Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

AH ŞU BÜROKRASİ

Bu memlekette herkesin yolu bir münasebetle devlet dairesi ile kesişmiştir. Yani doğumundan ölümüne herkes bir vesile ile bürokrasiye muhatap olmuştur. Bununla birlikte bürokrasiden şikâyetçi olmayan da yoktur.

Herkes, muhtelif kurumlara müracaatında biran önce işinin bitmesini arzu eder. Özellikle o kurumdaki yetkilinin (imza yetkisi olan) mutlaka görevi başında bulunması beklenir. İşler aksadığında da şikâyetler başlar. Bu arada insanı en çok çileden çıkaran husus ta havaleciliktir. Yani, o masada yapılacak işin bir başka masaya havale edilmesidir.

Bütün bunların kaynağı insandaki acelecilik duygusuyla birlikte, “sorumluluk şuurundan mahrumiyettir.”

Şu randevu sistemiyle; nüfus, hastane vb. kurumlarda çok şükür bazı bürokratik engelleri aştık. Sıramatiklerle de, PTT ve Bankalardaki kuyruklar ve kavgalar bitti! Ama BÜROKRASİ azalmadı. Azalan sadece, Fetö sebebiyle yargıdaki elemanlar oldu. Yine; yüzlerce Müsteşar ve Yardımcıları, Genel Müdür ve Yardımcıları, Daire Başkan ve Yardımcıları Şube Müdürleri, Şefler… aynen devam ediyorlar.

Bu zinciri koparıp tamamen ortadan kaldırmak ta mümkün değildir. Ama hiç olmazsa makul seviyeye indirilebilir. Aynı zamanda bu elemanlara sorumluluk şuuru kazandırmak daha da önemlidir.

Konuyla ilgili olarak tarihten bir anekdot arz edeyim de yorumu size bırakayım: Osmanlıların ilk Şeyhülislamı Molla Fenari (1350-1431) Şeyhülislam olmadan önce Bursa Kadısı idi. Onun kadılığı sırasında bir adam pazardan bir at satın aldı. Fakat alış-verişin hemen arkasından atın hasta olduğunu fark etti. Geri vermesi gerekiyordu, ama satın aldığı adam zorluk çıkartır, atın hastalığını kabul etmez diye önce kadıya gidip resmi kanaldan işi sağlama bağlamak istedi. Mahkemeye gittiğinde kadıyı (Molla Fenari) yerinde bulamadı. İşini ertesi güne bıraktı. Fakat at o gece öldü.

Adam ertesi gün olanları kadıya anlattı. Mağdur olduğunu, ne yapması gerektiğini sordu. Molla Fenari: Senin zararını ben ödeyeceğim, dedi. Adam hayretle kadıya baktı ve: Niçin siz ödeyeceksiniz, konuyla hiçbir ilginiz ve suçunuz yok ki.. dedi. Molla Fenari:

-Evet, öyle görünüyor ama aslında benim de suçum büyük. Eğer sen dün makamıma geldiğinde ben yerimde olsaydım, olaya müdahale eder, atı geri verdirir ve paranı iade ettirirdim. At da sahibinin elinde ölmüş olurdu. Bu imkân şimdi yok olmuştur. Senin zararına benim makamımda bulunmamam sebep olduğu için zararını ben ödeyeceğim, dedi ve ödedi.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ