Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

Haşir

İnsanların; nazarlarını tamamen dünyaya çevirdiği, başka bir hayattan gaflet edildiği, insani değerlerin erozyona uğradığı, bunun neticesinde de gerek ferdi ve gerekse toplumsal hayatımızda sevginin azalıp onun yerini düşmanlığın aldığı günümüzde ben çok önemli bir konuyu gündeme getirmek istiyorum.
Ta ki, insan hayatının muvazenesi bozulmasın, hayat kadar ölümünde gerçekliği unutulmasın. İnsan, buradaki yaşadığı hayata göre ebedi alemde muamele göreceği gerçeğini gözden uzak tutmasın.
Evet mart ayının girmesiyle baharı iyice hissetmeye başladık. Geçen gün Sorgun’da gölet ve çevresini gezdim. Baktım ki çevrede çok ciddi bir canlılık ve hareket beni karşıladı. Her türlü bitki, özellikle çiğdemler bana da bak diyorlar. Köstebekler harıl harıl çalışıyor!
Evet bahar mevsimi, Kudret-İ ilahiyenin en şaşalı bir şekilde tecelli ettiği bir mevsim. Kup kuru topraktan nice bitkilerin fışkırığını görüyorsunuz. Kupkuru bir odun parçasından rengarenk süslenmiş, gelinlik kızlar gibi ağaçları görüyorsunuz. Kelam sıfatının tecellisiyle o kuşların nasıl konuşarak birbirlerine hislerini aktardıklarını ve hatta bitkilerin imdatlarına yetişmelerinden dolayı yaratıcılarına nasıl şükrettiklerine şahit oluyorsunuz. Öyle ya kışın erzakı tükenmiş hayvanat alemi, her bir nev’in fıtratına uygun yiyecekleri görünce böyle bir sofra başında şükretmeyip ne yapacak? Onlar fıtratlarının gereğini yapıyorlar. Bazı insanlar gibi nankörlük etmiyorlar.
Bahar mevsimi, kışta ölmüş ve beyaz kefenini giymiş arzın birden dirilmesidir. Sanki İsrafil (a.s.) in sur’a ikinci defa üfürüşü gibi mahlukatın birden dirilişidir. Yüce Yaratıcının küre-i arzı bir kitap gibi yaratıp kışın beyaz sayfasını çevirerek baharda yemyeşil bir sayfa açmasıdır bahar mevsimi. Her mevsimin kendine has özellikleri ve güzellikleri olduğu gibi bahar mevsimi de bize bir kitabın sayfaları gibi bunları okutuyor. Okuyabilirsek ne mutlu..
Bu kitap sayfasında başka neler okuyabiliriz?
Yediğimiz gıdaların midede ölümleriyle birlikte, tekrar vücudumuzun diğer organlarında görev aldıklarını görmekle onların ölmediğini,
Toprağa ekilen tohumların zahiren çürüyüp, ama bir sümbülün hayatına kaynak teşkil ettiğini ve uygun bir zeminde meydana çıkarak ölmediklerini,
Yaptığımız her iyiliğin, ağzımızdan çıkan her bir sözün dahi muhafaza edilip arşa kadar çıktığını ve halis bir niyetle ibadet olarak geri bize döneceğini,
Arzın yeşillendiğinde; bütün güzelliklerin yanında dikenlerin de, yılanların da meydana çıktığı gibi, bu mevsim bizde ulvi hisleri uyandırırken bazen da süfli hisleri uyandırmaktadır. İşte esas olan burada bu muvazeneyi iyi kurmaktır. Hangi duyguları nerede nasıl kullanacağımızı bilmektir.
Yüce Yaratıcı aklı bunun için verdiği halde, bu kainat kitabını okumamızı ve ondaki hakikatleri anlayıp hayatımızın gayesine uygun bir yaşayış sergilememizi istediği halde, maalesef bazıları bu manayı kavramak şöyle dursun, görmemek ve anlamamak için gözlerini kör, kulaklarını sağır ediyorlar. Ve bunu da isteyerek yapıyorlar.
Ne diyelim Allah bu şahısları ayıltsın..

19.03.2010
OKUR YORUMLARI
nusret
25.03.2010 07:58:00

hocam baharı manevi gözle ne kadar güzel anlatmışssınız..evet,bahar allah'ın bize en güzel armağını olup çok şeyi de anlatmaktadır.cümle insanlık aleminin baharın kudsiyetini anlaması en büyük temennimiz olmalıdır.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ