Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

KAPI HAKKI

Bezirganbaşı bir çocuk oyunu. İlkokulda iken oynardık. Hatırladığım kadarıyla bezirgan içerde, kervancı dışarıda. Kervancının arkasında birkaç eleman. Kervancı gelir kapıya bağırır:
-Aç kapıyı bezirgânbaşı, bezirgânbaşı!
Bezirganbaşı:

-Kapı hakkı ne verirsin, ne verirsin?

Kervancı :
-- Arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun…
Bu diyalog sürer gider. Kervancının arkasında kimse kalmayıncaya kadar. Oyun “Bir susam, iki susam, üç kapan!” tekerlemesiyle sonlanır.

Bizim Oğulcuk’ta ve çevre köylerde buna benzer bir adet vardı. Vardı diyorum, çünkü şimdilerde gündemden düştü. Düğünlerde kapı bastırma adetinden söz ediyorum. Ben adeti kısaca anlatayım. Bezirganbaşı oyunuyla benzerliği olup olmadığına siz karar verin dostlar.

Düğün alayı gelir kız evine, gelin almaya. Davul çalar güm güm güm! Zurnanın sesi davula ne güzel uyar. Kız evi naz evi. Düğün alayı geldi. Ama kapı bastırılmış. Kapı hakkı vermeden açılmaz. Buna “kapı parası” denir. Düğün başı gelir kapıya. Kapıyı bastıran da gelinin en yakınıdır. Ablası, yengesi veya bir arkadaşı. Düğün başı azdan çoktan kapı parasını verir. Kapı açılır. Düğün alayı kız evine kabul edilir.

Şimdi altmışlı yıllara gidelim. Oğulcuk’ta Tahsin amcamın oğlu Mehmet’le Tatar Osman’ın kızı Hanım’ın düğünü var. Gelin alayı ala he hey geldi kız evine. Geldi de kapı bastırılı. Kapı açılmıyor. Düğün başı da babam. Babam geldi kapıya:
-Gızım açın gapıyı.
İçerden Hanım gelinin yengesi Şerife:
-Gapı parasını vir de açak Muğsün emmi.
-Şirif, gızım açın şu gapıyı yav!
-Yok, açmam Muğsün emmi.
Şerife abla direndi açmadı kapıyı. Babam çıkardı, 100 lira verdi. Kapılar açıldı. Gelin alayı içeri buyur edildi.

Derler ki “Ölü gözünden yaş, hoca evinden aş olmaz.” Babamın içine battı. Yüz lira iyi para. Ne yapsa da bu parayı geri alsa…Hele şu gelini hayırlısıyla alıp gitsinler de bir çaresine bakacak.
Gelin çıktı baba evinden. Yeni evine yollandı. Akşam oldu. Güvey girdikten sonra babam Osman emminin evine geldi:
-Benim paramı virin…
Geçti, içeri oturdu. Yazıçepni’den misafirler var. Dudu bacı gelini Şerife’ye dedi ki:
-Gızım, şu adamın parasını vir.
Şerife diklendi:
-Virmem, ben guğum (*) alacağam.
Babam oturmuş köşeye. Mırıl mırıl okuyor. Vakit yatsı olmuş. Dudu bacı:
-Bak hoca, misafirlerim yatacak. Vakıt geçti.
Babam:
-Olsun, yatsınlar. Ben bu koşede otururum.
Yazıçepnili misafirler işkilli:
-Anam bu adam okuyup duruyo. Bizi dayraya (**) mı alıyo yoğsa? Vallaha biz gorkuyok.
Babamın kalkacağı yok.
Dudu bacı oğlu Mehmet’i koşturdu. Kurtçe’yi çağırttı. Kurtçe de babamı ikna edemedi. Mehmet Tahsin amcama gönderildi. Tahsin amcam alı al, moru mor geldi. Babama kızdı:
-Sen nöğorüyon burda? Kalk gidek.
-Gitmem. Ben paramı isterim.
Tahsin amcam çıkardı cebinden parayı uzattı. Babam olmazlandı:
-Yok Tağsin, olmaz. Ben gendi paramı isdiyom.
Tahsin amcam ne yapacağını şaşırdı. Dışarı çıktı. Şerife’ye 100 lira verdi. Şerife gelin içeri girdi, l00 lirayı babama uzattı:
-Al Muğsün emmi paranı.
Babam aldı l00 lirayı, koydu cebine. Kalktı oturduğu yerden. Tahsin amcamla birlikte oradan ayrıldı.

Canlı tanık Şerife ablaya sordum olayı. Doğruladı. Duygulandı:
-Parayı virmedim Muğsün emmiye. O paraynan bi çift guğum aldım. Amma guğumlerimi çaldılar. Bi hayrını gormedim, dedi.
----------
(*) Güğüm
(**) Daireye almak: Büyü (buğu) yapmak

28.01.2019
OKUR YORUMLARI
ABDULKADİR ÇAPANOĞLU
31.01.2019 11:14:00

Allah iyiliğini versin Mustafa Topaloğlu Hocam. Şerife Hanım'ın "paranın hayrını görmedim, güğümlerimi çaldılar" itirafını okuyunca çok güldüm. Demek oluyorki iki kişi zarar etmiş. Birisi Tahsin Bey öteki de Şerif Hanım. Gerçi Şerif Hanımın ki kârdan zarar oluyorsa da anlaşılıyorki yine de ciğeri yanmış. Ya da haydan geldi huya gitmiş diyelim. Saygılar, selamlar.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ