Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

Demokrasi Ve Şehitlere Saygı Nöbetleri

15 Temmuz 2016 gecesi bu millet ikinci bir İstiklal Savaşı daha kazandı. Ama bu savaş bir öncekine göre çok daha zor ve çetin bir savaştı. Zira düşman içimizde idi, kurt gövdenin içerisine girmişti. Düşman, çok kalleşçe ve bu milletin bütün kutsallarına karşı savaş açmış ve bu ülkeyi tamamen işgale yeltenmişti.

Cenabı Hakka sonsuz hamdolsun! O’nun inayeti, yöneticilerimizin ve basının basireti ve milletimizin hamiyyet ve himmetleriyle bu hain, alçak işgal hareketi püskürtüldü. İman tekniğe bir daha meydan okudu. Kalplerden fışkıran iman ateşi, uçak ve tanklardan açılan ateşleri söndürdü. 240 şehit, 2300 Gazi ile bu vatan, bu millete tekrar emanet edildi. Şükürler olsun, Gazamız mübarek olsun!

Bir hakkı teslim ve fedakârlığa medar olması açısından bu millet, 15 Temmuzdan itibaren bir aya yakın; hem Şehitlerini rahmetle anmak, Gazilerine minnet hislerini ifade etmek ve hem de demokratik hak ve hürriyetlerine, millî iradelerine sahip çıkmak niyet ve azmiyle bütün ülkede sabahlara kadar nöbet tuttu.

Karıncanın ağzıyla su taşıyarak, Nemrut’un ateşini söndürmeye gittiği gibi herkes bu nöbetlerde safını belirledi. Topyekûn bu vatana sahip çıkma azmini gösterdi. Bu meyanda Sorgun ilçemiz de kendine has, asil bir duyguyla yerini ve safını belirleyip sonuna kadar bu kutsal nöbete devam etti. Çok güzel şeyler oldu: Aşr-i Şerifler, Mevlitler, konuşmalar, şiirler, mehter takımının gösterileri.. hepsi yerli yerinde ve harikaydı.

Ancak; son hafta bir konuşmacı getirilmişti. Niyeti nedir bilinmez ama eline bir kılıç aldı, Cami cemaatinden başladı, bütün tarikat ve İslama safiyane hizmet eden bütün cemaatleri kesti, biçti ve doğradı. Elinde, takdir hisleriyle kutsadığı bir laiklik kaldı. Bu yetmedi, yapıcı ikaz ve irşatlarıyla zamanının yöneticilerine yol gösteren son asrın ulemasına da dil uzatmaya kalkıştı. El-hâsıl bir çuval inciri berbat edip gitti. Ertesi gün mitingi takip edenlerden onlarca telefon aldım ve her biri teessüflerini ifade ediyorlardı.

Konuşmacı zata şunları hatırlatmak lazım: Şu günlerde kendisini bütün cemaatlerin üzerinde gören ve onları istismar eden bir terör örgütünün dümen suyuna girip ve bütün İslamî cemaatleri devletin ve hükümetin karşısına çıkarma gibi şeytanî bir plana alet olmanın yeri midir?

Ve yine laikliği pompalayarak, cemaatlere savaş açma gibi bir algı operasyonuna niye alet oluyorsunuz?

Ve yine, laikliği parti felsefesi yapan bir siyasî hizbe göz mü kırpıyorsun? Milletvekilliği beklentin varsa bu uğraşın nafile! Zira “Gayri meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsizce azap çekmektir.”

Hele, Bediüzzaman’ın 31 Mart hadisesinde Merhum Abdulhamid’i muhafaza için nasıl bir feragat ve fedakârlık gösterdiğini okumadıysan, gerçek tarihçilerden bir soruver.

20.08.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ