ÖMER AÇIKEL’DEN YOZGATTAKİ SU KRİZİNE İLİŞKİN ÇÖZÜM TAVSİYELERİ

Haber : Nihat ÖZÜDOĞRU
Önceki yerel seçimde Yozgat kent merkezinde Belediye Başkanlığına adayı olan Sarıkaya Belediyesi eski Belediye Başkanı Ömer Açıkel, face book sayfasında “ Suya sabuna dokunarak su üzerine yazı yazmak “ başlıklı kaleme aldığı makalesinde Yozgat kent merkezinde içme suyu şebekesindeki kayıp kaçak oranının % 60 oranında olduğu belirterek “ Bu şu demek ; su havzasından çekilen her 100 litre suyun 60 litresi toprak altında kayboluyor . Dünyanın en değerli varlığı olan sudan bahsediyoruz. Suyu çıkarmak için de elektrik gibi büyük masraflar yaptığımızı hesaba katarsanız ne kadar büyük bir zararda olduğumuzu daha net anlarız .” dedi. Açıkel, Yozgatta su tasarrufunun sağlanması için de Belediyeye “Az tüketim teşvik edilmelidir . Aylık 5 tondan az su kullanımından hiç para alınmaması insanları tasarrufa yöneltebilir “önerisinde bulundu.
Sarıkaya eski Belediye Başkanı Ömer Açıkel makalesinde su krizine ilişkin görüşlerini açıklarken aynen şunları söyledi :
“Suya değer biçmek için kaynağın kurumasını beklememeliyiz. Gelecek ; bugünkü yaptıklarımızın ve tasarrufumuzun içinde saklıdır .
Dünyanın en önemli en yaşamsal maddesi su. Maalesef dünyada su kaynakları tükeniyor . Memleketimiz de su sıkıntısı çekmeye başladı. 2026 yılına geldiğimiz bu anlarda , vatandaşların suya ulaşımının zorlaştığını görüyoruz . Su rezervinin aşağı seviyelere düşmesinden kaynaklı zaman zaman su kesintilerinin yapıldığını , bu durumun da insan hayatını zorlaştıran bir şekilde karşımıza çıktığını hep birlikte görüyoruz . Tabii ki bu durum iş başındaki idarecileri eleştirme hakkı verse de sadece eleştiri ile kolaya kaçmak yerine bazı çözüm önerilerinde de bulunmak gerekiyor.
Su sıkıntısı çeken belediyelere 4 adımlı bir yol haritası çizilebilir .
1. Eğit 2. Ölç 3. Kazan 4. Dönüştür
EĞİT
Suyun önemi ve tasarruflu bir şekilde kullanılması gerektiği hem eğitim kurumlarında hem de camilerde ve kurslarda bir farkındalık projesi kapsamında çarpıcı örnekler ile anlatılabilir . Bu şekilde bilgilendirme çalışmasının yapıldığı şehirlerde özellikle okullarda su tasarrufunun %25 oranında arttığı gözlemlenmiştir.
ÖLÇ
Kayıp kaçak oranını öğrenmek ve gerekli tedbirleri almak için ölçme işleminin yapılması zaruridir. Sanırım Yozgatta kayıp kaçak oranı neredeyse % 60 civarında . Bu şu demek ; su havzasından çekilen her 100 litre suyun 60 litresi yerin altında kayboluyor . Dünyanın en değerli varlığı olan sudan bahsediyoruz. Suyu çıkarmak için de elektrik gibi büyük masraflar yaptığımızı hesaba katarsanız ne kadar büyük bir zararda olduğumuzu daha net anlarız . Havzadan çekilen suyun yaklaşık 10 milyon metre küp olduğunu da ayrıca belirtmem gerekiyor. O zaman bir an önce kayıp kaçağı engelleyecek alt yapı projelerinin uygulanması hayati önem taşıyor. Çünkü su geleceğimiz . İstanbul ve İzmir örneklerinde olduğu gibi Akıllı sayaçlar ve basınç yönetimi sistemleri ile şebekedeki fiziksel su kayıpları minimize edilebilir . Akustik dinleme cihazları ile yeraltındaki görünmeyen sızıntılar bulunup onarılabilir.
KAZAN
Gri su ve geri kazanım sistemleri yapılarak atık sular arıtılmalı ve park bahçe sulamalarında yada sanayide kullanılmalıdır . Yağmur suyu hasadına yönelik bir çalışma ivedilikle yapılmalıdır. Özellikle yeni yapılacak binalarda belli bir metre kareyi geçmek şartıyla Yağmur Suyu Hasadı Sistemi zorunluluğu getirilebilir. Mesela Ordu ve İnegöl Belediyeleri bu sistemi kullanıp bahçe ve park sulamalarını bu şekilde yapıyorlar.
DÖNÜŞTÜR
Özellikle çok su tüketen sulu peyzaj , çim yerine kuru peyzaja geçilmelidir. Kurakçıl peyzaj denilen bu sistemde klasik çim alanlar yerine az su isteyen bitkiler tercih edilir. Ankara ve Konya’da lavanta , biberiye , ardıç gibi yerli ve kuraklığa dayanıklı bitkiler orta refüjlerde kullanılmaktadır. Bu sayede sulama maliyetleri ve su tüketimi % 50 ye varan oranlarda düşmüştür .
Sosyal projeler ile de su tüketimi azaltılabilir . Vatandaşlara musluk uçlarına takılan ve suyu hava ile karıştırarak %50 tasarruf sağlayan "Perlatör (tasarruf aparatı)" ücretsiz dağıtılarak hane halkı tüketiminde doğrudan düşüş sağlanabilir.
Az tüketim teşvik edilmelidir . Aylık 5 tondan az su kullanımından hiç para alınmaması insanları tasarrufa yöneltebilir.
Yukarıda saydıklarımın dışında başka başka tedbirler de gündeme gelmelidir . Su sadece bizim değil çocuklarımızın geleceğidir. Hep birlikte geleceğimize sahip çıkalım.”








