Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

Umre Siyahati-7

MEDİNEDE’ Kİ ZİYARET MAHALLERİ

Medine çevresindeki ziyaret mahallerine bir proğram çerçevesinde ziyaretlerde bulunuyoruz. Önce Uhud. Allah Rasulünün(sav) sevdiğini söylediği ve Uhud Savaşının cereyan ettiği, yetmiş şehidin bulunduğu Uhud Dağı silsilesinin ziyareti, insanı başka alemlere götürüyor. Ayrıca, Hendek Savaşının cereyan ettiği tarihi yerler, İki Kıbleli Mescit, Küba Mescidi ziyaret ettiğimiz mukaddes mekanlar…Cenabı Hak ziyaretimizi makbul eylesin.

MEDİNE’DE CUMA NAMAZI

O Mukaddes mevkilerde ikinci Cuma Namazını Medine’de Mescidi Nebevide kılıyoruz. Muhteşem bir kalabalık, avlu dahi dolu. Acizane yaptığımız ubudiyetimizi (Kuran-ı Kerimi hatim, Cevşen’ül Kebir ve daha nice nafile ibadetleri) bu muazzam cemaat içerisinde Dergahı İlahîye takdim etmeye cesaret geliyor. Halk arasında bir tabir var. Koyun sürüsüyle satılır, derler. Biz de bu cemaat içerisinde, onların ibadetlerine karıştırarak ubudiyetimizi arz ediyoruz. Bu cemaat içerisinde duası reddedilmeyen insanlar vardır diye cesaretimiz artıyor.

İmam, hutbede bütün Alem-i İslam için dua ediyor. Biz de amin diyoruz. Ama ben kendi kendime diyorum ki, bu muazzam cemaatin ağzından çıkan dua arşa kadar yükselir de, rahmet bulutları şeklinde geri döner diye bekliyorum. Ama heyhat! Demek ki çok önemli bir unsur eksik. O da ihlas…

Samimiyetten ve Rızayı İlahîden uzak bir ariza (arzu-hal) tam manasıyla üzeri düzgün yazılmamış bir adresle gönderilmiş posta evrakı gibi geri geliyor. Ben acizane bu konuya şöyle bir sebep buldum. Müslümanlar her şeyde olduğu gibi sevap konusunda da hırs gösteriyorlar. Yaptıkları bütün ibadetlerde ben eksenli bir ubudiyet, şekle yönelik bir tavır her yerde kendini gösteriyor. Kabeyi tavafta Hacer’ül-Esvede dokunacağım diye kendini helak etmeler, diğer insanlara verilen eziyet ve işkenceler, tacizler korkunç boyuttadır. Medinedeki Rasulullahı selamlamada ve O’nun Cennet Bahçesi diye tarif ettiği yere sanki karargah kurmalar ve saatlerce oradan kalkmadan oturmalar hep bu ben eksenli bir davranışın ifadesidir. Yalnız kendini düşünen bir topluluğun ağzından çıkan bir dua sadece kendi ekseninde dönüyor ve daha yükseğe çıkamıyor. Halbuki bu konuda Hz. Ebubekir ne diyordu? Ya Rabbi! Cehennemde vücudumu o kadar büyüt ki ehl-i imana yer kalmasın.

Bu arada şekilciliğe bir örnek olması bakımından küçük bir hatıra daha. Allah Rasulünü selamlama anında, O’nun huzurunda külli bir salavat getirerek geçerken, baktım ki meczup biri benim suratımı okşayarak; hacı sakal diye bana ihtar çekiyordu…Ne diyelim? Allah bize sabır, size de akıl-fikir ve basiret ihsan etsin!

VEDA ANI

25.Şubat,2014 Salı günü öğle namazını Mescidi Nebevide kıldıktan sonra Kubbet’ül-Hadra’nın (yeşil kubbe) yanında Habibulah’a binlerce salatü selamdan sonra hem O’na ve hem de Hz. Ebubekire ve Hz. Ömer’e veda ettik. Akşam ve yatsı namazlarını Medine Havaalanında kıldıktan sonra, saat: 08.30.da kalkan uçağımız üç saat sonra Ankara Esenboğa Havaalanına indi. Otobüsle Sorgun’a sabaha karşı saat:04.te ulaştık ve böylece 19 günlük Umre seyahatini tamamlamış olduk. Mevlaya binlerce şükürler olsun.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ