Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

ÖMÜR TÖRPÜSÜ

Öldükten sonra kabirde, Münker- Nekir’in soracağı sorulardan biri de ömrünüzü nerede ve nasıl tükettiğinize dair olacaktır.

Bu soruların cevabını burada hazırlarsanız veya bunlara karşı antrenmanlı iseniz oradaki engelleri rahat aşarsınız.

Demek ki oradaki (Berzah alemi) ömrünüzün saadet veya şekaveti burada sürdürdüğünüz hayata bağlıdır.Yani dünya nimetlerinden ne kadar istifade ettiyseniz orada bunların o kadar hesabını vereceksiniz.

Diğer bir ifade ile burada ne kadar sıkıntı çekerseniz kabir hayatına o kadar ülfet ve ünsiyet edersiniz.

Bunun farkında olmuş olacaklar ki herhalde bu memleketin insanları; size ellerinden geldiği kadar, gücünün yettiği kadar, yetki alanlarını da sonuna kadar kullanarak dünyada kabir azabı çektiriyorlar:

Gecenin bir yarısında çamaşır makinesinden tutunda, dikiş dikene kadar komşularınızın,

Evinizin yanında inşaat temeli kazmak için günlerce taş söken müteahhitten,

Yaya kaldırımlarına vitrin düzenleyen esnafın ve oralarda boşluk bulunan yerlerden zigzag çizerek geçen bisikletçilerin,

Kazılan yolların kapanmasını sabırla beklediğiniz halde her ne hikmetse kapamayı unutan belediyenin,

Her sene yol yapımı, tamiri, tevsii gibi faaliyetleriyle yaz mevsimini kışa çeviren, kışın da felaket halini almasına seyirci kalan bir belediyenin yaptığı sizce nedir, Allah aşkına ?!

Şu Lise Caddesinin günahı, çevresindeki esnafın çilesi, gelip geçenlerin çektiklerini neyle izah edersiniz?

Türkiye’de ortalama yaş haddinin 58-60 olduğu düşünülürse, herhalde bu faaliyetlerin ve bu gayretlerin (!) neticesinde yaş sınırını 55’e düşüreceğiz. Cahit Sıtkı varsın hemen : “Yaş 35 yolun yarısı eder desin” ben 25 yaşındakilere sesleniyorum. Ömrünüzün kalan yarısı katlanarak tükeniyor, haberiniz olsun..

Ben her ne kadar, her meseleyi batı ile mukayese etmeyi sevmiyorum ama, Allah kimseyi de gördüğünden geri koymasın.

Adamlar; öyle bir sistem oturtmuşlar ki her şey insana, insanın rahatına ve huzuruna endeksli. Ev taşımayı bile senede bir aya inhisar ettirmişler, temmuz ayının dışında ev taşıma, tamir vb. rahatsızlık verici bir olayla karşılaşmıyorsunuz.Gürültü namına bir şey varsa o da , haftada bir saat bahçelerdeki çim biçme makinesinin gürültüsü. 90 ve üzeri yaş gurubu insanların çokluğunu görünce anladım ki bu adamların ömürlerini törpüleyen sebepler ortada yok.

Şu ahir ömrümüzde, emeklilik hayatımızı nerede geçirelim?

Yine toplumun tamamını ilgilendiren meselelerde kamuoyu yoklaması, anket çalışması diye bir şey yapıyorlar.

Ey 21. asrın global dünyasında yaşayan ve Yozgat denen bir İl’in sakinlerinin huzur ve saadetini temine kendilerini namzet görenler ! Bu İl’in can damarı hükmündeki tek cadde üzerinde yaptığınız tasarrufta bir anket veya değişik vasıtalarla kamuoyu yoklamasına neden ihtiyaç duymadınız?

Ama geleneğinize uygun davranışınız nasıl olsa bu memlekette yadırganmıyor. “Yaptımsa ben yaptım, verdimse ben verdim..”

Siz ömür törpüsüne devam edin. Biz de inşallah kabirdeki azaplarımız hafifler diye teselli bulmaya devam edelim.


BEKRİ MUSTAFA

Yozgat’ta bazı toplantılara bakıyorum. Konu ile uzaktan yakından alakası olmayan bazı insanların boy gösterdiğine şahit oluyorum.

Bu toplantıları tertip edenler ya bu toplumla alay ediyorlar, ya da Bekri Mustafa’nın imamlığına hak verdirmek suretiyle kıyametin alametini tescillemiş oluyorlar.


Tarih : 04.07.2006
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ