Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

Tükçe Olimpiyatları

Kültür: Her milletin kendisine mahsus, fikir,sanat, örf-adet ve manevi davranışlarının bütünü olarak tanımlanır.
Dil de; bu kültürün içinde çok önemli bir yeri olan, her milletin nev-i şahsına münhasır özelliği olan ve bütün hissiyatını birbiriyle paylaştığı bir unsurdur.
Dil, bir milletin medeniyetinin ölçüsüdür.
Dil; insanı, insan yapan en önemli özelliktir.
Dil; bir milletin kültür hazinelerinin anahtarıdır.
Dil; bugün, dünya milletlerinin birbirine hakimiyet tesis etmelerinde en büyük vasıtalardan biri haline gelmiştir. Üzülerek ifade edelim ki bugün, kültür emperyalizmi dediğimiz felsefi bir doktrinin ana umdesinin vasıtası olarak dil karşımıza çıkmaktadır.
Konuya açıklık getirmek için bir hatıramı ve hissiyatımı okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Bundan birkaç sene önce Kanada’nın Kalgari (Calgary) şehrinde bulunuyorum. Evimiz Pakistanlıların bulunduğu muhitte olduğundan ve onlar, oraya uzun zaman önce gelip okullarını ve mescitlerini kurduklarından (asimile olmadan kültürlerini yaşattıkları için kutlamak gerekiyor) biz birkaç Türk cuma namazlarını onların camiinde kılıyoruz.
Bir Cuma vakti camiye girdiğimizde baktım ki, Baş İmam Ahmet Kadi Urduca (kendi dilleriyle) vaaz veriyor. Daha önce tanıştığımız için, biz içeriye girince İngilizce bize sordu. ‘Bu lisanla devam edeyim mi, anlıyor musunuz?’ dedi. Ben de dedim ki, ‘Diğerleri belki anlar ama benim İngilizcem yeterli değil,hem cami ve ibadet dili olarak lütfen Arapça devam edin.’ O da, ‘Memnuniyetle’ diyerek nasihatine Arapça devam etti.
Bu hatıra; beni ve anlattığım mahfillerde benim gibi düşünenleri çok etkilemiştir. Yani Pakistanlı bir Müslüman’la camide İngilizce konuşmak, hissiyatını paylaşmak, dinin emir ve yasaklarını İngilizce öğrenmek…
Evet, yanlış anlaşılmasın, dünya kültürüne ve onun anahtarı olan yabancı dillere asla karşı değilim. Ama bir idealim ve hayalim var: ‘Dünyanın Türkçe konuşması…’
Biz istiyoruz, bütün ehl-i dil ve ehli kalp olarak. İnşallah dua yerine geçer. Çünkü; ‘Vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi.’
Her yıl; katlanarak ve güçlenerek organize edilen Türkçe Olimpiyatları bu hayalimizin ve ümidimizin meşalesi olmuştur. Onun aydınlığı, ümit ediyorum ki bütün dünyayı saracak Güzel Türkçemizi ve onun anahtarıyla kültürümüzü her tarafa yayacaktır. Artık; kalplere, gönüllere ve beyinlere girmenin yolu bu yoldur.
Yani; sevgi,saygı, hoşgörü, hürmet, itaat, fazilet ve insani değerlerin inkişafı tanışma, bilişme ve diyalogla mümkündür.
Bu vesileyle, bu olimpiyatlara emeği geçen her kademedeki insanları kutluyorum. Bu kutsal gayretlerinde başarılar diliyorum.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ