Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

FIRTANA

“Yüce dağ başında kar boran boran
Yardan ayrılmışam ey’ olmaz yaram
Sevda bilenlerden bir sual soram
Acıdır hoyratın sözü sevdiğim
.
Karlar yağmış yaylaların başına
Yanarım söyünmem yar ataşına
Geleceğim kara gözlüm yanına
Çözülsün dağların buzu sevdiğim”
.
Bir bozlak. Silifke yöresinde havalandırılan... Ayrılık acısını, hasreti anlatır. Bağrı yanık âşık der ki sevgiliye: “Geleceğim yanına. Hele şu dağların buzu çözülsün. Bekle beni...”
Beklemek ne sıkıntıdır bilirim. Beklemek çilesini çekenler bilir. Lâkin katlanmak gerek bu çileye. Öyle gerekiyorsa... Başka bir çare yoksa.
Yıllar öncesine gidelim. Hacımin (Hacı Emin)’in Değirmeni dönüyor. Oğulcuk’un yanı sıra, Devecipınar, Belören, Yazıçepni, Horan Hacımin’in Değirmeni ‘ne geliyor. Kışlık yiygi un öğütüyorlar. Haftalar sonrasına sıra veriliyor. Hacımin tek başına bu işleri nasıl yapsın? Değirmenin taşı dişlenecek. Su kesilirse ark boyuna çıkılacak. Müşterilerle tek tek ilgilenilecek. Unluk buğdaylar ölçülüp hak ücreti hesaplanacak. Bu ücretin tahsili. Bir yardımcı lâzım.
Devecipınarı’ndan bir yardımcı buldu Hacımin. Harmanlar kalkmış, unluklar tutulmuş. Sıra un öğütmede. Hacımin’in Değirmeni arı kovanı gibi işliyor. Güz bitti. Kışa girildi. Kar yağdı. Her yanı beyaza boyadı. Hâlâ değirmenler döne döne un ediyor. Bu su değirmenlerinde un öğütmek hakikaten sabır ister. Şimdiki gibi fabrikalarda birkaç saatte öğütülen unu su değirmenleri günlerce çalışarak öğütür.
Devecipınarlı değirmenci yamağı evli barklı. Eşi hamile. Hemi de ayı günü. Haftalardır evinden uzak. Dedi ki ustasına:
-Hacımin ağa! Bizim avrat bu gun yarın doğurucu. Ben bi gidip yoklayım.
Hava çelpeşenli. Kar atıştırıyor. Bir de yel esiyor. Akşam yakını. Gerçi değirmenle Devecipınarı arası 3 km ya gelir ya gelmez. O zamanlar ulaşım şimdiki gibi kolay değil. Tabanvayla. Yahut atla, eşekle...
Hacımin olmazlandı:
-Bak oğlum. Bu havada yola çıkılmaz. Kar dipiye döner. Sona azan Allah itmiye. Ağşamın hayrından zabahın şeri iyi. Yarin zabah git.
Devecipınarlı durmadı. Hacımin’in ağzından girdi,burnundan çıktı. İzini kopardı. Yayan yapıldak düştü yola. Çorak geçildi. Devecipınar’a yakın yokuşu tırmanırken bir tipi tuttu, gayri kalsın. Rüzgar gökten yağanı yerdekiyle harmanlayıp bir savuruyor. Akşamın alacasıyla kar beyazı her tarafı beyaz bir karanlığa bürümüş. Adamcağız koşturuyor sağa sola. Azıyor. Yolunu bulamıyor.
O akşam karısı bir oğlan doğuruyor. Ertesi gün adamcağızın ölüsünü buluyorlar yokuşun bittiği yerde. Babasız oğlana “Fırtana (Fırtına)” adını koyuyorlar.

10.02.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ