Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

Mirasyedi

Bu kelimenin manasını hepinizin bildiğini biliyorum. Yine de bu kavramın, malumu ilam kabilinden özellikle bu asırda, içinde yaşadığımız toplumda pek anlaşılamayan bazı yönlerine işaret etmemiz gerekiyor.
Mirasyedi; hiç bir şey yapmayan, kendisine veraseten intikal etmiş malı-mülkü, serveti yiyip tüketen demektir.
Mirasyedi; çevresinde olup bitenlerden bigane, statükocu, mevcudu muhafaza (!) niyetiyle yerinden kımıldamayan ama konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayan, tarihteki ecdadının hamasetiyle yaşayan insandır.
Mirasyedi; unu kuru- tuzu kuru olup, çevresindeki insanların ceht ve gayretlerini tenkit eden, iş beğenmeyen ve kıskanç insandır. Tembeldir, asalaktır, fiziken ayakta olsa da, ruhen ölmüştür. Bitkisel hayattadır.
Evet bu tipler; (Allah korusun) bir toplumda etkili olursa o toplum da manen ölmüş demektir.
Bu tipleri merhum M. Akif ne güzel hicveder:
"Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu;
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?"
İnsanın hem kendine, hem ailesine, hem toplumuna, hem milletine ve hem de bütün insanlığa karşı yapmakla yükümlü olduğu görevler vardır. Ve bunu yapacak güç onun fıtratına yerleştirilmiştir.
İnsan hayatı, zaman olarak ölçülmez. Onun hayatının uzunluğu ya da kısalığı, insanlığa olan hizmetiyle ölçülür.
Çalışmak, gayret etmek, bir şey üretmek, insanlığa faydalı olmak insan olmanın gereğidir. İnsan ortaya koyduğu eserlerde var olur. Orada kendisini gösterir. İnsanlığın hayrına olan büyük buluşlar ve keşifler; inanda ki bu çalışma aşkı ve şevkiyle ortaya çıkmıştır.
İnsan fert olarak bazı şeyleri yapamasa bile o gayretin içinde olmalıdır.
Ama maalesef, menfi bir tavır bizim toplumumuzda kasadaki çürük bir meyve gibi birden herkese sirayet ediyor. Çalışmada değil tembellikte birbirimizle yarışıyoruz.
Yine merhum Akif:
"Cihan altüst olurken, seyre baktın, öyle durdunda,
Bugün bir serseri, bir derbedersin kendi yurdunda!
Emeklerken, sabi tavrıyla, topraklarda sen hâlâ,
Beşer doğrulmuş, etmiş, birde baktın, cevvi istila!"
Derken sanki, biz uyudukça etrafımızdaki devlerin bizi yutacağını senelerce önce ihtar ediyor.
Bir fabrikayı ziyaret ettiği zaman makineyi bulana büyük saygı göstermek ve ayrılırken de eğilerek onu selamlamak Napolyon’un özelliklerinden biriydi. Bediüzzaman da uçağı gördüğünde: "Nev’im namına iftihar ediyorum" diyordu.
Bugün, dünyayı istila edecek diye korkulan Çin’in eski imparatorlarından birinin şöyle bir sözü var: " Eğer bir erkek çalışmıyor, ya da bir kadın tembel tembel oturuyorsa, imparatorlukta üşüyen veya aç kalan bir Çin’li var demektir."
Avustralya’da bir okulun öğrencileri öğretmenleriyle birlikte bir kır gezisine çıkmışlardı. Dev yapılı bir okaliptüs ağacının altına gelince durdular. Öğretmen okaliptüs ağacı hakkında öğrencilerine bilgi vermeye başladı.
"Çocuklar, gördüğünüz bu ağaç en iri gövdeli, en büyük ağaç türlerinden biridir. Her gün topraktan bir tondan fazla su emer. Kerestesi yaş iken yumuşaktır, kolay işlenir. Kuruyunca da çabuk çürümez, oldukça dayanıklıdır, gemi yapımında kullanılır. Kokulu yapraklarından esans elde edilir. Bundan ter kokularını giderici ve serinletici parfümler yapılır. Okaliptüs esansından şekercilikte de yararlanılır. Okaliptüs şekeri ağız kokularını giderir, ses kısıklığına iyi gelir..."
öğretmen biraz durakladı, sonra başını yukarı kaldırarak dedi ki: " Ulu Tanrım!. Öyle insanlar var ki; şu ağaç kadar insanlara faydaları olmadığı halde yine de kendilerini büyük görürler, kimseyi beğenmezler, üstelik sana karşı gelmekten de çekinmezler."
Şimdi ne diyelim şu Yozgat’ın haline!.
Bir taraftan kahve, İnternet cafe ve lise caddesini hınca hınç dolduran gençlere ses çıkarmayan ve bu gençlere bir yol- hedef göstermeyenler, diğer taraftan eşinin adına bir ticarethane kurup boş zamanında onu çalıştıran bir memuru sürgüne göndermenin yollarını arayan amirler...
Ne yapsak, dilencilik aleyhinde ki kampanyamızdan vaz mı geçsek acaba?.


 

OKUR YORUMLARI
cafer
25.10.2009 13:40:00

çok haklısın hocam ağzına sağlık saygılar

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ