Sahipsiz Yozgat

Yozgat, Orta Anadolu’nun kendi yağı ile kavrulan, mütevazı ama kadim şehri.
Şehir, ne yaparsanız yapın göstermeyen coğrafi bir konuma, fiziki bir yapıya sahip.
Buna bir de sahipsizlik eklenince kaçan kaçana!
Hal böyle olunca boşalıyor Yozgat. Bunun sonucu olarak, bir zamanlar 8 olan milletvekili sayısı 3’e düştü…
Konuyu, ankhaber.com sitesinde yayımlanan “Yozgatlı ağıt yaksa yeridir” başlıklı bir yazı ile değerlendirmiştim.
O yazıyı güncelleyerek bu çarpıcı gelişmeye bir kez daha dikkat çekmek istiyorum.
Şöyle…
Bir Yozgat güzellemesi yazmak isterdim ama ağıt yakma zamanı!
Çünkü…
‘Çünkü’süne geçmeden önce meramımı 12 yıl önce yine bu köşede yazdığım yazıdaki dörtlüklerle anlatmak istiyorum:
Yozgatlı diyor ki; Allah aşkına
Teşvik yasasıyla döndük şaşkına
Bunu görmeyenler ‘saçına’ kına
Yaksa ne olacak iş işten geçti

Yozgat’a yatırım gelir sanmayın
Bir iki örneğe bakıp kanmayın
Enseyi karartıp sakın yanmayın
Yansan ne olacak iş işten geçti

İlçesi, köyleri, merkezi dertli
Dertlerin çözümü icraat şartlı
Onlu bekliyorken geliyor dörtlü
Gelse ne olacak iş işten geçti

Kişi başı gelir açlık sınırı
Bozuk Yozgatlının moral, siniri
Başbakan bakandan seçse dünürü
Seçse ne olacak iş işten geçti

Yozgatlı çilekeş yoktur ereği
Arabaşı, desti, yağlı çöreği
Toplayıp da göçse tası tarağı
Göçse ne olacak iş işten geçti

Aradan yıllaaar geçmiş ve 2013 yılında yine bu köşede demişim ki;
Yozgat’ın değişimi ağır ağır oluştu
Yozgatlı nimetlerle epeyce geç buluştu
Bilen bilir sebebi çok karmaşık bi’işti
Uçak, tren Yozgat’ı uçuracak inşallah
Yanılmışım!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yozgat gezisinin üzerinden 4 ay bile geçmeden Yozgat’ın milletvekili sayısı 4’ten 3’e düştü!
Oysa, o gezisinden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yozgat’ın göç gerçeğine vurgu yapmış ve ‘bizzat takipçisi olacağını’ söylemişti.
Bu, Yozgat için bir fırsattı ama çok geç kalınmıştı. Bu gerçek, YSK’nın açıkladığı son rakamlardaki milletvekili sayısının 4’ten 3’e indiği verisiyle anlaşıldı…
ELEŞTİRİ OKLARI…
Daha sözün başında eleştiri oklarını birilerine saplamak gerekiyor.
İlk ok milletvekillerine olsun! Yozgat’ın içinin boşalmasının sebeplerine kafa yormadan ve bu gidişi tersine döndürecek yol ve yöntemler aramadan Yozgat milletvekilliği olmaz, olamaz…
İkinci ok meslek kuruluşlarına ve STK’lara… Şehrin sorunlarına duyarsız, yatırımlarına ilgisiz, eksiklerine kayıtsız bir meslek kuruluşu ve STK varsa o şehir ülke nimetlerinden faydalanamaz. Yozgat gibi…
Üçüncü ok medyaya gitsin… Sadece gazeteci dostlarımdan duyduğum şeylere bakarak derim ki; aynı masa etrafında oturarak kendi sorunlarını ve Yozgat’ın meselelerini konuşamayan bir medya, ne yaparsa yapsın etkili olmaz, olamaz. Olamıyor da…
Son ok vatandaşa… Müstahak demek istemem ama; sessiz, tepkisiz, isteksiz bir şehrin sakinleri mevcut durumdan şikayetçi olma hakkına sahip değildir…
TEMSİL VAR HİZMET YOK!
Aslına bakarsanız Yozgat son yıllarda siyasi temsil bakımından şanslı iller arasında bulunuyor.
Taa merhum Turgut Özal döneminden beri Yozgat’ın hükümet kabinelerinde bir yeri oldu. Bazen çok iyi yeri oldu. Bu yer Başbakan Yardımcılığından bakanlığa, Hükümet Sözcülüğünden TBMM Başkanlığına kadar çok önemli makamları içine aldı…
Tüm bunlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Yozgat’ta ki göçü tersine çevirmek için altyapı çalışmalarına devam edilecek. Teşvik ve yatırımcı konusunda cazibe merkezi yapılacak” sözleri kadar heyecan yaratmadı…
Heyhat!
Kader ağlarını örüyordu!

Üniversite ve bölünmüş yola eklemlenen havaalanı, hızlı tren, yeni bir OSB gibi projeler geleceğe dönük umut verirken, bugünün gerçeği olan milletvekili sayısının 4’ten 3’e indiği gerçeğini değiştirmiyor…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yozgat gezisi öncesi, “Cumhurbaşkanı’nın ‘Yozgat’ ziyareti üzerine” başlıklı bir yazı kaleme alan ve şehri en iyi tanıyan isimlerden biri olan gazeteci Osman Hakan Kiracı, “Göçü durdurulmuş, temel yatırımları, noksanları tamamlanmış ve de Cumhuriyetin 100. yıldönümünde yıldızı parlamış bir marka şehir hayaliyle yaşamak… Her Yozgatsever için ne güzel ve ne hoş bir duygu değil mi?” diye bitirdiği yazısına şöyle başlıyordu:
“2016’ya da derbeder girmişti Orta Anadolu’nun en geri kalmış garip vilayeti Yozgat.
Köyünü, beldesini, kentini kemiriyordu ‘göç’ felaketi.
Görmezden geliniyordu Yozgat’ın göç faciası ve diğer sorunları.
Siyasi ve idari yöneticilerinin Yozgat’ın göç faciasını önlemeye yönelik yoktu hamleleri.
Yapabildikleri tek şey, hep aynı vaatleri tekrarlamaktan ibaretti.
Hızlı tren, havalimanı, şehir hastanesi ve diğer malum projeler.
Bu projeler tamamlandığında Yozgat’ta göç faciası duracak ve her şey güllük gülistanlık olacaktı sanki…”
Çok önemli tespit ve değerlendirmeler içeren o yazının girişi bile gösteriyor ki, Yozgat’ın göç faciası (en azından şimdilik) durmayacak ve bu kadim şehir güllük, gülistanlık olmayacak…