Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

SINIF ATLAMA

Bu konu hayatın değişik alanlarında karşımıza çıkar.
Yani bir kişinin çocuğu farklı memleketlerde eğitim-öğretim görmüştür. Yeni bir yerde bir öğretim kurumuna başlayacaksa onu bir seviye sınavına tabi tutarlar. Gerçekten emsallerinden yüksekse bir üst sınıfa kaydederler.
Ben burada daha farklı bir sınıf atlamadan bahsetmek istiyorum.
Sosyolojik anlamda ki sınıf atlama.
Toplumsal hayatta; her bir ferdin, grubun ve topluluğun tabi olduğu bir sınıf vardır. Yani fertler, kültürel ve ekonomik yönden belli sınıflar oluşturur. Bu bir sosyal gerçekliktir.
Sosyal sınıflar arasındaki geçiş, zamana ve yaşanılan zemine göre tabii seyrinde yükselir. Anormal olan ise, birkaç basamağı birden atlamaktır ki, bu husus herkesi her yerde rahatsız ediyor.
Bunların örneklerini fazlasıyla yaşamış bir insan olarak bazı müşahedelerimi arz edeyim.
Bizim köydeki bazı gençlerin, çarık giyerken İstanbul’a gidip oradan, lastik ve Gıslavedi atlayarak doğrudan; sivri burun, yumurta topuk ve arkası basık iskarpine geçişlerini görmüştüm.
Bir Vali ağabeyimizin hatıralarını anlatırken, mütevazi bir Anadolu kentinde kendinden önceki bir Valinin makama jakuzi yaptırıp misafirleri bornozla karşıladığını dinlemiştim.
Yine; eşekten at arabasına, oradan traktöre, oradan da minibüse binenleri normal karşılıyordum. Ama doğrudan eşekten minibüse atlayış bazı rahatsızlıkları da beraberinde getirmişti. Yozgat’tan Sorgun’a yolculuk yaptıysanız bu farkı görürsünüz. Şoförün müziğinden, jest ve mimiklerine kadar her şeyde buram buram cehalet ve sonradan görmüşlük kokuyor.
Ben sadece bizim memlekette sınıf atlamaya şahit olmuştum da başka yerlerde bunun örneği nasıl oluyor diye merak ediyordum.
Aynı şeyin bir benzerini Montreal’de (Kanada) müşahede ediyorum.
Toplu taşıma araçlarında o zencilerin hareketlerini görünce bu sosyal gerçeklik ve bunun su-i istimali gözümde bir daha canlandı.
O ciddi, soğuk ve donuk Kanada halkı arasındaki o şımarık tavırlı zencilerin şamatası bana bunları hatırlattı.
Her şeyin tabii ve fıtri seyrinde olmasının, herkesin yerini bilmesinin ne kadar güzel ve ulvi bir haslet olduğunu bu olaylar bana bir daha gösterdi.

Not : Hiçkimseyi; dilinden, dininden ve cildinin renginden dolayı kınamıyorum. Benim üzerinde durduğum davranış şeklidir.

Tarih : 24.05.2005
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ