Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

RAMAZAN AYI ve ORUÇ TERBİYESİ

Bazı zaman ve zeminlerin insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. İnsanın daha önceden planlayıp ta yapamadığı veya hayatına yeniden çekidüzen vermeyi arzu ettiği halde günlük hayatının meşgalesinden fırsat bulamadığı, yeni hayatına başlangıç diye niyetlendiği mekânlar vardır. Bunların başında “Hac ve Umre gelir.” O mukaddes mekânlar onun için bir can simidi ve ümit kaynağıdır.

Söz konusu mukaddes mekânların ziyaretiyle, günahlarından arınacağına inanan bir mümin şunu der: “ Bir Hac’ca gideyim, şu menfi davranışları terk edeceğim.” Çoğunlukla da bu davranış şeklini bizim toplumumuzda müşahede etmekteyiz.

İnsan hayatında bir inkılâp yapması bakımından zamanların da çok büyük rolü olduğuna inanıyorum. Bu vesile ile bu yazının konusunu Ramazan Ayı ve Oruç terbiyesine tahsis ettim.

İnsan hissiyatına tesir eden çok önemli faktörler vardır. İnsanın bu gibi menfi tesirlerden ve kötü alışkanlıklardan kurtulup iradesini düzgün bir istikamette kullanmasına bazı zamanlar tam bir fırsattır. İşte Ramazan Ayı ve Oruç İbadeti insanı edep ve terbiye noktasında tam bir eğitime tabi tutacak vasıtaların başında yer almaktadır.

Bu edep ve terbiye konusu, çok geniş olması sebebiyle ben burada sadece dil terbiyesi ve söz söyleme edebi üzerinde durmak istiyorum.

Oruç İbadetinin bence en önemli yönlerinden birisi de müminin, ağzı ile birlikte diline de oruç tutturmasıdır.(Sükût orucunu kastetmiyorum.) İnsanın, sebepsiz yere kendisine sataşan birine ben oruçluyum demesi tavsiye edilmektedir. Bunun yanında lisanın da, her türlü kötü sözden (özellikle yalan ve gıybetten) uzak tutulması orucun sıhhati bakımından çok önemlidir.

İnsan bu edebi (konuşma adabını), ilk önce ailesinden öğrenir. Bu safhada ebeveynin menfi şeylerden dilini uzak tutmaları hayati öneme haizdir. Hatta  “anne-babanın evladına yaptığı dua daima makbuldür.” Bunun için onlara asla beddua edilmemelidir. Daha doğrusu insan, ağzını menfi şeylere bulaştırıp alıştırmamalıdır. Batı menşeli filmlerin tesiriyle; “Lanet olsun, Allah kahretsin…” gibi çok tehlikeli beddualar suret-i kat’iyyede kullanılmamalıdır. Bunlar icabet vaktine rastlarsa bundan yine en çok ebeveyn ızdırap duyacaktır.

Ailede başlayan bu edep, çevre ve okulda da devam etmelidir. Ecdadın levha olarak pek çok yere yazıp astığı “Edep Yahu” temennisi bence bu Ramazan’ın şiarı ve sembolü olmalıdır.

 

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ