdık bir sima. Çardak Kartalı İbrahim Çenet olmalı. Van Depremi ve Sevda Adam, olay hikayesi niteliği taşıyan iki öykü.
Kitabın sonunda yazarın “Babam Ali Söylemez’in Anısına” yazısı yer alıyor.
Anlatmakla anlaşılmaz. Karabıyık Dede ilgiyle okunacak bir kitap.

19.04.2018