Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

GARA GELİN

Bizim Oğulcuk’ta bu sıfat tamlaması “Gareelin” diye söylenir. İbdi baştan bunu belirtelim. Saniyen bu lakabın kime verildiğine gelelim. Efendim er lakabıyla anılır. Kimseler alınıp gücenmesin. Ne olur bana kırılıp darılmayın. Ben kimseleri aşağılamak için yazmıyorum bunları. Bir zamanlar bu lakaplar kullanılmış. O insanları hayırla yad etmektir maksadım. Yüzlerde bir gülümseme bırakıp onlara bir rahmet dilemektir.

Ne diyorduk? Ha... Cılıbıd’ın Osman’ın gelini Fadime Taş’ın lakabı Gareelin (Gara Gelin)’di. Topal Durmuş’un eşiydi Gareelin. Gürden’den gelmeydi. Gurbet kızı, Oğulcuk gelini...Neden bu lakap verilmişti Fadime Gelin’e? Karaşın oluşundan. Esmer tenliydi Fadime ablamız. Ona sebep Gareelin dediler.

Gareelin, eli işli,itaatkar. Eşine,ailesine bağlı,işçimen bir insan. Kayınbabası Cılıbıd’ın Osman’la kaynanası Kosön Pempe çok severlerdi gelinlerini. Çünkü bir dediklerini iki ettirmezdi. Çok hayır dualarını aldı kaynanayla kayınbabanın.

Topal Durmuş yürüme özürlüydü. Yürürken iki tarafa aksardı, yalpalardı. Bu yüzden adının başına Topal lakabını kondurdular. Topal Durmuş çok da şakacıydı. Yareniyle yoldaşıyla yarenlik ederdi. Emin amcamla akrandılar. Çok takılırlardı. Şakalaşırlardı. Topal Durmuş Emin amcamı kızdırınca Emin amcam feveran ederdi:

“Allah’a böyük varmasın. Haşat...Haline de bakmıyon...”
Topal Durmuş üstüne üstüne giderdi emmimin:
“Lan İmiiin (Emin)! Sen beni Gareelin’den sor. Ben goçum goç...”
Emin amcam lahavle çekerdi. Bu diyalogları dinleyenlerde can mı kalır?.. Gülüşmeler ayyuka çıkardı.

Bir kuşluk vakti Topal Durmuş evden geliyor. Yokuşu tırmanmış usul yavaş. Çona’nın Memed’in evin orda baktı ki dükkanların önü kalabalık. Saptı Takayd’ın Pınarı’na. Şapkasını çıkarıp bir kenara koydu. Elini yüzünü çarpa çarpa yudu. Saçlarını biraz ıslayıp şapkasını tekrar giydi. Dükkanların önüne geldi. Şapkasını çıkardı. Eliyle saçlarını şöyle bir düzeltti.

Daşgafa’nın Hamdi takıldı:
“Ne o Durmuş? Hamamdan yini çıkmış gibi bi halin var?”
Topal Durmuş güldü bıyık altından:
“O işin vakdi saati olmaz. Ben irkeğam (erkek). Hemi de goçum goç...”
Hamdi emmi yürüdü bunun üstüne:
“Ulan Durmuş! Sorarım Gareelin’den. Eğer o da senin goç olduğunu gabil liderse dile benden ne dilersen...”

Topal Durmuş kabullendi:
“Sor arkadaş...”

Aradan birkaç gün geçti. Olacak ya Gareelin Takayd’ın Pınarı’na suya gelmiş. Topal Durmuş’la Daşgafa’nın Hamdi eve gidiyorlar. Daşgafa’nın Hamdi seslendi Gareelin’e:

“Fadime! Sana bir şey soracağam. Doğruyu söyle. Durmuş, ben goçum, diyo. Doğru mu?”
Gareelin bir kocası Topal Durmuş’a baktı bir Hamdi emmiye:
“Allah canını almasın onun. Ondan goç değal toklu bile olmaz.”
Topal Durmuş’un süngüsü düştü. Karizması çizildi. Zaman zaman Gareelin’e çıkışırdı Durmuş emmimiz:

“He goç disen noolurdu sanki? Bi de yalan söylesen ağzın mı eğalirdi?”

30.01.2015
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ