Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

GEÇİM EHLİ

Geçim ilmini bilenler geçim ehlidir. Geçim ilmine dair yazdık çizdik. Varlığı daim olsun Mustafa Şahin Öğretmen geçim ilmini tahsil edenler için:” Bunlara geçim ehli diyorum.” diyor. Elhak doğrudur. Bu bahsi fazla uzatmayacaktım ama lüzum hasıl oldu. Sabrınız taşar belki. Kabak tadı vermez umarım.

Benim sevgili emmoğlum İbrahim gılibiklik (kılıbıklık) yolunda: “Abi sen bizin liderimizsin durmak yok. Biz seni takip ediyoruz. Selamlar.” diye yazmış.

Selamın başım gözüm üstüne. Ve aleykümselam emmoğlu.

Bizim İbrahim, Rifat Şenel’in kızı Nurcan’la evli. Kayseri’de otururlar. Bir tarihte Rifat Ağa oğlu Ayhan’la Kayseri’ye gelir. Sağlık sorunları var. Doktor, hastane aynı gün işleri bitiremezler. Akşam İbrahim-Nurcan çiftinin konuğu olurlar. İbrahim kayınbabasına saygıda kusur etmez. Kaynı Ayhan arada bir laf dokundurur, takılır eniştesine. Lakin İbrahim kayınbabasının yanında kaynına cevap vermez. Sesini bile yükseltmeden konuşur.

Ben Ayhan’ın yalancısıyım. Ertesi sabah kahvaltıda yer sofrası kuruldu. Mutfakta hazırlanmış sini tahtasını İbrahim aldı getirdi salona. Sini tahtasının üstünde kahvaltılık yiyecek içecek. Allah ne verdiyse... Rifat Ağa baktı İbrahim’e:
-Siniyi sen mi getirip gotürüyon İrbağam.
-Evet baba. Nurcan’ın bili ağrıyo da...
Rifat Ağa celallenir:
-O nasıl iş İrbağam? Bunu Nurcan yapacak. Siz nasıl irkeksiniz? Ulan irkekliği de ayağa düşürdünüz...
Özneyi çoğulladı Rifat ağa. Bir taş da oğlu Ayhan’a attı. Ayhan üstüne almadıysa da öyle.
.
Bizim bir diğer emmoğlu Resul Karaca. Ovakent (Horan)’da okul müdürü. Oğulcuk’a gelecek. Horanlı Ahmet’e dedi ki:
-Ahmet Bey! Ben Oğulcuk’a gideceğim. Beni bizim köye bırakır mısın?
Ahmet Bey emekli Alamancı. Horan’da sevilir sayılır. Özel arabası var. Maddi durumu iyi. Bir de Horanlı gılibiklerin önderi. Gılibik diploması veriyor o bahrede başarılı olanlara.
Bindiler otoya, düştüler yola. Yaccebni (Yazıçepni) üzerinden Oğulcuk’a vasıl olacaklar. Yaccebni’yi geçtiler. Ahmet Pınarı’na doğru inerken Resul Hoca dedi ki:
-Ahmet Bey! Bana diploma vermeyecek misin?
Ahmet Bey’in gözü yolda, kulağı Resul’da:
-Diploman hazır Hoca. Ama bi zayıfın var. O zayıfı gurtarman lazım.
Resul Hoca şaşırdı:
-Ne zayıfı Ahmet Bey? Ben hanımın bir dediğini iki etmem...
Ahmet Bey güldü:
-Doğrusun hocam. Diplomayı hak ettin. Ama geçenlerde hanımın sana bir şey söyledi. Sen ona gulak virmedin. Hatta ‘Sen garışma’ der gibi bir tavır takındın. İşte zayıfın bu...Bu zayıfı gurtarman lazım.
Emmoğlu sordu:
-Nasıl kurtaracağım peki?
-Benim yanımda yengeye diyeceksin ki: “Sen bilin hanım!” O zaman diplomanı viririm.

Gülüştüler. Bizim emmoğlu diplomaya hak kazanmış olmalı. Zayıfı kurtardı çünkü. O gündür bu gündür bizim emmi kızı Emine’nin bir dediğini iki etmez. Emine de Resul’a öz gönülden bağlıdır. Huzur ve mutluluk vardır hanelerinde.

06.02.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ