Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

KAN VEYA GEN KONTROLÜ

07.Ocak.2015 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’teki bir dergiye yapılan baskın sonucu 12- kişinin öldürülmesiyle ilgili olayda dünya medyası, dünyayı ayağa kaldırdı.

Olayın Türkiye’ye yönelik tarafına baktığımızda ise, inanılmaz teorilerle karşılaştık. Bu ülkenin aleyhine birtakım karanlık güçlerin çevirdiği entrikaların farkındayız. Bu konuda en ufak bir olayı da es geçmeden, bir fırsat telakki ederek ellerindeki bütün silahlarını (medya+propaganda malzemelerini) derhal bu yöne doğru çeviriyorlar. Öyle görünüyor ki bu fıtrat değişmeyecektir. Yani tabir yerinde ise bu ense bizde olduğu müddetçe bunlar da bize tokat vurmaya kendilerini mecbur hissedeceklerdir. Çünkü bu konu terazinin dengedeki iki kefesi gibidir. Bir taraf ağırlaşınca öbür taraf hafifleşecektir.

Yani bu millet (tarihinin şehadetiyle) nekadar bağımsız, güçlü, özgüvenle ve kendi hür iradesiyle hareket etmişse; hakkın, adaletin, doğruluğun, şefkat ve merhametin, kısaca insanlığın ortak değerlerinin koruyucu ve kollayıcısı olmuştur. Ama ne zaman zaafa uğramışsa, adeta dünya mihverinden çıkmış ve iki kutba ayrılan dünya birbirleriyle mücadele ederken aradaki zayıfları da ezmiş ve kendi politikaları istikametinde kullanmışlardır.

Şimdi ise; kendine güvenen, iç ve dış politikasını kendi belirleyen bu ülkeye, tek dişi kalmış canavarların saldırılarına alıştık, kanıksadık ama, benim sözüm içerideki işbirlikçilerinedir.

İslam düşmanlığını her fırsatta körükleyen batı, son Paris baskınında da bu rolünü çok güzel oynadı. Son bir haftadır bu ülkedeki ulusal basını takip ediyorum. Aman Allahım! Nasıl yorumlar, değerlendirmeler, komplo teorileri, niyet okumalar ve nasıl bir öngörü..(!)

Bazı medya kuruluşlarına bakıyorsunuz, sanki “murdok” konuşuyor. Amerikan dışişleri sözcüsüne sorulan soruya bir bakın; Hamas Lideri Halit Meşalin Türkiye’ye sığınması ihtimaline binaen bir gazeteci soruyor: Türkiye’yi teröre destek veren ülkeler listesine alacak mısınız? Yani hala neden almıyorsunuz der gibi, bir ihanet sorusu. Böyle bir soruyu bu memleketin ekmeğini yiyen, suyunu içen ve havasını teneffüs eden biri sorar mı acaba? Bu gazetecinin milliyetini, kanını veya genini bir araştırmak lazım bence.

Basında bu konuyu okuyunca, çok eski bir hatıra hafızamda tekrar canlandı. O da şudur: İstiklal Savaşına katılan Rahmetli Osman amcam son taarruzu anlatırken, Afyon’dan hücuma kalkmadan birgün önce kumandanın çadırının önünde gece nöbeti tutarken gizlice çadıra girmeye çalışan birini yakalar, sorgu-süalden sonra o kişinin suikast niyetini anlarlar ve komutanın emriyle soyutunca o şahsın sünnetsiz olduğunu görürler…

Ama Allah bu millete yardım ediyor. Bu milletin aleyhine kurulan bütün tezgahları, hile ve tuzakları inşaallah boşa çıkaracaktır. Ve Allah nurunu tamamlayacaktır
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ