Dursun ERKILIÇ

KILIÇ YARASI

BEKİR COŞKUN AĞABEY DE GİTTİ

Hayat; basit olduğu kadar karmaşık, tatlı olduğu kadar acı yüklü bir serüven. Bu serüvenin insanları nereden alıp nereye götüreceği belli olmuyor.

Gazeteci yazar Bekir Coşkun da o belirsizliğin en bilinen noktasına, ebedi âleme göçtü.

Bekir abi ile efsane Günaydın ve Ulus gazetelerinde çalışma şansı bulmuşlardanım.

Rüzgarlı Sokak, ‘klasik’ gazeteciliğin merkezi olduğu gibi gazeteci yetiştiren bir okuldu.

O okulun hem öğrencisi hem de öğretmenlerinden biriydi Bekir Coşkun.

GAZETEDEN GAZETEYE…

1945’te Şanlıurfa’da memur bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldikten sonraki hayatı onu Ankara’ya savurunca, Yüksek Gazetecilik Okulu’nda okudu ve mezun oldu.

1974 yılında o mesleğe foto muhabiri olarak başlarken ben de aynı yıl Gündem Gazetesi’nde getir/götür işlerine başlamıştım.

Süreç Bekir abiyi polis/adliye ve parlamento muhabirliğinin ardından Günaydın Gazetesi’nde Dokuzuncu Köy adlı köşede yazarlığa ve aynı gazetenin Ankara temsilciliğine taşıdı.

1987 yılında Sabah Gazetesi’nde “Onuncu Köy”e, oradan da 1993’te Hürriyet’e göç etti.

2009’da Habertürk’e, 2010’da Cumhuriyet’e ve son olarak da 2014 yılında Sözcü’ye uzanan bir yazı serüveni yaşadı.

2017 Ekim ayından beri kanser tedavisi görüyordu. Hayvan hakları konusunda hassastı. Köpeği Pako’yu kitaplaştırmıştı. Okurları ile son olarak 4 Ekim 2020 Dünya Hayvan Hakları Günü'nde buluşmuştu.

BEKİR ABİYE RAĞMEN TENSİKATZEDE İDİM

Evet, hayat beni Yozgat’tan Onu Şanlıurfa’dan Ankara’ya getirmiş ve aynı meslekte buluşturmuştu…

Bekir abi ile çalışma şansı bulduğum Günaydın ve Ulus gazetelerindeki maceram meslek hayatımın önemli bir bölümünü kapsar. O dönemde askerliğimi yapmadığım için, aralık ayında çıkarılıp Ocak ortasında yeniden çağrılan, yani, tensikata uğrayanlardandım. Söz vermesine ve çok gayret göstermesine rağmen (patronların askerliğini yapmayanları basın kadrosuna almama konusundaki katılığından dolayı) 212 sayılı basın kadrosuna alınmamıştım. Bu yüzden Günaydın / Ulus maceram üç kez çağrılıp gönderilmem şeklinde gelişen tensikatzedelikle geçti. Daha doğrusu son ayrılmam benim istifam ile gerçekleşmişti.

KARA GÖZLÜĞÜN ARDINDAN BİZİ SÜZERDİ

Bekir abinin o yıllardan hafızamda kalan hali, kimi zaman gazete yazı işlerine gelerek pencere önüne dayanıp kara gözlüğünün ardından bizleri süzmesidir.

Bir de gece çalıştığımız dönemde gazetede yayımlanacak yazısını mesai arkadaşlarımızdan biriyle karşılıklı okuyarak ‘tashih var mı’ kontrolü yapardık. Yazı konusunda o kadar hassastı…

Sonradan bir kalem üstadı olması boşuna değildir.

Efsane Günaydın kadrosunun buluşmalarından birine katılmıştı ve benim katılamadığım tek buluşmaydı o ne yazık ki…

Günaydın ekolünün değerli isimlerinden Bülent Cihangir abi ve aramızdan ayrılan diğerleri gibi Bekir abiye de rahmet, sevenlerine sabır diliyorum.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ