Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

AYLAN VE KENAN’IN FERYADI

Biri 3- yaşında, diğeri 13- yaşında iki Suriye’li mülteci, bu dünyayı deniyyenin iki

Masum ve mazlum çocuğudur.

Aylan: Esed denilen zalimin, memleketini harabeye çevirip halkının, canlarını kurtarma uğruna nelere katlandığının çok acı bir hikâyesidir.

Aylan: Babası ve diğer aile fertleriyle birlikte çıktığı umuda (!) yolculuktan, zalim Avrupa’ya teslim etmeyen denizin, tekrar Türkiye’ye teslim etmek istediği mübarek bir şehittir.

Aylan: Akdeniz mezarlığının başında, Bodrum sahillerinde bir mezar taşı olarak; kararmış, tefessüh etmiş, kaskatı kesilmiş ve sûreta insan denilen mahlûkun vicdanlarına lisan-ı haliyle şöyle sesleniyordu: Ey İnsanlık! Sizi de, beni de Yaratan Bir değil mi? Bak, aynı iradenin, aynı ilmin ve aynı kaderin programıyla, aynı ölçülerle dizayn edilmişiz. Şu küre-i arz dediğimiz geniş bir hanenin aynı efradı değil miyiz? Neden bir zalimi bize musallat ettiniz? Bizim hanemizin bereketini çalıp, onunla silah yaparak bir zalimin eline verip onunla bizi sürgün etmesine seyirci kalıyor ve kapılarınızı da yüzümüze karşı sıkıca kapatıyorsunuz. Nereye sığınalım? Bak işte! Deniz de bizi yıkadı, temizledi ve tekrar o kutsal ülkeye (Türkiye) geri gönderdi. Siz; zulmünüzle, zalimliğinizle ve Cehenneme layık karakterinizle, alçalmaya devam edin.. diyor Aylan. Ben, şu anda cesedim toprakta ama ruhum kuş gibi Cennetâsâ bir hayattayım… Ben Aylan’dan bunları dinledim. Basireti, feraseti olanlar ve vicdanı tefessüh etmemiş insanlar bu feryadı işitebilirler.

Gelelim KENAN’A. O ne diyordu? Kenan, canını kurtarmaya gittiği yerdeki o zalimlere karşı şöyle feryat ediyordu: Siz bizim ülkemizde çıkardığınız savaşı durdurun. O zalimlere destek olmayın, silah vermeyin. Benim ülkemde sulh-u umumî tesis edilsin yeter! Ben ve benim gibiler, sizin yüzünüzü görmeye çok ta müştak değiliz, diyordu. Aslında Kenan o yaşına rağmen bu ifadesiyle çok şeyler anlatıyordu. Oltadan kurtulmuş bir balığın, timsahın ağzına girmeye çalıştığını fark etmişti Kenan. Ama yapılacak bir şey kalmamıştı.

Kenan’ın o sözleri, zalim Avrupa’yı temsil eden; Macar Başbakanının yüzüne ve özel silah geliştirip Pkk’nın eline veren Merkel’in çirkin suratına, ECDADI OSMANLI’NIN ŞAMARI gibi iniyordu.

Bu arada, “mal bulmuş mağribi gibi”, Sisi’nin sesi Mısır televizyonu Aylan’ın babasıyla bir röportaj yapıyor. Güya Türkiye aleyhine bir algı operasyonu tertipleyecektir. Ama baba da, babalığını gösteriyor ve Türkiye’nin; devlet olarak ve millet olarak ne kadar vefakâr olduğunu, ne kadar fedakâr olduğunu ifade ediyor. Bir Osmanlı şamarı da o atıyor, Mısır TV. nin şarlatanına.

12.09.2015
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ