Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

BEDİİ-İDRAK

Bedii- idrak: İdrak güzelliği, güzelliğin idrakı veya gönül gözüyle eşyanın estetik yönünün kavranması demektir.

Estetiğin, her nekadar felsefenin konusu olduğu iddia edilse de esas itibariyle, madem ki her bir eşyanın hakikatı bir İsm-i İlahîye dayanmaktadır, öyle ise; şu kâinatta mevcut olan ve meşhudumuz olan bütün mahlukatın bu yönüyle Cenabı Hakkın; “mukaddir, munazzım ve mücemmil” isimlerine dayandığını müşahade etmekteyiz. Demek oluyor ki bu konu, kaynağı göz önüne alınırsa “İlahiyatın” konusudur.

Bu sebeple her bir varlık ya bizzat güzeldir veya neticeleri itibariyle güzeldir. Kâinatı bu yönüyle tetkik eden İslam Ulemasından İmamı Gazali: “Leyse fil’imkanı, ebdeu mimma kane” demiştir.Yani şu kainatta mevcut olan varlıklardan daha bedii ve daha güzeli olamaz, diyerek mevcut nizam, intizam, insicam ve güzelliği ile eşsizliğine dikkat çekmiştir.

İnsanoğlu da; bu eşsiz güzelliğin bir parçası olarak, bu nizam ve düzene ayak uydurmak suretiyle, yaptığı ve ortaya koyduğu eserleriyle tabiattaki mevcut olan bu varlıklara tebaiyet ederek ve onları taklit ederek, eserlerini bu İlahî zincirin halkası gibi bir ahenk içerisinde, yine bu İlahî tabloya yerleştirmek mecburiyetindedir

Ak Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanlığının “Yaşanabilir ve Estetik Şehirler” temasıyla, 30.Mart.2013 günü düzenlemiş olduğu, 4. Yerel Yönetimler Sempozyumunda Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının ana fikri de bu istikamette idi.

Elbette, ben de bir şehirli olarak ve 21. yüz yılda, arzu ettiğim bir şehirde yaşama hayaliyle bu sempozyumu çok dikkate değer buldum. Sayın Başbakan: “Bir şehre gönül gözüyle bakmak; sadece taşları görmek değil, o taşların nasıl besmeleyle üst üste konduğunu, nasıl dualarla yükseldiğini ve o taşların nasıl bir ruh ve felsefe taşıdığını görmektir,” diyordu.

Bir şehrin emanetini uhdesine alan şahsın, o şehre kendisini feda etmesi gerektiğini, yani kendinden çok kentinde fani olması zaruretini vurguluyor ve sözünü Yunusun; “Ol imaret eylemez, sen viran olmadıkça” mısrasıyla te’kid ediyordu.

Estetikten mahrum ve arazisi talan edilmiş şehirler için de N.Fazılın;“Allahım beni evimden dışarı çıkarıp bu çirkinliği gösterme de daha az ızdırap çekeyim,” diye duasını hatırlatıyordu. Yine N.Fazıldan bir nakille sözlerini şöyle sürdürüyordu: “Bizde Belediye Reisi seçmekte miyar (ölçü), “Bedii-İdrak” kıymetinden başka her şey olmuştur.Bana göre ama bir şoförden ziyade bir şehre daha çok zarar veren Bedii-İdrak yoksunu Belediye Reisleridir.”

Evet, Sayın Başbakan; gerek aldığı eğitimle, gerek bu eğitimi pratiğe dönüştürerek yaptığı hizmetle ve gerekse dünyayı tanıyan bir lider olarak 21. yüzyılda bütün şehirlerimizin olması gereken yerde olmadığını görüp feryad ederken, Belediye Başkanlarına da çok önemli mesajlar veriyordu.

Eskiye takılıp kalmadan, eskinin tahribatını tamir ederek, maziden alınan güç ve tecrübe ile daima ileri ve insan merkezli bir medeniyet inşasında şehirleri yaşanılabilir bir şehir haline getirmenin yollarını arayıp bulacaksınız!

İnşaallah, ayak başa uygun hareket eder de bu vücudun insicamı bozulmaz. Temennimiz odur.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ