Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

ZARURETLER BAZI DAVRANIŞLARI MÜBAH KILAR

Bektaşiye sormuşlar: İslamın şartı kaç? O da: Bir demiş. Nasıl oluyor deyince, Bektaşi: Zekatla Haccı zenginler kaldırdı, Oruçla Namazı da biz kaldırdık, geriye bir Kelime-i şehadet kaldı demiş.

Şimdi her önüne gelen veya aklına esen dinden, diyanetten, örf-adet, gelenek veya görenekten ne varsa bir şeyler koparabilir miyiz gibi bir davranışın içine giriyorlar. Bunların örneği çok ama ben burada birkaç tanesini zikretmek istiyorum.

Birkaç sene evvel, Sorgun’a fakülte yaptırma ve yaşatma vakfının toplantısına ben de katıldım. İlçenin en yetkilisinin başkanlığında yapılan bu toplantının maksadının, Sorgun’a yapılacak Meslek Yüksekokulu inşaatına kaynak arayışı olduğu ifade edildi. Toplantıya iştirak edenlerden biri aynen şöyle bir teklif getirdi: Biliyorsunuz, mevsim hac mevsimi ve bu mevsimde hacı adayları “Hacı Pilavı” verirler ve bunun maliyeti de epeyce bir miktar tutar, biz bunu kaldıralım ve oraya yapılacak masrafı Yüksekokul inşaatına harcayalım…

Allah’tan bu teklif hüsn-ü kabul görmedi de, hatta toplantıya katılanlardan biri bunu aklî ve mantıkî delillerle çürüttü de “Hacı Pilavını” kurtardık.

Ve yine, buna benzer bir teşebbüsün olduğunu müşahede etmekteyiz. O da şudur: Efendim cenaze evinden yemek çıkmaz, cenazeden sonra verilen pide ve ayran ikramı caiz değildir ve bunun âcilen kaldırılması gereklidir…

Bazı ihtiyaç ve zaruretler, ister istemez toplumda bazı davranışları gerekli ve devamlı kılmaktadır. Bunlar zamanla anane şekline girmektedir. Bunların emsali çoktur. Bunlar toplumsal davranışların zaruri bir neticesidir. Hem cenazeye dışarıdan iştirak edenlere ve oradaki fakru-zaruret içindekilere bir öyün yemek vermek, okunacak aşr-i şerif ve bir fatihadan o mevtayı mahrum bırakmanın hiçbir maslahatı yoktur.

Gelelim son zamanlardaki bir icraata! Oda şudur: Efendim camilerde oturaklar olmaz, masa sandalye gibi mabetlerin ruhuna aykırı bir takım araç-gereçlerin bulunması caiz değildir. Dahası, insanlar çarşıda ve pazarda nasıl ayakta yürüyorsa, camide de ibadetini ayakta yapabilirler, oturakta ibadet olmaz…

Bu gerekçelerle hareket eden ve durumdan vazife çıkaran görevliler camilerden oturakları söküp atarlarsa hiç şaşırmayın. Yalnız yukarıdaki iddia sahibine şunu hatırlatalım: “Bir şey tamamen elde edilmezse tamamen terkedilmez.” “Zaruretler, mahzurları ortadan kaldırır.” Ayakta namaz kılamıyan bir müslüman oturarak namazını kılar ve bunu da nasıl rahat icra edebiliyorsa öyle yapar. Yani sizin ölçünüze göre namaz kılamıyanlar camiye gelmesin mi? Bu konuda salabetiyle maruf insanların bulunduğu yerlere bir bakın! Yani, Harem-i Şerif ve Mescid-i Nebevî’deki sandalyelere müsamaha edenler, acaba bu hükm-ü şer’iden habersiz midirler?

13.10.2015
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ