Erdoğan BUDAK

GÖZLEM

Yaşadık ramazan'ı, kavuştuk bayrama

Bir Ramazan daha bitti. Yozgat gündemi her Ramazan da olduğu gibi yine aynıydı. Bu yazıyı gelecek sene yayınlasam değişen bir şey olmaz galiba. Bürokrasi açısından herşey listeye yazılmıştı zaten. Herkes listesinde yer alan kurumları iftar yemekleri ile ağırladı. Ayrıca Hayri İnal konağında Yozgat’ın mühim meseleri konuşuldu. Biraz da olsa eski Ramazanlar yaşatılmaya çalışıldı. Kimsesizler yurdu ve Huzur evi sakinleri daha bir sık hatırlandı. İhtiyaç sahiplerine yapılan yardımların geçen sene olduğu gibi objektifler önünde yapılması yadırgandı yine.
Ramazan’la birlikte Yozgat’ın kanayan yarası olan araç yoğunluğu bir kez daha ortaya çıktı. Özellikle iftar saatine yakın zamanlarda yaşanan trafik karmaşası ilimizde yaşanan ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı kazaların küçük bir resmiydi adeta. Hep yüreğimiz burkuldu gelen her trafik kazası haberinde.
Ülke gündemi meşhur ‘açılım’ ile meşgulken, İstanbul’da yaşanan sel felaketi hepimizi üzdü. Yaşanan can kayıplarının hüznünün ötesinde yağmalama olaylarını TV’den izlerken bir çoğumuz insanlığından utandı. İstanbuldaki sel felaketinin Yozgat boyutu ise daha da düşündürücüydü. Felakette Vodafon’un ana santrallerinden biri zarar görmüş ve neticesinde kullanıcıların görüşmeleri ücretlendirilememişti. Lise Caddesinde önümde yürüyen gençlerin ; “Vodafon ile nereyi ararsan ara kontör gitmiyor. Sabaha kadar her yeri arayıp konuşalım” diye aralarındaki sohbetleri ne yazık ki yağmanın bir başka yönüydü. Eğitim sadece okulda verilmiyor, en büyük eğitim ailede başlıyor.
Manevi duyguların en üst düzeye çıktığı bu ayda Çapanoğlu Büyük Camii’nin tadilat nedeniyle ibadete kapalı olması ne büyük bir kayıp. Geçen sene de Ahmet Efendi Camiinde çekiç sesleri yankılanmıştı...
Apartmanların arasında boğulan çoğu yerlerde Ramazan davulunun sesine hasret kaldık. Hatırlıyorum da kış mevsimine denk gelen Ramazanlarda; bir yanda fırtına ile birlikte yavaş yavaş yaklaşan davul sesini bekler diğer yanda sobanın sıcağına mistik hikayeler dinlerdik. Şefaatli’de yağ tenekesini davul niyetine kullanan davulcunun köşe başlarında durarak “kalkın vatandaşlaaar” diye bağırarak bizleri sahura kaldırması hala kulaklarımda. Umarım hepimiz Ramazan ayını gerektiği gibi yaşamış ve faydalanmışızdır.

KAVUŞTUK BAYRAMA

‘Bayram’ denilince daha çok hayalime eski, kış günlerinde yaşadığım bayramlar ve Bayram namazlarında Cami imamının vaazında Ramazan ayının bir muhasebe ayı olduğunu söyleyerek ‘Geçen bayramda yanımızda olup da bu bayramı göremeyenlere Allah Rahmet etsin’ sözleri gelir...
Hep akrabalara gittiğimiz güzel günler. İnsanların güler yüzlü olduğu, kırgınlıkların giderildiği günler gelir aklıma... Günümüzde bayramlar bir çok kişi tarafından “yoğun iş temposundan sonra gelen tatil’ olarak nitelendirilmeye başladı. Bir kuru sms ile yapılan bayramlaşmalar devrindeyiz artık...
* * *
Evet, gelecek sene de Ramazan Ayı’nı ve Bayramı hep bir koşuşturma içerisinde yaşayacağız. Muhtemelen kıyıda köşede kalmış ihtiyaç sahibi insanlara yardım elini uzatmayacağız, Listede yazılı kişilere iftar verip, kendimizi mutlu hissedeceğiz. Ekonomik şartlar bir çok şeyimizi yönlendirmeye devam edecek.
Her şey bizim elimizde.. Bir daha ki Ramazan ve Bayram’ı layıkıyla yaşamak dileğiyle Ramazan Bayramınızı tebrik ederim.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ