Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

İYİCE TADINI KAÇIRDINIZ

Hikaye bu ya; incirin yetişmediği uzak bir beldede bir vatandaş pazara iner, taze (firik) siyah incir dikkatini çeker, bakar, tadar, bir kilo alır ve evine götürür. Evde onu ailece yerler ve çok beğenirler.

Bunun üzerine vatandaş, ertesi hafta bundan yine almak ister ve pazara gelir ama, bu meyveyi tezgahta bulamaz. Kendi üslubu ile talebini manava tarif eder: “Dışı deri, içi darı, tatlımı- tatlı bir meyve vardı ondan istiyorum,” der. Manav da bu tarife göre herhalde patlıcan istiyor diye tutar, vatandaşa bir kilo patlıcan verir. Adam bunu alır ve evde bekleyen aile efradıyla birlikte yemeğe başlarlar.

Fakat bu da ne? Tadı önceki yediklerine hiç benzemiyor. Aldatıldığını düşünen vatandaş, kalan patlıcanları toplar, soluğu manavda alır ve manava :

-“Bunu hem uzatmış ve hem de tadını kaçırmışsınız”der.

Bediüzzaman da: “Bir şey hadden geçerse deva iken, da’ olur,”der. Yani bir ilacı ölçüsüz alırsanız, şifa yerine hastalığı artırırsınız demektir.

Bu uzun girişten sonra konumuza gelelim.

Geçen hafta içerisinde bir gün, öğleden sonra tam evden çıkıyorum. Baktım bir grup öğrenci ellerinde tepsilerle etrafımı sardılar. “Hayrola çocuklar!” dedim.Onlar da: “Biz Afrikaya yardım için kermes düzenledik, bunları satıyoruz,” dediler.

Çok iyi, çok güzel!

Ben şimdi ne yapayım?

Ya, bu çocukların şevk ve heyecanına iştirak edip üç-beş kuruş vererek; onların yüzsüzleşmelerine ve arsızlaşmalarına, yüzlerinin yırtılmasına ve ömür boyu birilerinden bir şeyler isteme zilletine alışmalarına yardımcı olacaktım…

Ya da, “Bakın çocuklar bu işi okulca yapın, organizeli bir şekilde yöneticileriniz yapsın, sizi sokaklara dökülmekten kurtarsınlar,” ben şimdi okul müdürünü arıyorum dedim. Çocuklar verdiğim cevaptan pek tatmin olmadı ama, ben ikinci şıkkı uyguladım.

Şimdi değerli yöneticilerimize gazete lisanıyla seslenmek istiyorum:

“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olanıdır.” Ben bunun idraki içindeyim.

Yine, okulun ihtiyaçlarını temin için düzenli bir bütçe ve gelirinizin olmadığını da, emekli bir eğitim yöneticisi olarak biliyorum.

Ve yine, bir takım sosyal faaliyetlerle ve bu tür organizasyonlarla hem okulunuzu tanıtmak ve hem de ehl-i hamiyyetin himmetlerini kanalize etmenizin zaruretine inanıyorum.

Ancak; bu tür faaliyetleri bir proğram çerçevesinde, okulca, yöneticilerinizin izniyle bir disiplin içerisinde ve uygun bir mekanda en çok senede bir defa yapın da; bu işlerden hem siz faydalanın, hem de bu faaliyetiniz hedefine ulaşsın.

Yoksa; iş mecrasından çıkıyor, iyice sulandırılıyor ve tadı kaçıyor… Hele hele çocukları sokağa salmanın, eğitimle-öğretimle hiçbir ilgisi olmadığını hatırlatmak isterim.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ